×

Ani Ölümler Nasıl Azaltılabilir ?

Ani Ölümler Nasıl Azaltılabilir ?

 

Prof.Dr. Ali  Kubilay Korkut




Ani ölümlerin en yaygın sebebi Kalp-Damar Hastalıklarıdır. Ani gelişen Kalp-Damar hastalıkları içinde de ilk sırayı kalp krizi almaktadır. Kalp krizi başladığında, en kısa sürede doğru tanı konulup, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Ancak toplumun önde gelen isimleri hayatını kaybettiğinde aklımıza geliyor olsa da, hergün onlarca insan hastanelerin acil bölümlerinde ya hayatını kaybediyor, ya da sakat kalıyor.

https://www.facebook.com/kalpdamardoktoru/ sayfamda paylaştığım gerçek hayattan kesitler bölümünde, ameliyat ettiğim hastaların dramatik hikayelerini kendi ifadeleri ile okuyabilirsiniz.

Ani gelişen Kalp-Damar hastalıklarında ölümü azaltabilmek için, hekimler ve hekimlerin çalışma koşulları, hekimlerin eğitildiği tıp fakültelerinin durumu, hastaneler ve hastanelerin acil bölümleri, sağlık bakanlığı ve sağlık politikası, hasta ve hasta yakınları açılarından ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken faktörler var. Ben, bu yazımda hasta ve hasta yakınlarının yapması gerekenlerden bahsetmek istiyorum.

Ani gelişen hastalıkların ölüm riskinin, normal seyirli hastalıklara oranla çok daha yüksek olduğu bilmeliyiz. Dolayısıyla öncelikli amacımız, ölüme sebep olabilecek potansiyel hastalığın varlığını ortaya koyabilmek ve önlemlerini alabilmektir.

Potansiyel Kalp-Damar Hastalığını ortaya koyabilmenin en gerekli şartı 40 yaşından sonra düzenli olarak senede 1 defa kalp-damar hastalığı check-up’ından geçmektir. Eğer ailede kalp-damar hastalığı mevcutsa, o kişilerin daha sık ve daha ileri kontroller yaptırması gereklidir.

Sigaranın, kalp-damar yanında kanser gibi çeşitli ölümcül hastalıklara yol açtığını ve hastalıkların tedavisi sırasında da ölüm riskini arttırdığını bilmeliyiz.

Ölümcül kalp-damar hastalığı ihtimalini arttıracak şeker, böbrek hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi potansiyel hastalıkların mutlaka tedavi altında olması gereklidir. Şeker hastalarının gizli kalp krizi geçirme ihtimali olduğunu bilmeliyiz. Şeker hastalığı ağrı duyusunu körelttiği için, bu kişiler ağrı duymaksızın kalp krizi geçirebilirler.

Daha önce olmayıp, ani başlayan göğüs veya sırt ağrısı, kola veya çeneye yayılan göğüste baskı ve sıkışma hissi, mide ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, bulantı ve kusma, kısmi felç, görmede bulanıklık şikayetleri olduğunda derhal en yakın acil bölüme başvurmak gerekir. Hastaların bu safhada yaptığı en büyük hata, şikayetlerin geçmesi için beklemek veya kulaktan dolma tedaviler uygulama sonucu zaman kaybedilmesidir. Hastalığın ilk belirti verdiğinde yapılan zaman kaybı çok ölümcüldür.

Hastanenin acil bölümüne gidildiğinde, yapılacak tetkik ve tedaviler sonucunda şikayetin sebebi bulunana kadar müşahede altında kalmak gerekir. Müşahede altında iken yapılan en yaygın hata, tedaviyle şikayetlerin azaldığı veya geçtiğini gören hastanın sabırsızlanması ve doğru tanı konulmadan hastaneden çıkma isteğidir. Acil bölümünün genellikle kalabalık olması ve hastayla yeteri kadar ilgilenilmiyor algısı, hastanın moralini bozacak ve hastaneden çıkma düşüncesi yaratacaktır. Kalp krizi gibi hastalıkların tanısını koyabilmek için belli aralıklarla kan tetkiki yapıp, çıkan sonuçlara göre karar vermek gerekebilir. Dolayısıyla müşahedede beklenen süre boşa geçen süre değildir.

Sonuç olarak, düzenli yapılacak kalp-damar check-up’ı, sigara kullanmamak, şeker ve tansiyon hastalığının kontrol altında olması ani ölümle sonuçlanan hastalıkları ciddi oranda azaltacaktır. Şikayet başladığı anda zaman kaybetmeden hastanenin acil bölümüne gidip, tetkik ve tedavi sonuçlanana kadar müşahede altında kalmak gereklidir.

Kaynak: https://www.alikubilaykorkut.com/koroner-kalp-hastaligi


 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt