×

İnsan Odaklı Aydınlatma Tasarımı Konsepti: Ofis İç Mekanı İçin Bir Öneri Bölüm-1



İnsan Odaklı Aydınlatma Tasarımı Konsepti: Ofis İç Mekanı İçin Bir Öneri
Bölüm-1 


Cennet Gökcen Köseli, Alpin Köknel Yener 

1.Giriş 

Günümüzün teknolojik koşulları ve toplumsal yapısı, insanların günün büyük bir bölümünü doğal ortamdan uzakta ve kapalı mekanlarda geçirmelerine neden olmaktadır. Doğadan kopuşla birlikte günışığından da uzaklaşmanın sonucu olarak iç mekan tasarımında aydınlatmanın önemi daha da artmıştır. 

Aydınlatmaya ilişkin uluslararası standartlarda, kullanıcılara iyi bir görüş, doğru bir algı ve çevreyle ilgili bilgileri yeterince sağlayabilecek aydınlatma tasarımı ile görsel konfor koşullarının sağlanması öngörülmüştür. Bu standartlarda ışığın görsel etkileri dikkate alınırken, görsel olmayan etkilerine daha ayrıntılı yer verilmesinin gerekliliği son yıllarda üzerinde önemle durulan bir konu olmuştur.

Bu gereklilik sonucunda ortaya atılmış olan “İnsan Odaklı Aydınlatma (Human Centric Lighting-HCL)” konseptinde ışığın sadece görsel değil, aynı zamanda görsel olmayan etkileri de dikkate alınmakta ve aydınlatma tasarımının kişinin esenliğini, ruh halini, sağlığını olumlu etkileyecek şekilde yapılması önerilmektedir [1].

Bu çalışmada, “İnsan Odaklı Aydınlatma” konsepti incelenerek, insanların en çok zaman geçirdikleri iç mekanlardan birisi olan ofis örneğinde, kullanıcıların gün içindeki etkinliklerine bağlı bir aydınlatma tasarım önerisi geliştirilmiştir. Bu gereksinimler doğrultusunda senaryolar belirlenmiş, DIALux evo programı aracılığıyla “İnsan Odaklı Aydınlatma” konseptine uygun öneriler sunulmuş ve tartışılmıştır.


2. İnsan Odakli Aydınlatma 

Son yıllarda yapılan çalışmalar, ışığın insan vücudunun fizyolojik ve psikolojik gereksinimleri üzerindeki etkilerini kanıtlamıştır. Bu nedenle yeterli günışığı almayan mekanlarda bu etkinin günışığına benzer yapay aydınlatma (melanopik etkili aydınlatma) ile sağlanması gereklidir. Modern aydınlatma konseptleri, ışığın görsel ve görsel olmayan etkilerini birlikte değerlendirerek, insan sağlığını göz önünde bulundurmayı, fizyolojik ve psikolojik yönlerden destekleyici olmayı savunmaktadır. İnsan gereksinimlerini aydınlatma tasarımının merkezine koyan bu konsept “İnsan Odaklı Aydınlatma Tasarımı” olarak tanımlanmaktadır [1].

2.1 Işığın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Işığın insan sağlığı üzerindeki görsel etkileri doğru görme, algı ve bilginin sağlanmasına ilişkin olup insan fizyolojisiyle bağlantılıdır. Bugün birçok uluslararası standart, rehber ve diğer çeşitli kaynaklarda yer alan öneriler uyarınca ışığın insan sağlığı üzerindeki görsel etkileri optimize edilerek iyi görme koşullarının sağlanması gerekmektedir. Görsel konfor koşulları olarak tanımlanan yeterli aydınlık düzeyi, kamaşma kontrolü ve renksel geriverim değerleri işleve bağlı olarak doğal ışık, yapma ışık veya her ikisinin birlikte kullanılmasıyla sağlanmalıdır [2].

Görsel gereksinmelerin yanı sıra, ışık sirkadiyen ritm ve hormonlar açısından da önemli bir role sahiptir. Işığın görsel olmayan etkileri bilimsel açıdan uzun zamandır ortaya konmuş olsa da, aydınlatma tasarımı açısından bu konu oldukça yakın zamanda önem kazanmıştır. İnsan vücudunda uyku ve uyanıklık düzenini sağlayan melatonin ve kortizol hormonlarının dengelenmesi, uyku kalitesi, iştah, ruh hali, zindelik, duyarlılık, acı ve stres algısı ışığa bağlı olarak düzenlenmektedir. İnsan vücudunda yaşamsal gereksinmeleri karşılayan hormonların üretimi ve vücudun sirkadiyen ritmi olarak adlandırılan biyokimyasal süreçler, hem günışığından hem de yapay aydınlatmadan etkilenmektedirler.

2.2 İnsan Odaklı Aydınlatma Tasarım Konsepti

İnsan odaklı aydınlatma tasarım konsepti kullanıcılara, görsel aktiviteye ve zamana uygun bir aydınlatma sunmayı amaçlamaktadır. Melanopik etkili aydınlatma olarak adlandırılan bu konsept, gün ışığının dinamizmini (aydınlık ve karanlık döngüsü) yapay aydınlatma ile oluşturmayı hedeflemektedir. Günışığı alan mekanlarda günışığını destekleyerek; yeterli günışığı almayan mekanlarda ise yapay aydınlatma tasarımı ile kişilerin çevreye uyumunun sağlaması öngörülmektedir. Şekil 1’de biyolojik etkili günışığı benzeri aydınlatma ile düşük melanopik etkili aydınlatma ve gün içindeki melatonin seviyesi gösterilmiştir. Akşam saatlerinde azalan ve daha sonra minimuma düşen günışığı benzeri aydınlatma ile melatonin hormonu vücutta yeterli seviyede salgılanabilmektedir [3].



Şekil 1. Sirkadiyen Aydınlatma [3].

Günün farklı zamanları için doğru ışığın sağlanmasını hedefleyen “İnsan Odaklı Aydınlatma” tasarımında ışığın niceliğinin yanı sıra, doğrultusunun ve renksel özelliklerinin de dikkate alınması gereklidir. Bu nedenle yapay aydınlatma tasarımında kullanılan lamba ve aygıtların özellikleri ile kontrol sisteminin seçimi ve kurgulanması önemle üzerinde durulması gereken konulardır. Günışığının yapay aydınlatma ile iyi bir şekilde bütünleştirilmesi sağlanmalı, enerji verimliliği, düşük maliyet, daha az bakım ve daha iyi ışık kalitesi içeren sağlıklı ortamlar oluştulmalıdır.

Çalışmanın devamında “İnsan Odaklı Aydınlatma” konseptinin bir tasarım ofisinde uygulanması ele alınmıştır [4].


Kaynakça

 
  1. Licht.de, “Leitfaden human centric lighting (HCL)”, http://en.licht.de/en/service/publications-and-downloads, 30.09.2018.
  2. EN12464-1. (2011). Lighting of work places – Indoor work places. European Standarts EN.
  3. Licht.de, “Impact of light on human beings”, http://en.licht.de/en/service/publications-and-downloads, 20.09.2018.
Köseli, C.G., (2019) “Human Centric Lighting Konsept: A Proposal for an Office Interior”, Master Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İç Mimari Tasarım Master Programı, İstanbul.

 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt