×

Işık Kirliliği-Yanlış Çözülen Basit Bir Geometri Sorusu


Işık Kirliliği-Yanlış Çözülen Basit Bir Geometri Sorusu 

Dr. Bülent Aslan 

Geceleyin çevremizi neden aydınlatıyor, dış alan aydınlatmalarını niye kullanıyoruz? Bu soruya çoğumuz kısaca “görmek/görebilmek için” diye cevap veririz ki doğrudur. Ancak, yapay ışığın kullanım amaçları değişen teknolojinin ve toplumsal gelişmelerin etkisiyle zaman içinde çeşitlenmiştir. Temel amaç, gündüz yapılan etkinliklerin bir kısmının gece de devam ettirilebilmesi ve eylemli yaşam süresinin uzatılabilmesidir. Gece yapılan etkinlikler esnasında görsel performanslarımızın iyileştirilmesi ihtiyacı da yapay aydınlatma kullanımını arttırmaktadır. Bu ihtiyacın doğru bir şekilde karşılanması ise aydınlatmanın nasıl yapılması gerektiğini bilmeye bağlıdır; yanlış yapılan aydınlatma tam aksi bir duruma sebep olur. Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, iyi ve kaliteli bir aydınlatma tesisatında ışık, aydınlatılmak istenen yerlere ihtiyaca uygun miktarda gönderilmelidir.
 
 

Günlük hayatta tecrübe ediyoruz; bir yeri görmek için, ortamda bulunan ışık kaynağından doğrudan gözümüze gelen ışığı elimizi refleks olarak uzatıp kesiyoruz. Böylece, baktığımız yer bizim için bir anda daha “görünür” hal alıyor! (Kaynak: IDA)
 

Duvardaki ışık kaynağının sadece yönü değiştirildiğinde, görünürlük arttığı için kapıda duran kişi de görünür oluyor. (Kaynak: IDA)
Yanlış tasarım, ışık ihlali, çok ışık: Yeni tasarım armatürler, ışığı doğrudan yere göndermek yerine, önce yukarıda bulunan bir yansıtıcı yüzeye gönderiyor ve oradan da yere yönlendiriliyor. Böylece, küçük bir ışık kaynağı yerine daha genişlemiş bir yüzeyden aydınlatma sağlanarak, göze doğrudan gelen ışık da azaltılıyor. Düşünce doğru! Ancak tasarım yanlış olunca yukarıda sadece yansıtıcı panele gelmesi gereken ışık, kenarlardan kaçarak gökyüzünü ya da binaları aydınlatıyor. Genelde park ve bahçeler gibi açık alanlarda kullanılan bu tür aydınlatmalardaki kötü ayarlanmış ışık, etrafında ışığın çarpacağı bir şey olmayınca fark edilemiyor! (Fotoğraf: Bülent Aslan)
Nehir kenarında bir yürüyüş yolu aydınlatması. İyi niyetle yapılmış ve insanların beğenisine sunulmuş bu yenileştirme çalışmasında çok sık, çok parlak ve korunaksız aydınlatmalar kullanılmış. Kullanılan karpuz (glob-küre) aydınlatmalar, olabilecek en kötü aydınlatmalardandır; yararından daha çok zararı var. Büyük kısmı bizim görmeye ihtiyaç duyduğumuz yeri değil, göğü aydınlatıyor ve nehrin güzelliğinin de görünmesini engelleyen (nehir hiç görünmüyor) bir ortam yaratıyor. Yanlış renkte ve korunaksız aydınlatmalar tam göz hizasında olduğu için göz kamaşmasına sebep veriyor ve yürüme yolu bile güvensiz oluyor! Sanki özellikle bir şey görmeyelim diye tasarlanmış gibi! (Fotoğraf: Bülent Aslan)

Yanlış kullanılan ışıkların büyük çoğunluğu temel kullanım amacının aksine daha güvensiz ve görünürlük kaybının olduğu ortamlar yaratır. Duyarlı yaklaşımlar ve basit önlemlerle ışık kirliliğini ve zararlı etkilerini en aza indirmek mümkündür. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği (IDA), aydınlatma yapılırken basitçe dikkat edilmesi gerekenleri şöyle listeler; ihtiyaç olduğunda kullanılmalı, ihtiyaç duyulan yeri aydınlatmalı, gerekenden daha aydınlık (parlak) yapmamalı, mavi renk yayılımını en aza indirilmeli, tam perdeli armatür kullanılmalı (aşağı yöne doğru).
Dış alan aydınlatma durumları ve ışık kirliliği bileşenleri.

Dış alan aydınlatmalarında genel kural olarak yukarıda şematik olarak gösterilen durumlar bilinmelidir: Kırmızı tonda gösterilen kullanışlı ışığın olduğu bölge dışına çıkan her aydınlatma/ışık, o ya da bu sebeple yanlış aydınlatma örneğidir. Aydınlatılmak istenen bölge belirlendikten sonra ona uygun olacak şekilde direk yüksekliği, armatür, ışık cinsi ve şiddeti seçilmelidir. Lambalardan çıkan ışığın düşey doğrultu (lamba direği) ile yaptığı açı 0 kabul edilirse, 90’de çıkan ışık yere paralel, 180’de çıkan ışık ise dikey doğrultuda göğe gider. Yaklaşık olarak 70 ile 90 açıları altında yayılan ışık yere çok uzaklarda ve zayıflamış olarak ulaştığından verimsiz bir aydınlatma halini alır. Böyle ışıklandırmalar, ister şehir içi ister şehirlerarası yolda olsun göz kamaştırır ve görüşü engeller. Işık dağılım eğrisi uygun seçilmeyen veya açısı doğru ayarlanmayan armatürlü tesisatlar, ışığın doğrudan göze ve özel yaşam alanlarına girerek göz kamaşmasına ve ışık ihlaline sebep olur. Yine aynı sebeple doğrudan gökyüzüne kaçan ve yüzeylerden yansıyarak yukarı giden ışıklar da atmosferde saçılarak gök parlamasına neden olur. Yansımanın önüne tam olarak geçilemeyecek bile olsa yine de malzeme teknolojisinin gelişmesiyle yansıması az malzemeler asfalt, kaldırım ve binaların dış cephe yüzeylerine uygulanabilir. Böylece ışık, çarptığı yüzeyde soğrulacağı için gökyüzüne kaçmayacak ve atmosferin fon parlaklığının artmasına katkı sağlamayacaktır. Bugüne kadar (ve hâlen!) şehirlerin gelişiminde böyle bir sorunun varlığı düşünülmediği için kullanılan malzemelerin ışığı ne kadar yansıttığı da önemsenmedi. Tam perdeli armatürler kullanılarak iyileştirmeler yapıldığında; parlama (göz kamaşması) ve ışık ihlalinde azalma, görüşte iyileşme ve enerji tüketiminde de tasarruf olacaktır. Sonuç olarak; aydınlatma doğru yerde, doğru yönde, doğru miktarda ve doğru zamanda yapıldığında sorunlar çözülmeye başlayacaktır. Yani aslında sorun, aydınlatmada değil, yanlış aydınlatmadadır. 
 

Farklı yerlerde kullanılan aydınlatmaların “yanlış” ve “doğru” uygulamaları. (Kaynak: IDA)

 

 
Tam perdeli armatür örnekleri. (Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği IDA’nın sertifikalandırdığı karanlık gökyüzü uyumlu aydınlatma armatürleri).
 
 
Tam perdeli ve doğru yönlendirmeli armatür örnekleri. Doğru perdeleme yapılan lambaların ışığı sadece istenen yeri aydınlatır; lambalar yüksek şiddette olsalar bile gökyüzü ve ışığa ihtiyaç olmayan alanlar karanlık kalıyor. (Kaynak: IDA)
 
Yürürken bastığımız yeri görmeye ihtiyacımız var, göğü değil; gökte yıldız görmek istiyoruz! Göz seviyesinin altında kalan aydınlatmalar, korunaklı armatürlerle göze doğrudan ışık gelmesini engeller, yürüme yolunu daha güvenli hale getirir.

Bir sonraki yazımızda ışık kirliliğinin öneminden ve olumsuz etkilerinden bahsedeceğiz.

Önceki yazımız:     Gözümüzün Önündeki Sorun: Işık Kirliliği (20 Şubat 2021)
 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt