QUO VADIS HALDUN ?
QUO VADIS HALDUN ?
Hakan Ünsalan
Sanıyorum 1989 yılıydı. Philips’sin aydınlatma bölümünde çalışan, tarihe meraklı genç bir mühendistim. Aydınlatmanın satış ve üretim bölümlerinin katıldığı geniş bir toplantıdaydık. Haldun Demirdeş profesyonel aydınlatmanın müdürüydü. Toplantı esnasında elindeki pazar ve üretim verilerinin yetersizliğini ifade etmek için “Quo Vadis Haldun?” diye seslenmişti. Bense kalakalmıştım. Haldun beyin entelektüel yanını ilk defa görüyordum.
Hayatımda tek bir iş görüşmesi yaptım. 1988 yılıydı. Askerliğini yeni yapmış bir mühendistim. Aydınlatmaya meraklıydım. Ancak çevrem ve param yoktu. Philips’e başvurdum. Personel bölümü ile görüştükten sonra beni Haldun bey ile görüştürdüler. İş hariç herşey hakkında konuştuk. Evdekiler sorunca “işe girip giremediğimi bilmiyorum ama harika bir sohbetti” demiştim.
Gerçek bir akademisyen, aydınlatmayı çok iyi bilen bir mühendisti. Çok ama çok zeki bir insandı. Muhteşem bir entelektüeldi.
Özellikle tarih ve tıp bilgisi çok genişti. Bir doktor kadar tıp bilgisi vardı. İlaçlardaki etken maddelere kadar bilirdi. Beraber çalışırken bir sıkıntımız olduğunda doktora gitmeyip Haldun beye sorar, verdiği ilaçları alır tedavi olurduk. Hatta sahip olduğu doktor ünvanını, tıp doktorluğundan aldığını zanneden arkadaşlarınız olmuştu.
Çağının ötesinde çok açık görüşlüydü. Türlü sebeplerle izin istediğimizde asla hayır demedi. Hatta bir keresinde “ Bakın beyler izin istemek için hasta olmanız gerekmiyor. Canınız işe gelmek istemediğinde bana bunu söyleyebilirsiniz. İşiniz, hayattan zevk almanıza engel olmamalı.” Demişti.
Beni yirmi sekiz yaşında çok genç bir mühendisken çalıştığım bölümün başına geçirecek kadar vizyonerdi ve cesaretliydi.
Haldun Demirdeş benim hayatıma dokundu. Beni çok ama çok etkiledi. Meslek hayatımda olumlu yaptığım pek çok şeyde Haldun Demirdeş’in izleri vardır. Onun yanında mesleğe başlamak, onunla çalışmış olmak büyük bir ayrıcalık.
Ölüm haberini aldığımda inanamadım. Daha uzun yılları olduğunu düşünüyordum. Şimdi seslenmek istiyorum.
“Quo Vadis Haldun?”
Açıklama: "Quo Vadis" Latince "Nereye Gidiyorsun" olarak kullanılan bir deyimdir.
Hayatımda tek bir iş görüşmesi yaptım. 1988 yılıydı. Askerliğini yeni yapmış bir mühendistim. Aydınlatmaya meraklıydım. Ancak çevrem ve param yoktu. Philips’e başvurdum. Personel bölümü ile görüştükten sonra beni Haldun bey ile görüştürdüler. İş hariç herşey hakkında konuştuk. Evdekiler sorunca “işe girip giremediğimi bilmiyorum ama harika bir sohbetti” demiştim.
Gerçek bir akademisyen, aydınlatmayı çok iyi bilen bir mühendisti. Çok ama çok zeki bir insandı. Muhteşem bir entelektüeldi.
Özellikle tarih ve tıp bilgisi çok genişti. Bir doktor kadar tıp bilgisi vardı. İlaçlardaki etken maddelere kadar bilirdi. Beraber çalışırken bir sıkıntımız olduğunda doktora gitmeyip Haldun beye sorar, verdiği ilaçları alır tedavi olurduk. Hatta sahip olduğu doktor ünvanını, tıp doktorluğundan aldığını zanneden arkadaşlarınız olmuştu.
Çağının ötesinde çok açık görüşlüydü. Türlü sebeplerle izin istediğimizde asla hayır demedi. Hatta bir keresinde “ Bakın beyler izin istemek için hasta olmanız gerekmiyor. Canınız işe gelmek istemediğinde bana bunu söyleyebilirsiniz. İşiniz, hayattan zevk almanıza engel olmamalı.” Demişti.
Beni yirmi sekiz yaşında çok genç bir mühendisken çalıştığım bölümün başına geçirecek kadar vizyonerdi ve cesaretliydi.
Haldun Demirdeş benim hayatıma dokundu. Beni çok ama çok etkiledi. Meslek hayatımda olumlu yaptığım pek çok şeyde Haldun Demirdeş’in izleri vardır. Onun yanında mesleğe başlamak, onunla çalışmış olmak büyük bir ayrıcalık.
Ölüm haberini aldığımda inanamadım. Daha uzun yılları olduğunu düşünüyordum. Şimdi seslenmek istiyorum.
“Quo Vadis Haldun?”
Açıklama: "Quo Vadis" Latince "Nereye Gidiyorsun" olarak kullanılan bir deyimdir.
Paylaş: