×

İş Yaşamı Öğütler -12


İş Yaşamı Öğütler -12


Levent Taşkın


Dinleyen ve ekibiyle ilgilenen yönetici ile dinlendiğini ve önemsendiğini bilen çalışan şirketteki huzurun en büyük kaynağıdır.

Personel kaybının nedeni nedir diye soran birçok takipçime önceden yayınladığım yazımı cevap olarak tekrar yayınlıyorum: Bir çalışanı kaybetme süreci iki aşamalıdır.Birinci aşama,kişinin şirketten soğuyup,istekliliğini kaybedip iş arar hale gelmesi.İkinci aşaması ise başka bir şirketle görüşüp,şu an çalıştığı şirkete bu yeni şirketi tercih etmesi.Aslında çoğu zaman çalışanın gitme kararını aldıran şey ücret olmuyor.Birinci aşamadaki en büyük neden kişinin yöneticisi ile ilişkileridir.Bağlı olduğu yöneticinin çalışana saygı göstermesi,çalışanı takdir etmesi, çalışanın gelişimine vakit ayırması,adil olması,çalışana alan ve inisiyatif vermesi, kariyer fırsatı sunulması gibi faktörler bu ilişkiyi olumlu etkileyen en önemli etkenlerdir.Bunlar yoksa,tam tersi yüksek ego,mobbing ve biat isteme varsa huzursuzluk başlıyor.Çalışan yöneticiyle iyi bir ilişki kuramadığında istekliliğini kaybediyor.Kaybedince iş ilanlarına bakınmaya,kişisel network’ü ile iş bakmaya başlıyor.Uygun bir pozisyon bulup görüşmeye gidince de ikinci aşama başlıyor.İkinci aşama iki şirketin kıyaslanıp karar verilme sürecidir.Bu aşamada kariyer fırsatı ve ücret artık önemli bir karar unsuru oluyor.Personelin ilk aşamada kaybedilmesi fark edilirse doğru karar alınarak personel kaybı önlenir.





Şirkette ekibimiz içinde ne yaparsanız yapın bir türlü memnun edilemeyen personeller vardır. Bunlar çoğunlukla geçmişi ile yaşarlar. Geçmişte sürekli haksızlıklara uğradığı , terfi ettirilmediği, başkalarına göre bir türlü ağzıyla kuş tutsa yaranamadığı ve yalakalık yapmadığı için de bir türlü yükselemediği gibi düşüncelere sahiptir. Aslında küskündür, isteksizdir ve en önemlisi güven duymadan çalışır durur. Konuşur, şikayet eder ama birşey değişmediğini bildiği halde öz güven eksikliğinden yada konfor alanından kopma cesaretsizliğinden çözüm için adım da atamaz. Bunu kendisine itiraf edemese de herkes bilir ama o farkında değildir. O yüzden aslında etkisiz eleman konumundadır. Ama ona göre yıllarını vermiş ve haksızlığa uğramaktadır. Bu kişiler şirkette bedenleri ile var olan, ancak duygu ve zihin olarak kurumdan kopmuş kişilerdir. Şirket içindeki her türlü değişim önerisine en baştan şiddetle karşı çıkar, yönetimin uygulamalarını sürekli olarak eleştirir ve her kararın arkasında bir art niyet ararlar. Hiçbir şekilde memnun edilmeleri mümkün değildir.

Ekipte bir başarı olduğunda kendilerini bu başarının nedeni ve sahibi olarak görürler. Ancak bir başarısızlık varsa bu durumu beceriksiz yöneticilerin hatalarına ve kendi fikirlerinin dinlenmemesine bağlarlar. İş hayatında bu kişilere ben üzerine toprak örtülmüş,ruhunu kaybetmiş

yaşayan bedenler derim. Bu kişilere fazla sabretmek veya müsamaha göstermek ekibinizi zehirlemekle eşdeğerdir. Haklarıyla gitmelerini en kısa sürede sağlamak hem şirkete hem de ekibin geleceğine yapılan en büyük katkıdır. Onun yerine yeni ve taze bir kan; yeni fikirler, yeni bir enerji ve yeni bir heyecan demektir. Bu da gelişim, başarı, değişim ve hız demektir.

Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt