×

Mutluluk Reçetesi: Doğal Beslenme Yazı Dizisi-2



 

Mutluluk Reçetesi:

 

Doğal Beslenme

 

Yazı Dizisi-2

 

“Hayatın Sihirli Basamakları”

 

Mine Rana Dayıoğlu


Hayatımı değiştirme serüvenim 10 yıl önce başladı. Serüvenimin izlerini, çocukluğuma kadar uzanan maceramın mihenk taşlarında buldum.

Çocukluğum Artvin’in mis kokulu dağlarında, anneannemin sabah beşte kalkıp özenle hazırladığı kahvaltıda lahana, lazut ve meyve karışımını yiyen ineğinden sağdığı sütlerden yaptığı yoğurdu, tereyağını, loru, peyniri yiyerek, bahçeden her sabah topladığı taze domatesleri, iri tohumlu salatalıkları, biberleri, her sene kaynattığı pekmezleri, salçaları,

kuruttuğu puçukoyu (fasulye kurusu), yabani armutlu marmelatları tüketerek ve kışları hiç hasta olmadan karda yürüyerek okula gidip gelmekle geçti. Her sabah tereyağına pekmez eritip mis kokan kuzine ekmeğini bandırdık; saf şeker, saf kabuklu pirinçle yapılmış sütlacını, kabak tatlısını, mısır unu ile yaptığı kuymağını yiyerek koştuk okul yollarına. Bir gün “Büyük bir şehre gidiyoruz” dedi annem, ben hep dağın ardında sanıyordum yolların o kadar uzağa götürdüğünü bilmeden. Yemyeşil Karadeniz’imi, çadırlar kurup şenlikler yaptığımız Kafkasör’ünü terk edip daha iyi eğitim göreceğimiz bir şehre gelmiştik. Bursa yemyeşildi, ben çocukken orada tanışmıştım yılda bir kere gördüğüm muzun her mevsim soframıza konuk olmasına. Zamanla şehrin büyüsü sarmış ve şehirler köyleri de içine hapsederek büyürken paket gıdalar, işlenmiş yiyecekler, gazlı içeceklerle tanışmıştım.

Tanışıklığım içinde her ne varsa bir anda hepsi beni etkisi altına almıştı, onlar olmadan yaşayamaz hale gelmiştim. Annem kontrol altında tutmaya çalışma çabasına rağmen büyülenmiş gibi kendimi kontrolsüz gıdaların esaretinde bulmuştum. Büyümeyi ve her istediğini yemeyi özgürlük sanıyordum, ruhumu kaybettiğimi bilmeden. İşte orada tanıştım

sevgisiz besinlerle ve içimde büyüyen sevgisizlik ergenliğimin en içinden çıkılmaz yıllarını başlattı. Üniversite yıllarında, hukuk öğrencisi olmanın zorluğuna da sığınarak, uykusuz ders çalıştığım gecelerde önüne geçemediğim sevgisiz besinler yüzünden bedenimi kaybetmiştim. Ve esir düştüğümde o köle gıdalara, ergen olmuştum; ergenlik vücudunu kurcalama, kendini ispat etme çağı idi. O dönemlerim her genç ruh gibi kendimi irdelemekle ve başarısız diyetlerle geçmişti.

Her seferinde çocukluğumun o masum gıdalarına ihanet eden emeksiz, ruhsuz besinler beni esir almıştı. Beynim uyuşuk, hafızam kapalı olarak haftada 24 kutu kolanın, cipslerin, bisküvilerin, çikolata kreması kavanozlarının dibini görene dek tüketmekteydim. Bir sabah uyandım, yürüdüm çimlerde, , hafızamın en derininden çocukluğumun elma ve süt kokuları çıkıp geldi, rahmetli dedemin fasulye toplayan nasırlı ellerini, kendi elleri ile biçtiği samanları yiyen ineklerin sütünü hatırladım. Başladığım yer kendi ruhumu özgürleştirmenin ve özüme dönmenin, içimdeki özgür çocuğu ve irademi kontrol etmeyi öğrenmenin başlangıcı idi. Bundan tam 10 sene önce fast food almış başını gitmişken, şeker baş tacı iken, paket yoğurt, margarin övülürken ben baş kaldırmıştım. Hepsini birden bir gece ansızın hayatımdan çıkarmıştım. Nefes aldığımı hissettiğim her an yeniden doğmuştum. Emeksiz ve sevgisiz besinlere veda etmek o kadar kolay değildi, önce kendimi, sonra beni sevenleri inandırmam gerekti. Uzun ama sonunda başarı ile sonuçlanan hikayem ruhuma huzur verirken dünyamı aydınlatmaya çoktan başlamıştı.

Tam 10 senedir şekersiz, paket gıdasız, sadece sağlıklı ve dengeli beslenerek ilk hamileliğimde 7 kilo, ikinci hamileliğimde 4 kilo almış, 3.000 gr. bebek dünyaya getirerek doğum yaptıktan iki saat sonra yürüyerek hastaneden çıkıp eve gelmiş, kızımı banyo ettirebilecek güce sahip bir şekilde hayata dönmüştüm. 5 gün sonra çok sevdiğim ve meşakkatli mesleğim avukatlığa devam etmiştim. 18 ay boyunca sebze ve gerekli

besinlerle beslenip asla şekerli ve unlu, tahıllı gıda almadan sadece anne sütü ile iki bebeğini de besleyen biri olarak diyeceğim şu ki: Her şeyin temeli SEVGİ İLE BÜYÜTÜLMÜŞ VE YARATILMIŞ GIDALARLA BESLENMEK.

Tam da şu satırlardan sonra kitabı okumayı bırakmak isteyebilirsiniz. “İmkansız, kolay, gereksiz” hangi şıkkı seçerseniz seçin, içeride hayatın tadına varmaya davet var desem benimle gelir misiniz?

Bundan sonraki yazımıza “Gerçek Lezzetler“  ile devam edilecektir.

Mutluluk Reçetesi : Doğal Beslenme kitabının yayını için izin veren Sn. Mine Rana Dayıoğlu’na Elektrik Tesisat Portalı olarak  içtenlikle teşekkür ederiz.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt