×

Neden Nitelikli İnsan Yetiştiremiyoruz?

Tüm Güncel Habeler için Tıklayınız!

neden-nitelikli-insan-yetistiremiyoruz

Neden Nitelikli İnsan Yetiştiremiyoruz?


Yazı Dizisi-1


Sabri Pehlivan


Sektörümüzün en önemli ihtiyacı Nitelikli İnsanlardır. Yakın arkadaşlarım ve tanıdığım birçok şirket hep aynı konudan dert yanıyor

“Nitelikli insan bulamıyoruz”.
Nitelikli insanların temel özellikleri; ana dili gibi yabancı dil bilen, yaptığı işi hangi standartlara göre yaptığını bilen, yaptığı işi hangi standartlara göre  yaptığının farkında olan, neyi bildiğini ve neyi bilmediğini bilen, etrafındaki kişileri  ve çalıştığı kurumu geliştiren, takım oyununa yatkın, vizyon sahibi, etik ve insani değerleri yüksek, vefalı, dürüst, samimi ve çalışkan olmasıdır.

Başarıya, doğru belirlenmiş hedeflerle ve nitelikli insanlarla birlikte ulaşılabilir.

Peki bizler “neden nitelikli insan bulamıyoruz ve yetiştiremiyoruz?”

Ya da nitelikli İNSAN Bulmak Neden Bu Kadar Zor?

Bu soruyu kendimizle birlikte sektördeki birçok yöneticiye sorduğumuzda aldığımız cevap hep aynı; Nitelikli İNSAN Sayısı Az.
Tüm işverenlerin en büyük hatalarından biri, nitelikli insanların dışarıda olduğunu düşünmeleridir. Oysa işverenlerin nitelikli çalışanların başka şirketlerde olduğunu zannediyor olmaları en büyük hatalardan biridir. Bununla bağlantılı olarak da sürekli eleman değiştirerek, yeni ilanlarla veya başka firmalardan transferlerle aradıkları elemanlara ulaşabileceklerini düşünmektedirler.

Oysa her şirkettin bünyesinde, kurum kültürüne adapte olmuş insanlar vardır. Ama onların iyi birer çalışan olup şirketinize değer katmaları için de emek vermeniz gerekiyor. Bu amaçla onlara düzenli olarak eğitimler düzenlemeli, doğru yönlendirmeli ve kendilerini geliştirmeleri için olanak sağlamalıyız. En son yaptığım toplantılardan birinde arkadaşım; "İşleri yetiştirmeye çalışmaktan adam yetiştiremiyoruz.” demişti. Bu cümle yaşadığımız sorunun cevabı gibiydi aslında. Çünkü yapılan işlerde sağlıklı planlama yapılamaması, yanlış zamanda mesainin yanlış konular üzerine gereksiz harcanması ve işlerin başrol oyuncusu haline gelen revizyonlar zamanın verimli kullanılmasını maalesef hepimiz için engellemekteydi. Bu da hepimizin sorunu olarak elimizdeki potansiyeli yeterince ve doğru biçimde kullanamamamıza ve geliştiremememize neden olmaktaydı.
Oysa biz işverenler ortak mesai paylaştığımız insanları ilmek ilmek işlemeli, onları yetiştirmek için çaba sarf etmeliyiz. Bunun yanında, çalışanların hata yapmalarına da izin vermemiz önemli bir unsur. Çünkü hata yapma imkânı vermediğiniz bir çalışandan daha sonrasında iyi işler çıkarmasını ve sorumluluk almasını bekleyemezsiniz. Yapılan hatalar çalışanları olgunlaştırır ve geliştirir. İşverenler olarak bizler de hatalı kararlar alabiliyorken, çalışanlardan hatasız olmalarını beklemek doğru olmayacaktır. Önemli olan bu hatalardan kurum kültürü haline getirilebilecek dersler alıp, kurum içinde herhangi bir takım arkadaşı tarafından bir daha tekrarlanmamasını sağlayabilmektir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki sorunun temelini; işverenlerin nitelikli mühendis yetiştirmek için yeterli özveriyi göstermemeleri oluşturmaktadır. İşverenlere; tecrübeli, nitelikli bir çalışanı bulmak ve onunla birlikte çalışma, onu yetiştirmekten daha kolay gelmektedir. Bu nedenle mevcuttaki çalışanlarımıza gereken değeri göstermek, onlara yatırım yapmak daha doğru bir strateji olacaktır kanısındayım.

Nitelikli Mühendisleri Tutmak Zor

Teknolojinin gelişimi, bilgiye ulaşmanın çok kolaylaşması ile birlikte hayatımıza X, Y, Z gibi kuşak kavramları girdi. İş hayatında şu an çoğunluğu oluşturan Y kuşağı; çabuk tüketen, bireyci, tatminsiz, içe dönük ve istekleri fazla olan bir kuşak. Bu nedenle nitelikli çalışanları bulmaktan daha zor olan, bulduktan sonra “onları tutabilmek”. Bu kuşakta yer alan nitelikli çalışanları yüksek ücret vererek şirketinize çekebilirsiniz. Fakat onları şirkette tutabilmek için daha fazlasına ihtiyacınız olacaktır. Onlar için ücret ilk sırada değildir. İşverenler olarak bir an önce bunun farkına vararak gerekli önlemler almalıyız. Bazı şirketler bunun farkında, ne yazık ki bazıları ise çalışanlarını kaybettikten sonra bu gerçekle yüzleşiyorlar.
X kuşağının yönettiği şirketlerin üretim odaklı olduğunu görüyoruz. Bu yüzden çalışanın şirketteki değerini çok anlayabilmiş değillerdir. Onlar için tüm çalışanlar şimdiye kadar makinanın bir parçası olarak görülmüştür. Şimdi ise durum daha farklı. Şu an bize öğretilenlerin aksine piramit tersine dönmüş durumdadır. Her zaman piramittin en altında bulunan çalışanlar, artık en üstte yer almak istemekte ve kendilerine bu değeri verecek firmaları tercih etmektedirler.

İşverenler olarak yapmamız gereken tek şey, piramiti ters çevirmek ve bu doğrultuda yönetim politikaları geliştirebilmektir. Klasik yönetimde yukarıdan aşağıya doğru emir ve talimatlarla yönetmek söz konusu iken yeni yönetim tarzında aşağıdan yukarıya destekler vardır. Kısacası üst yönetim, altındaki tüm kadronun motivasyonu ve gelişimi için çalışmalıdır.

klasik-yonetim-anlayisi

Şirketleri rekabet ortamından uzaklaştırıp farklılaştıracak yenilikleri yapmak, değişime uyum sağlamak yerine değişikliği yaratacak yeni fikirler bulmak ve tüm bunları sağlayabilecek, nitelikli çalışanlar yetiştirmek. Formül bu kadar basit, ama uygulaması ise o kadar kolay değil.
Yazımızın devamında “Neden Nitelikli İnsan Yetiştiremiyoruz”un nedenleri üzerine daha dertleşeceğiz.

İnsan kaynakları dert ve çözüm ortağım Kıymet SAĞLIK EROZ’a desteklerinden dolayı teşekkür ederim.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt