×

Doğal Beslenme Yazı Dizisi-6 “Kahvaltının Vazgeçilmezleri”





Mutluluk Reçetesi:

 

Doğal Beslenme

 

Yazı Dizisi-6

 

“Kahvaltının Vazgeçilmezleri”

 

Mine Rana Dayıoğlu




Günde 1 dilim ekmek, ekmeksiz de yaşayabileceğinizi bilirseniz ve yerine fındık, ceviz, kabak çekirdeği koyarsanız daha da enerjik olacağınızı garanti edebilirim. İlla ekmek diyenlerdenseniz
buğdayın keşfine saygı duyanlardansanız o zaman ellerinizden çıkmış olsun.

Badem sütüne bandınız mı hiç mis gibi ev ekmeğinizi, mayanızı şenlendirirken şarkılar söylediniz mi ona, sabırla büyüttünüz mü onu?

Şifalı Manna Ekmeği: (Glütensiz)
– 2 su bardağı sert buğday (500 gr kadar)
– 10 gr tuz (isteğe bağlı)
– Yeterince su

Buğdaylar ilk önce 3-4 litrelik bir kavanoza alınır. Üzerine buğdayın iki misli olana kadar su eklenir. Kapağı hafifçe kapatılır. Çok az hava almasına müsaade edilir. 12 saat, mümkünse karanlık bir yerde bekletilir. Suyu süzülür.
Bu arada buğdaylar iyice şişmiş ve kavanozda daha fazla yer kaplamaya başlamıştır. Tekrar temiz su ile doldurulur ve bekletmeden suyu tekrar süzülür. Kısaca durulama yapılmış olur. Yine 12 saat ağzı hafif aralık olacak şekilde kapatılır, beklenir ve tekrar su doldurulup suyu süzülür. Bu durum buğdaylar filizlenene kadar devam eder. Yani günde iki defa durulama yapılır.

2 gün içerisinde buğdayın filizlendiği görülür. Ortalama 3-4 gün içerisinde de buğdaylar ekmek yapmaya hazır hale gelir. Ara sıra kavanozu sallamak lazım ki; altta kalanlar küflenmesin ve köklenmeye başlayan buğdaylar birbirinin içine geçip sıkışıklık oluşturmasın.

Filizler buğday tanesinin iki misli olunca filizlenmiş buğdayı rondo, değirmen veya en ideali taş havanda macun haline getirmek. Su ilave etmeye gerek yok. Fakat yine de buğdaylar az su çekmişse, çok sıkışık bir bulamaç olmuşsa buğdayları ezerken bir miktar su eklenebilir. Dikkat edilecek nokta; daha sonra un ilavesi yapılmayacağı için çok sulu olmamasıdır. Aksi halde çalışılması mümkün olmaz.

Tuzu da ilave ederek, iyice hamur gibi yoğuruyoruz. Filizlenme aşamasında glüten yapısı çöktüğü için artık yeni ürünümüz glüten içermez bir halde olacak. Bu da demektir ki, ekmeğimiz kabarmayacak. Fakat ekmeğin iç dokusu yine de yumuşacık olacaktır. 110-120 derece fırında 2,5 - 3 saat, üzeri kahverengi olana kadar pişirilecek. Çok fazla koyulaştırmamak lazım.

Bu ekmeğin sihri glüten barındırmaması, insanoğlu glüteni keşfettiği günden beri hastalıkların ev sahibi olmuştur. Burada da bedeninizin sesini dinlemenizi ve içinizdeki enerjiyi takip etmenizi öneririm, böylece hangi ekmeğin ya da ekmeksiz yaşamanın size iyi gelip gelmeyeceğini öğreneceksiniz.

EKŞİ MAYALI TAM BUĞDAY EKMEĞİ:

Su
Un
Tuz
Az Badem Sütü (1 tatlı kaşığı)
Ekşi Maya (Kendi ekşi mayanızı yapabilirsiniz.)

Suyu, unu ve tuzu yoğurup içine kattığınız ekşi maya ile yarım saat ılık fırında kabarmasını bekleyip yarım saat de pişirip lezzetle yiyebilirsiniz.

Yumurtalar gezmişse bereket dolu tarlalarda mis kokar, tadı dokunmuşsa ve yürekten isteyip gelmişse kapınıza o zaman şenlenir masanız her defasında sağlıkla, huzurla. Nane ile kekik, mercanköşk ile tarhun, fesleğen ile kişniş, tuza gerek yok, hepsi birleşince lezzetin sihri değer yumurtaya.



Erik marmelatı tadında geçmeli kahvaltınız, şekerin bu kadar yıldır bastırdığı tüm tatları yeniden keşfetme zamanı gelmişse, kavanozların gizemini çözmeli. Tutturmalı tüm tadı, koymalı kilere.

Mevsiminde tüm meyveleri kaynatmalı, içine katıp başka tatları artık bildiğiniz reçeller şekere yenik düşmemeli. Özgürlüklerini ilan etmeli ve başkaldırmalılar içlerindeki özgür şekere. Çileği, armudu, ayvayı, elmayı, şeftaliyi, kayısıyı, böğürtleni katıp önüne kaynatmalı ve içinde eritmeli, harmanlayıp atmalı kavanoza. Her sabah dalından koparmış gibi taptaze
yemeli. Reçeli şekersiz yapmaya başladığınız anda keşif ruhu yola çıkacaktır. Reçeli reçel yapan şeker değildir, meyvenin özüdür. Reçeli koruyan ise en çok mürdüm eriğinde ve elma kabuğunda, frenk üzümünde olan pektindir. O zaman formül gayet basittir. Tarifler bölümündeki birkaç reçelin tadına bakabilirsiniz.

Güz ayları göz kırparken, kuşburnu meşakkati ile sizi sınasa da formunuzu borçlu olduğunuzu hatırlatmalı. Lezzetinin sırrı içinde saklı, özü bereketli, her sabah size sunduğu lezzet bedeninize ödül olmalı. Şifa dağıtırken kalbinizi tadıyla çarptırmalı.

Kahvaltınızda meyveli tatlara muhakkak yer açın, size enerji verecektir. Meyveyi ham hali ile yemek yararlı olsa da pişirmek içindeki lezzeti ve yararı daha çok ortaya çıkaracaktır. Meyve ne kadar ekşi ise o kadar çok yiyebilirsiniz. Tatlıya doğru kaydıkça şeker kontrolü sağlamanız gerekir, eğer tatlı yiyecekseniz de muhakkak limonla pişirin ve afiyetle yiyin.

Yaban armudu toplayın ve istediğiniz marmeladı bununla yapın ya da üzüm suyu ilave edin ancak üzümün o tatlı tadı sizi yoldan çıkarmasın, aşırıya kaçmayın, kaçarsanız da çok üzülmeyin, doğal şekerin vücuda verdiği enerjiyi kâra dönüştürün. En çok mayhoş elmalar toplayın, mürdüm eriğine yenik düşsün lezzet duraklarınız.

ÇOCUKLUĞUMUN CENNETI
EN LEZZETLI TAT:
CENNET HURMASI


Sonbahar kışa dönmeden yüzünü, büyür cennet hurması, vakti gelmiştir artık toplanmak için. Bereketi dallardan taşar ve büyüdükçe daha çok verir. Cennet hurması sihirlidir. Sihri çekirdeğinde saklıdır, ikiye bölün çekirdeğini. Çocuklarınıza sevdirmek, sihirli olduğuna inandırmak için çok uğraşmanıza gerek kalmaz. İçindeki çekirdeği bölün ikiye, çorba mı içeceksin köfte mi yiyeceksin sorun merakla bakan minik gözlere ? Kaşık ve çatal çıkar içinden sihirli meyveyi yemek için, acele et, şifasını anlatmak için sayfalarca yazmak gerek.

Bu muhteşem meyve aynı zamanda kalorisi ve kan şekerinizi düzenlemesi açısından da çok yararlıdır. Kurutun, püre yapın, sonra kek yapın, kurabiye pişirin. Benim verdiğim tarife bir göz atın. Güle güle rafine şeker, hoş geldin gerçek lezzet.

Cennet içinde saklıdır arayıp bulana, görmek isteyene
Çocukluğumun rüyasıdır toprağında cennet yetişen bağlar... Ve içinden çatal,kaşık, bıçak çıkan mucize japon hurmanın lütfu.
Keşfedilmeyi bekleyen toprağa ve içine dönen her yüreğe, mutluluk eken gizde saklıdır ruh. Ruhunuza ekin mucizeyi büyüsün.

Ne pişman olun ne vazgeçin, sadece yettiği kadar sevin.

En sevdiğim kitaplardan biridir “Dünyadaki En Sağlıklı 150 Besin”. Jonny Bowden harika bir araştırma ile gerçekten hayatınıza dokunacak bütün gıdaları yazmıştır. Hem kalorisini, hem içeriğini, hem faydasını, hem nasıl tüketeceğinizi… Bazı kitaplar iyi ki var.

“Gerçek şu ki insanlar için mükemmel bir beslenme şekli yok. Konu beslenme şekli olunca mantıksal açıdan evrensel gerçek olarak adlandırılabilecek sadece tek bir hakikat var. Ne kadar çok bitkisel gıda tüketirseniz o kadar iyi.”

Yol buradan başlasın, yola çıkarak öze dönme vakti. Özünüz doğa ve orada olanı bulma becerisini çaba ile, emek ile yaşayarak, hissederek ortaya çıkarmak.





Bundan sonraki yazımıza “Yediğiniz Gıdaya Değer Vermek , Değer Verdiğiniz Gıdayı Yemek /Ara Öğün Sihir midir Keramet midir? ”  ile devam edilecektir.

Mutluluk Reçetesi : Doğal Beslenme kitabının yayını için izin veren Sn. Mine Rana Dayıoğlu’na Elektrik Tesisat Portalı olarak  içtenlikle teşekkür ederiz.
 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt