×

Nitelikli İnsan Yetiştirmedeki En Büyük Engelimiz Nedir?


YD.2


Neden Nitelikli İnsan Yetiştiremiyoruz?


Yazı Dizisi-2


Sabri Pehlivan




Nitelikli İnsan Yetiştirmedeki En Büyük Engelimiz Nedir?

Uzun arayışlar sonrası işe aldığınız bir çalışanı, firma kültürüne adapte ederek geliştirebilmek, bağlılık yaratabilmek son dönemde yaşadığımız en büyük problemlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşanan bu sorunun temel nedeni, firma kültürünü anlatan açık bir iletişimin kurulamamasından kaynaklanmaktadır.

Kurum kültürünü oluşturan kavramların anlaşılır, uygulanabilir olması,  hedef ve amaçla ilgili süreçlerin etkin yürütülmesi iletişim sürecini etkili kılacaktır. Bu sürecin etkin yürütülemediği durumlar çatışmalara ve motivasyon düşüklüğüne sebep olur ve doğal olarak çalışanın gelişimine engel olacak bir çalışma ortamı oluşur. Çalışanlara karşı açık iletişimde olunması, ahlak, sorumluluk, adalet gibi değerlerin belirlenmesi, amaç ve hedeflerin netleştirilmesi ve anlatılması iletişimi arttırarak, çalışanın firmaya ve yöneticisine duyduğu bağlılığı arttıracaktır.

Çalışanların yaşadıkları problemleri açıkça tartışabilmeleri, duygu ve düşüncelerini ortaya koyabilmeleri, kendilerini ifade edebilmelerini sağlar. Bu durum ise,  iş yaşamındaki gelişimlerini, başarılarını ve motivasyonlarını olumlu yönde etkiler.

Yönetici ve çalışanın birbiriyle etkili iletişim kuramaması kişinin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Peki, çalışanlarla iletişim kurabilmek için nasıl yaklaşmalıyız?

Çalışma hayatı için iletişimin birçok tanımı yapılabilir.  Yapılan bu tanımları tek bir tanımda özetlersek; ‘Çalışma hayatı için iletişim; gerekli planlama, koordinasyon, işi delege edebilme ve denetleme gibi yönetimsel fonksiyonların aktarılmasıdır.’ Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de her işin bir an önce yetiştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle de genellikle zamanla yarışıyoruz.  İş böyle olunca çalışanlar, işleri sonuçlandırmaya odaklanmış yöneticiler ve yönetim anlayışı ile karşı karşıya kalıyorlar. Çalışanlar, yöneticileri çalışanlardan uzaklaştıran ve iletişimi azaltan bir çalışma ortamında varolmaya çalışıyorlar.  Bu tarz bir yaklaşım ile ortaya çıkan sonuç: Uzayan iş süreçleri, üst yönetimden veya dış kaynaklardan yapılan baskılar nedeniyle iş yetiştirme stresi ve bunun sonucunda iletişimin kopması.

Sektör olarak etkili bir iletişim sağlanması için kuşak farklılıklarının ve teknolojinin getirmiş olduğu yeniliklerin etkisiyle yöneticilere çok büyük bir pay düştüğüne inanıyorum. Yönetici-çalışan iletişiminde, öncelikle yöneticilerin çalışanlar ile yapacağı günlük/haftalık kısa toplantıların veya “Nasılsın,  günün nasıl geçti?” gibi ufak iletişim temelli soruların gözle görülür bir fayda sağladığını söyleyebilirim. Ayrıca son dönemde yürüttüğümüz daha etkin yönetimsel süreçlerimizde ve yeni yönetim anlayışımızla çalışanları bire birde ilgilendirecek birçok konuda,  fikir ve önerilerini almak, saygı duymak, onların yaratıcılıklarını desteklemek, yeri geldiğinde yapılan güzel bir çalışma için takdir ve teşekkür etmek büyük değişimlerin kapısını açan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

Konu ile ilgili olarak bizim de uygulamaya başladığımız, “Çok Boyutlu Liderlik Yoluyla Niteliklerin Arttırılması”na yönelik sistemde iletişimi arttıracak çok farklı bakış açıları yer alıyor. Bu sisteme göre; yeni yöneticilik modellerinde koçluk, yetki devri ve etkin karar mekanizması iletişimi kuvvetlendiren güçlü kanallar olarak geçmekte. Özellikle çalışanların gelişimine yönelik “Direktif Verici, Koçluk Edici, Destekleyici, Delege Edici” çalışanın ihtiyacına yönelik 4 farklı uygulamanın yönetici tarafından etkin kullanımı ile niteliklerin arttırılması mümkün. Bu doğrultuda bir yönetici, kişi görevinde yeniyse fazladan yönlendirme sağlamalı, öğreniyorsa fazladan destek olmalı ve zamanla beceri ve deneyim kazandıkça özgürlük tanıyarak niteliklerin arttırılmasında yol gösterici olmalıdır.

İletişimi artırarak yeniliklere açık, gelişen ve nitelikli çalışanları bünyenizde tutmak istiyorsak:

  • Çalışanlar yakından izlenmeli

  • İhtiyaçlarını ve gelişim düzeylerini belirlenmeli

  • Herkese eşit değil, adaletli davranılmalı

  • Bire bir görüşmeler yapılmalı

  • Takdir edilmeli

  • Gerektiğinde mentorluk ve koçluk yapmalı

  • İş dışında da paylaşımda bulunmak için birlikte geçirilecek sosyal aktiviteler planlanmalı.


Sonuç olarak; çalışanların kurum hedeflerini benimsemelerine, kurum kültürünü kazanmalarına ve etkili iletişim becerilerine sahip olabilmelerine katkı sağlamak üzere eğitilmesi büyük önem taşımaktadır.

İnsan kaynakları çözüm ortağım Kıymet SAĞLIK EROZ’a desteklerinden dolayı teşekkür ederim.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt