Mutluluk Reçetesi:

 

Doğal Beslenme

 

Yazı Dizisi-7

 

"Değer Verdiğiniz Gıdayı Yemek , Ara Öğün, Kahve"

 

Mine Rana Dayıoğlu

YEDİĞİNİZ GIDAYA DEĞER VERMEK, DEĞER VERDİĞİNİZ GIDAYI YEMEK.

Zeytin dalı uzatsam size kahvaltınızı taçlandırır mısınız? Yararlı bir yağı kahvaltınıza dahil etmek sizi her zaman dinç tutacaktır. Dalından toplamayı denediniz mi hiç? Zeytin toplamak zahmetlidir , o zahmete değecek değeri ile soframızı şenlendirendir.

Tam 10 senedir bir gün dahi kahvaltımı yapmadan evden çıkmadım, düzensizlikler içinde dahi düzeni yaşamak gerektiğini düşündüm. Kahvaltı asla atlanmaması gereken bir öğün ve her gün yeni alternatiflerle zenginleştireceğiniz, her sabah yeni bir sofra ile mutlu kahvaltılar yaratacağınız bir zaman dilimi. Beslenmek mi kendinizi iyi hissetmek mi istiyorsunuz? O zaman durmayın, sabah kalkın ve kahvaltı hazırlayın. Bir daha hiç acıkmayacağınızın garantisini verebilirim. Ve sabah kurt gibi acıkmış hisseden bedeniniz her sabah yeni bir kahvaltıya can atacaktır. Doğru beslenmenin bana göre tek yolu, saygın bir kahvaltı içinde sevgi ile doyurulmuş besinleri barındırması.

“#mutlukahvaltılar” yaratan harika insanlar tanıdım ben. Onları takip edin, izlerini sürün ve sürdüğünüz izlerden ilham alın. Beslenmenin temeli kahvaltı, eğer beslenmek, zevk almak istiyorsanız orada tüm duygunuzu köreltmeyi, günü bitirene kadar yetinmeyi öğrenin. Sabah kahvaltısının izleri gün boyu sizi takip etsin.

Kahvaltınız efsane olduktan sonra gün boyu depolarınız sizi güne hazırlayacaktır. Bilimsel çalışmalar der ki; yediklerimizin verimini 12 saat sonra enerjiye dönüştürür vücut, bilimsel bilgiler ışığında haklı olabilirler, ancak vücut yediği her şeyi algısı ile bedene gönderir, bize doyma hissimizi, enzimlerin enerjiye dönüştüğünü haber verir.

SABAH NE YERSEK AKŞAMA KADAR ONU BİÇERİZ.

ARA ÖĞÜN SİHİR MİDİR KERAMET MİDİR?

Ara öğün maceraları herkese göre değişir; kimi ihtiyaç hisseder kimi vücudunun deposuna güvenir, kimi hiç acıkmaz kimi acıktıkça dolabın önünden kalkamaz. Ben doğru beslenmeyi öğrendiğim günden bu yana açlık duygumu unuttum. Bu hiçbir şey yemediğim anlamına gelmiyor elbette. Aslında çok şey yemiyor gibi görünsek de kaliteli ve doyurucu besinleri keşfettiğimiz, emeğimizi besinimize yönlendirdiğimiz an doymayı da öğreniyoruz. Vakit altındır, vaktinizi doğru yönlendirmek size nefes olarak geri dönecektir. Yatırımınızı doğru yiyeceklere yapın ve bedeniniz saygıyla önünüzde eğilsin.

Ben her gün Türk kahvesi içerim, yararı veya zararı tartışılabilir, yalnız kahvenin ilk keşfine baktığınızda yiyecek maddesi olarak kullanıldığını ve insanların un haline getirip ekmek yaptığını keşfedeceksiniz. Bu ekmeği tüketenlere zindelik ve tüm gün enerji vermesi de kahve çekirdeklerini değerli kılmıştır. Zamanla içecek olarak kullanılmaya başlanan kahvenin yeşil halinden kavrulup kullanılmaya geçişi ise damak keşfinin ne kadar lezzetli ve meşakkatli bir yolculuğu olduğunu bize öğretir. Gerçek kahve tüketmek vücutta dinçlik, enerji ve tokluk hissi yaratır. Müslümanların
şarabı olarak adlandırılan, Araplar tarafından keşfedilen kahve, insanoğlunun doğayı keşfi ve keşfettiği doğada bulduğu lezzetleri tada dönüştürdüğü bir yolculuktur.

Minik bir not: Kafein, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yasaklı maddelerindendir. İdrarlarında her bir mililitre için 12 mikrogramdan fazla kafein bulunan atletler Olimpiyat oyunlarından atılabilmektedirler.Bu dereceye 5 fincan kahve içildiğinde ulaşılabilinmektedir. Yani günde iki fincan kahve sizi bir olimpiyat koşucusu gibi dinamik ve zinde tutacak, yağ yakmanıza yetecek enerjiyi verecektir.

Kahveyi gece kadar siyah, cehennem kadar sıcak ve kadın kadar tatlı içeceksin.

 

- Kolombiya Atasözü

Kahvenin kahve olabilmesi için, aşk gibi değil, ölüm gibi acı olması gerekir.

 

- Bir Arap söylemi

Bence en iyi kahve acı kahvedir.

Acı kahve içmek, kendinizi şekersizliğe alıştırmak zor gelebilir ama yanında size eşlik edecek kuru kayısınız, kuru yaban mersininiz, belkibir kuru inciriniz, bir adet hurmanız ve üstüne dökeceğiniz toz tarçınınızla kahve keyfini mükemmel bir ara öğüne dönüştürebilirsiniz. Hatta yanına kesilmiş çiğ balkabağı bile yiyebilirsiniz, üstüne tarçın eklemeyi unutmayın.

Gittiğim her kafede, kahvenin yanına lokum yerine kayısı getirmelerini rica ederim. Bir devrimin ateşini yakmaya başlama hissi beni hep keyiflendirir.Bir lokumdan bir şey olur mu? Yediğiniz lokumun gerçekliğini araştırmaya başlarsanız işte o zaman sonuçlarının size her adımınızda neler getirdiğini göreceksiniz. Bir lokum, bir bisküvi, bir cips, bir tuzlu fıstık ve uzayıp giden liste, hiçbir şey yemediğim halde nasıl oluyor soruları ile donanmanıza neden olacaktır.

Siz doğal olanı ve doğaya yakın olanı takip ettiğinizde bedeniniz de sizi takip edecektir. Bu, hayata gelmenin ve tutunmanın asıl amacıdır. Doğadan ne kadar uzaklaşırsanız kaybettikleriniz bedeninize o kadar ihanet eder. Doğalı isteyin, takip edin, siz talep ettikçe bedeninizle nasıl barıştığınızı göreceksiniz.

Arada atıştırdığınız, saymadığınız, yok gördüğünüz her lokma sizin bedeninizle yaptığınız sözleşmeyi ihlaldir. Bir kahvenin kırk yıl hatırı var, peki yanında tükettiklerinizin? Tükettiğiniz her lokmanın hesabını bedeniniz soracaktır. Belki çok katı, belki ödül ceza dengesi gibi gelebilir ancak sözleşme ihlaliniz yürüdüğünüz yoldan başka yollara girmenize neden olacaktır.

Bu nedenle yediklerinizin kölesi değil, ev sahibi olmalısınız.

Besinlere ev sahipliği yaparken kalbinizi, ruhunuzu dinlemelisiniz. Misal kahve içiyorsunuz, yanında en tatlısından lokum veya çikolataikram edildi. Her zaman çantanızda bir kurtarıcınız olmalıdır, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru erik sağlıklı alternatifler olarak her zaman sizi koruyucu ve kollayıcı olacaktır. Gittiğiniz her yere farkındalık katmak, bir adımla dahi olsa sizin gibi beslenenlerin yolunu açmak yürüdüğünüz yolun engebelerini aşmaktır. ABD’li sosyal antropolog Margaret Mead’ın dediği gibi “Küçük bir grup düşünceli, kendini adamış yurttaşların
dünyayı değiştirebileceklerinden şüpheniz olmasın. Aslına bakarsanız, dünyayı değiştiren tek şey bu.”



Aslına bakarsanız siz zayıf iradeli ya da iradesiz değilsiniz, sağlıklı beslenmek için ihtiyaç duyduğunuz sadece sizin gibi düşünen insanların gücünü fark etmek. Eğer burada iseniz, merakla yola çıkıyorsanız, işte siz de dünyayı değiştirecek doğru yolun öze ve doğaya dönüş olduğunu bilen nadir insanlardansınız. Özelsiniz ve özelliğinizi kullanacak yolları, yolların engebelerini aşabilirsiniz. Bir fincan kahvenize eşlik edecek bir kayısının yarattığı değişim sizin sağlıklı bedeninizin ve minik bir hareketinizin dünyayı nasıl değiştireceğini gösterecektir. Her adımınızda dahacesur, daha özgür hissedecek, özgürlüğünüzü asla kaybetmeyeceğiniz yollarda tüm gücünüzle şarkılar söyleyebileceksiniz. Hadi başlayın, şarkılar sizi hayata bağlasın ve doğa kapınızı çalarken her ritim kalbinizi huzura açsın. Notalar beslediğiniz hayat, melodiniz sofranıza koyduğunuz doğa ve emek kokan gıdalar olsun.

Bundan sonraki yazımıza “ Mucize Öğle Yemeği ”  ile devam edilecektir.

Mutluluk Reçetesi : Doğal Beslenme kitabının yayını için izin veren Sn. Mine Rana Dayıoğlu’na Elektrik Tesisat Portalı olarak  içtenlikle teşekkür ederiz.