×

Z Kuşaklarının İş Hayatındaki Yeri, Beklentileri, Yönetilirken Dikkate Alınması Gereken Özellikleri



Z Kuşaklarının İş Hayatındaki Yeri, Beklentileri,
Yönetilirken Dikkate Alınması Gereken Özellikleri



Levent Taşkın 

Önce Y kuşağı sosyal medya ve internet ile ilk kez yoğun olarak tanışmıştır. Y kuşağı interneti kullanarak bilgiye hızla ulaşma olanaklarına sahip olsa da sosyal ve insan ilişkilerini yüz yüzden ziyade tamamen sosyal medya ve internet üzerinden yürüten bir kuşak değildir. Çünkü Y kuşağı internet öncesi dönemi de yaşayan ve X kuşağı ebeveynleri ile çocukluklarını internet ve akıllı telefonlar olmadan geçiren bir kuşaktır. Dolayısıyla hem teknolojinin internet ve akıllı telefonlarla günlük yaşamımıza ve iş hayatımıza girişine tanık oldular ve buna aracılık yaptılar; hem de insan ilişkileri ve toplumsal ilişkileri yoğun bir dönemde çocukluklarını yaşadılar. 

Z kuşağının ortaya çıkışı için sosyologlar sıklıkla 1995 yılını referans alıyorlar. Buna göre, günümüzde en kıdemli Z kuşağı üyeleri 28 yaşına ulaştı.

Z kuşağını Y kuşağından ayıran en önemli unsur, Z kuşağının ellerinde akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarla doğmuş olmalarıdır. Teknolojisiz bir dünyayı tanımadılar. Teknoloji ile iç içedirler ve farklı bir dünyayı bilmiyorlar. Bebekken mama yemeleri için bile ellerine cep telefonu tutuşturulan ve daha konuşmaya başlamadan tabletlerden istediği çizgi filmi seçip seyredebilen bir Z kuşağı yetişti. Z kuşağı bebeklik ve çocukluk yıllarını dijital teknolojiyle geçiren bir kuşaktır. Onların hayatında internet, akıllı telefonlar ve dijital teknoloji artık bir yaşam biçimi halini almış durumdadır. Dolayısıyla onların aileleri de onlara uyum sağlamış ve ailelerde internet ve akıllı telefonlarla çevrilmiş durumdadır. Z kuşağını Y kuşağından ayıran bir farklılık da Z kuşağı ailelerinin de dijital teknolojiyle iç içe çevrelenmiş durumda olmasıdır.

Z kuşağı Y kuşağına göre daha iyi eğitimli, dış dünyaya çok daha açık, bireyselliği önde tutan, aşırı rekabetçi, çok fazla demokratik ve dijital dünya içerisinde büyümüş analitik yönü çok daha kuvvetlidir. Z kuşağının iş dünyasından beklentileri de farklıdır. Z kuşağı ile çalışacak yöneticilerin ve şirketlerin de tutum ve davranışları ile şirket yapılarında değişiklikler yapması, Z kuşağı ile uyumlu çalışmak açısından zorunludur.


Z  kuşağının iş dünyasından beklentileri; 

•    Daha fazla şeffaflık

•    Fırsat eşitliği 

•    Kendini özgürce ifade edebildiği ve hiyerarşiden uzak bir iş yeri

•    Esnek ve özgür çalışma ortamı

•    Yenilikçi, sosyalleşmeyi teşvik eden bir iş yeri

•    Otoriter yönetim yerine katılımcı, demokratik ve lider yapıda bir şirket yönetimi

•    Teknolojiyi takip eden ve dijital çağa uyumlu bir alt yapı


Z kuşağını anlamak, iş dünyasında onların beceri yeteneklerini nerede daha iyi kullanabileceğimizi bilmek, onların motivasyon ve gelişim alanlarının hangi konularda yoğunlaştığını bilerek hareket etmek; Z kuşağını yönetmek, yönlendirmek, verimliliklerini artırmak ve elde tutmak için çok önemlidir. O yüzden Z kuşağının iş hayatına yönelik önem taşıyan özelliklerini analiz etmeye öncelik vermek istedim. Bu özellikleri anladığımızda Z kuşağını nasıl daha iyi yönetebileceğimize dair görüşlerimi bir sonraki bölümde aktaracağım.

Z kuşağı pek çok artı özelliği üzerinde barındırır. Dünyada yaşananları takip eder, sürekli kendisini güncel tutar ve her konuyla ilgilidir. Kendi dünyasına çekilip ne olursa olsun bir tavır sergilemez. Bilgilerin izinden gitmeyi severler ve ne istediklerini gayet iyi bilirler. Özgüvenleri yüksektir ve bu yüksek öz güven pek çok kapının anahtarıdır. Eğitim ve yaratıcılığa önem verirler bu da iş hayatında önemli yerlere gelmelerine olanak sağlar. 

Pek çok artı özelliği olmasına karşı eksi yönleri de vardı.İkili ilişkilerde çok iyi oldukları söylenemez. Takım çalışmalarına alışık olmadıkları için “ekip” kavramı onlar için çok bir şey ifade etmez. Daha çok yalnız olmaya alışıktırlar. Kuralları tanımazlar ve isteklerinden emin oldukları için onları ikna etmek zordur. Aileleri ile sık sık çatışmaya girebilirler bunun nedeni doğru bildiklerini daima savunmaları ve dışarıdan bir fikre çok sıcak bakmamalarıdır. Bireysellik, zor memnun olma, yapılan işlerden çabuk sıkılma ve sadakatsizlik Z kuşağının özellikle iş hayatında dikkat edilmesi gereken en önemli zayıf yönleridir.




Z kuşağı akıllı telefonlarıyla her yerden, sürekli sanal dünyaya bağlı ( ‘connected’) olan, birbirleriyle telefonlarla konuşmak hatta e-mail göndermek yerine sosyal medyadan şekiller, resimler ve görüntülerle konuşan bir kuşaktır. Toplumsal olaylara, çevreye, teknolojik gelişmeye, ekonomiye, sosyal sorunlara ve adaletsizliğe daha duyarlıdırlar. 

Z kuşağı, zevklerine ve kendine düşkün, teknolojiyi hızlı şekilde kullanabilen, işlerini kısa ve ciddi biçimde yerine getiren davranışlarıyla dikkat çekmektedir. Bir anlamıyla teknoloji çağı çocukları olan Z kuşağına ‘’dijital yerliler’’ olarak da tanımlama yapılmaktadır. El, göz, kulak vb. motor becerileri en hızlı ve uyumlu bir şeklide kullanabilen; aynı anda birden fazla işi yapabilen Z kuşağı sonuç odaklıdır. Z kuşağı diğer kuşaklara göre en fazla eğitim almış olan kuşaktır.

Z kuşağı hızlı öğrenir ve kişisel gelişimine çok fazla önem gösterir. Teknolojiyle içi içe büyüyen Z kuşağı yeniliklere ve yenilikçi olmaya çok önem vermektedir. Birlikte çalışırken Z kuşağının yaratıcılık özelliklerinin ve dijital teknolojiye dayalı en detay analizleri yapabilme becerilerinin kullanılmasını çok iyi bilmeliyiz. Hızla değişen teknolojileri kullanmaya uyum sağlamış Z kuşağı değişime hiç direnç göstermez, tam tersi değişimi teşvik eder ve değişimden keyif alır. Artırılmış gerçeklik, yapay zekalı asistanlar, insansız araçlar gibi konuları çocukluklarından beri duydukları için onları etkilemek daha zor. Z kuşağı yeni teknolojilerle yaratıcı fikirler ve iş olanakları yaratarak değişim yaratmayı seviyor. 

Z kuşağı hayal kurmakla kalmıyor, hayallerini gerçekleştirebileceğine de inanıyor. Teknik becerileri yüksek ve her türlü bilgiye ulaşabilmeye alışkınlar. Bu nedenle, sahip olduklarından daha fazlasını hak ettiklerini düşünüyorlar. Kendine güveni tam olan Z kuşağı, başkaları (markalar, iş arkadaşları, aboneler) tarafından ciddiye alınmayı ve iş kurma gibi hedeflerini gerçekleştirme konusunda destek görmeyi bekliyor. Z kuşağının %72'si bu arzuya sahiptir. Daha girişkendirler ve start-up projelerle bağımsız çalışmaya, özellikle internet ve yazılım tabanlı işlere aşırı ilgi göstermektedirler. 

20 ülkeden 20 bin katılımcı arasında yapılan bir ankete göre, Z kuşağı, sınırların geçmişte kaldığını düşünüyor. Sınırlar artık internet nedeniyle onlar için yok. İnterneti kullanarak her gün dünyayı dolaşıyorlar. Küçük yaşlardan beri sosyal ağlarda, videolarda ve çevrelerinde dünyanın, kültürlerin ve dinlerin çeşitliliğini gözlemleyebiliyorlar. Farklı kültürleri, farklı iletişim biçimleri, farklı yaşamları ve farklı bakış açılarını çok iyi analiz edip, kolayca benimsiyorlar. Z kuşağı, özellikle bilgiye ulaşma ve elde ettikleri verileri aralarında bir bütün olarak kullanmayı çok iyi biliyorlar. Değişik kültürleri kolayca öğrenebiliyorlar. Veri elde edebilme ve işleyebilmeleri onların öğrenme hızı arttırıp, teknoloji sayesinde tüm dünya insanları ile iletişim halinde olabilmeleri çeşitli insan, mekân ve kültürleri hızlıca tanımalarına sebep olabilmektedir.

Z kuşağı çok kültürlü ortamlarda yaşamayı bilen kişilikler olarak kendilerini konumluyorlar. Bu nedenle insanların cinsiyeti, yaşam biçimi, dinsel veya cinsel tercihi, rengi, ırkı, düşüncesi onlar için bir sorun veya engel değil. Tam tersine olması gereken ve onların yaşamına renk katan unsurlardır. Z kuşağında sosyal medyada takip edilen ünlülerin tercihleri karar vermelerinde veya tercihlerinde önemli etki ediyor. Z kuşağı ünlülerin yer aldığı reklamlara daha fazla ilgi gösteriyor. Ayrıca sosyal medyadaki fikir liderlerinin önerilerinin de Z kuşağı üzerinde daha etkili olduğu yapılan araştırmalarda vurgulanıyor.

Bu nedenle Z kuşağına ürün satarken kişisel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayı hedeflemek daha etkilidir. Z kuşağı; çevresindeki dünya, yeni teknolojiler ve insanların kültürel çeşitliliği konusunda her şeyi bildiğinden emindir. Onların ilgilerini fiziksel bir ürüne çekmek daha kolay olacaktır. Onlara sağlanacak faydanın, ne kazanacaklarının çok etkili verilmesi gerekir. Bilgiyi doğru ve derinliğine verdiğinizde daha kolay etkileneceklerdir. Bu yüzden Z kuşağı için ünlüler veya fikir liderleri üzerinde yapılacak reklamlar çok daha etkili olmaktadır.


Z kuşağı nasıl yönetilmeli konusuna da değinmek istiyorum. Nasıl bir iş ortamı onları cezbeder ve motive eder? Yöneticilerinden ne beklerler?

Benim görüşüme göre Z kuşağının detaylarda boğulmama, sonuca odaklanma ve kompakt düşünme yetenekleri iş hayatında en çok kullanılması gereken özellikleridir. Z kuşağı için takdir edilme ve kendisine değer gösterilmesi kavramını önem taşımaktadır. Özellikle ekip liderliği; görevlendirmelerde başarının takdir edilmesi ve teşvik edilerek sorumluluk verilmesi Z kuşağı için motive edicidir.
 

Araştırmalarda Z kuşağına kendini nasıl tanımladığı sorulduğunda, ilk sırayı “eğlenceli” (yüzde 55,45), ikinci sırayı “mantıklı” (yüzde 51), üçüncü sırayı “girişimci” (yüzde 49) aldı. Sırasıyla; özgür/maceracı (yüzde 46), önder (yüzde 31,5), lider (yüzde 30), demokratik (yüzde 28), arabulucu (yüzde 21) yanıtları gelirken, itaatkâr tanımı (yüzde 12) son sırada yer aldı. 

Araştırmalarda iş yaşamında nasıl bir liderle çalışmak istedikleri sorulduğunda; Z kuşağının “pozitif ve güvenilir” (yüzde 57,6) yanıtı öne çıktı. Diğer tercihleri ise, “akıllı” (yüzde 15,2), “vizyoner” (yüzde 13,9), “işbirlikçi” (yüzde 9,1) ve “emin” (yüzde 4,2).

Z kuşağı motivasyonu yüksek ve girişimci bir ruha sahiptir. Temel motive edici faktörler arasında artık sadece maaş yer almıyor. Yeni nesli çekmek isteyen firmaların dikkat etmesi gereken değerlerden biri de sosyal sorumluluk bilincidir. Z kuşağı, şirketin internet sitesinde yer alan firmaların sosyal sorumluluk sayfalarından daha fazlasını görmek istiyor. 

Z kuşağı, farklı araçlar kullanarak istenilen veriyi en hızlı ve etkili şekilde arama konusunda en hızlı olan kuşak olarak öne çıkıyor. Bu nedenle çalışmak istedikleri alanlar içerisinde çoğunlukla veriye ve teknolojiye önem veren şirketler yer alıyor.


Z kuşağı, en modern araçları ve teknolojileri yönetme ve keşfetme konusunda diğer nesillerden daha hazır halde bulunuyor. Böylece işverene, dünya genelindeki tüm sosyal ağları analiz etmek için mümkün olan tüm hizmetleri kullanmayı, henüz duymadığınız çevrim içi pazarlama tekniklerini öğretmeyi ve içerik kontrolünün nasıl en iyi şekilde olabileceğini öğretebilecek kadar yetenekliler.

Z kuşağı bilgiye erişmeye, bilgiyi analiz etmeye, aynı anda birden fazla işi bir arada yapmaya, birden fazla konuyu bir arada analiz edip düşünmeye ve zamanın hızına o kadar çok alışıktır ki, çalışırken sürekli öğrenmenin peşindedir. Aynı zamanda çalışırken sosyalleşmeye ve güncel olayları takip etmeye de çok önem veririler. Bu nedenle mesai saatleri, yer ve konuma bağlı kalmaksızın çalışmak onlar için olmazsa olmazdır. Çalışırken eğlenmeyi ve eğlenceli ortamlar yaratmayı severler. Bu yüzden çalıştıkları ortamların sıkıcı ofis ortamından çok yenilikçi, sosyalleşmeyi teşvik eden ve özendiren, esnek çalışma alanları olan yerler olmasını isterler. Z kuşağı çalışanlarına sunulacak ofislerin, finansal ve fiziki açıdan mümkün ise kişiye özel olması, çalışanların kendi başlarına daha verimli ve etkin olmasını sağlayacaktır.

Z kuşağı ile etkileşime geçilmesinin en iyi yollarından biri, onlara nasıl bir ürün veya hizmet oluşturacaklarını veya bir süreç tasarlayacaklarını sormaktır. Z Kuşağı, bilgileri bir araya getirme, işleme koyma ve harekete geçme konusunda inanılmaz yeteneklere sahiptir. Fikirlerini paylaşmalarına izin verdiğimizde çok başarılı sonuçlar alınabilir.  Bu nedenle yöneticilerin bu neslin üyelerine yenilikçi fikirler üretmeleri için zaman ve özgürlük vermeleri çok önemlidir.

Z kuşağının iş yaşamından beklediği eğitim, gelişim ve kariyer olanakları sonrasında başardıkları ile ilgili sözlü ve yazılı takdir edilmeleri, onların memnuniyetini de artırıyor. Z kuşağının çalıştığı şirketlerin enerjik, şeffaf, teknolojinin her an içinde olan ve pozitif liderliği destekleyen kurumlar olması, onlar için çalışan memnuniyeti seviyesini de artırıyor. Ödüller her zaman motive edicidir. Yaptıkları olumlu şeylerde onları mükâfatlandırabilirsiniz. Bu onları biraz daha azimli yapabilir.

Görev adamı olarak kullanmak yerine yaratıcılıkları konusunda onları serbest bırakın. Cesaretlendirilmek ve motive edilmeyi bekleyen Z kuşağında iş yaşamında liderlik rolleri ve liderlik yönlerinin gelişimi için fırsatların verilmesi önemlidir. İnisiyatif almayı ve sorumluluğu üstlenmeyi seven Z kuşağına iş delegasyonu yapmayı ve onlara görevler vermeyi bilmek çok önem taşır. Teknoloji ile iç içe büyüyen Z kuşağı bürokrasiden ve yavaş işleyen prosedürlerden sıkılır. İşyerinde iş yapma biçimi de dijital dünyaya uygun olmalıdır. Hızlı kararlar alınmalı, esnek ve yaratıcı olunmalıdır. 

 
Bu nedenle şirkette proses ve prosedürlerin yenilenmesi, analitik ve performansa dayalı verilerle süreçlerin analiz edilmesi, yeniliklerin iş yaşamına entegre edilmesi, teknolojinin tüm olanaklarının kullanımına yönelik yatırımların yapılması, uzun toplantılar ve ofiste uzun saatler çalışılması yerine on-line toplantılar, kısa ve hızlı on-line raporlar ve veriler üzerinden değerlendirmeler Z kuşağını işe bağlı ve tutkulu çalışır hale getirecektir. Kariyer planlamaları ve performans değerlendirmeleri ile ölçülebilir bir kariyer yolculuğu Z kuşağı için önemlidir, çünkü o çabuk öğrenir, çabuk gelişir ve hızlıca terfi etmek ister. Buna ait belirgin bir proses yok ise onu işyerinde zor tutarsınız. Z kuşağı için önemli olan unsur esnek, özgür ve yeni çalışma modellerine uyum sağlamış bir iş yeri ortamıdır. Pandemi süreciyle beraber oldukça yaygınlaşan uzaktan çalışma modelinin salgından bağımsız olarak devam etmesi, “mobil olma” durumu, esnek zamanlamalar Z kuşağı için iş hayatında cezbedici unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Birlikte çalışmak yerine, bireysel ve esnek çalışma şekli ve iyi maaş, sosyal medya sürekliliğiyle birlikte Z kuşağının çalışma motivasyonunu artırıyor.
 
Özgüveni yüksek olan ve geri bildirime de son derece açık olan Z kuşağının iş motivasyonu için tatmin edici ücret seçenekleri sunulması gerekiyor. Kendilerini gerçekleştirme, hayallerine ulaşma ve kısa sürede kariyer yolu edinmek isteyen bu genç nesil, bunların ancak yüksek maaş avantajı ile sağlanabileceğine inanıyor. Araştırmalarda, Z kuşağı iş yerindeki ilk motivasyon kaynağını “Heyecan duyduğum bir iş olması” (yüzde 30,3) olarak ifade etmektedir. İkinci sırada gelen motivasyon ise “Maddi destek sağlanması” (yüzde 23,6) ve bunu sırasıyla “Takdir edilmek” (yüzde 15) ve “iş yerinin ve çalışma ortamının keyif verici olması” (yüzde 8,5) olmaktadır. Z kuşağının motivasyon kaynaklarına göre yönetsellik gösterilmesi onlarla çalışırken daha tutkulu çalışmalarına öncülük edecektir.   

 
Yüz yüze iletişim kurmanın önemine inanın.. Vereceğiniz mesajları, bilgileri, geri bildirimleri, eleştirileri ve önerileri mutlaka yüz yüze konuşarak yapınız. Onlar bu tür konularda yüz yüze iletişimde dinlemeyi ve kendilerini ifade etmeyi daha çok severler. E-posta gibi elektronik ortamda iletişim kurmayı tercih eden Z kuşağının %48’i iş yerinde geleneksel değerleri benimseyerek yüz yüze görüşmeyi tercih ediyor. 

Yüzde 76 oranındaki Z kuşağı ise, yüksek maaşa rağmen fikirlerini özgürce belirtemediği bir iş yerinde çalışmak istemediğini belirtiyor.

Z kuşağı bağımsızlığı ve özgürlük alanlarının geniş olması taraftarı olarak otoriter yönetimi sevmez. Bu yüzden Z kuşağı yönetimi için demokratik yönetim tarzı daha uygundur. Yönetim ile hem resmi, hem de samimi ilişkiler kurmayı tercih ederler. Denetlenmek ve hesap vermekten çekinmezler. Özel yaşamları ve sosyal yaşamlarının işveren tarafından kısıtlanmasından hoşlanmazlar. Esnek çalışma saatleriyle ve home ofis olarak her şekilde iş yapmayı ve sonuç getirmeyi benimsemişlerdir. Başka bir deyişle Z kuşağı katı hiyerarşik sistem istemiyor. Böylece yöneticilerin kimi zaman yol gösterici bir lider, kimi zaman da bir arkadaş gibi davranmaları Z kuşağının çalışma ortamında rahat hissetmesi için gerekli görülüyor. Açık kapı – açık ofis mantığı güden şirketlerde istedikleri zaman müdürleri ile konuşabilen Z kuşağının iş verimi de artıyor.


Bu nedenle Z kuşağı ile çalışacak olan firmaların geç kalmadan hızlı bir şekilde üretim ve yönetim tarzlarını gözden geçirmeleri verimliliklerini artırmada önemli rol oynayacaktır. İşletmelerin sadece sisteme veya teçhizata değil, yönetim kadrolarına da yatırım yapmalıdır. Mevcut yöneticilerinin egolarından, otoriter yönetim anlayışlarından, teknolojiden uzak yaklaşımlarından, biat isteme beklentilerinden nasıl arındırılacağına yönelik bir eğitim ve yönetici geliştirme programını şirketlerinde uygulayacak tedbirler almalıdırlar. Z kuşağı yenilikçi olmayan, kendini yenilemeyen bir iş ortamından kolayca kopabilen ve bireysellik ihtiyaçlarına yanıt veremeyen firmalar ile birlikte olmayı tercih etmeyecektir.

Yeni nesil gençlerimizin Z kuşağı olarak yetişmesini dikkate alarak onların farklı olma haklarını kullanacağını bilmeliyiz. Onları değiştirmeye çalışmak veya onlarla çatışmak yerine onların farklılığını kabul edip bunu bir avantaj olarak kullanmayı bilmeliyiz. Buna göre işyerlerimizde bir iş modeli oluşturmalıyız. Proses ve prosedürlerimizi esnek ve onların yeteneklerini kullanmaya açık olacak şekilde revize etmeliyiz. Çalışma ortamlarımızı ve çalışma koşullarını onlara göre uyarlamalıyız.  

Başarılı bir şirket çalışanlarını yaşam boyu öğrenci haline getirebilen bir şirkettir. Yeniliklere ve teknolojiye uyum sağlayan, eski ve yeni jenerasyonu verimli bir şekilde bir arada çalıştırmayı bilen şirketler farklılık yaratacaktır. Bugün de yarın da…..


 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt