×

Yapay Zeka Tehdit Değil Bir Fırsat! Yazı Dizisi-2


Yapay Zeka Tehdit Değil Bir Fırsat!
Yazı Dizisi-2

Sinan Dumlu
 
Artırılmış gerçeklik her geçen gün daha da gelişiyor. Bu iş nerelere varacak? Yolun çok başında mıyız?

Dünyaya bakış açımızı değiştiren artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları uzun vadede eğitim, sağlık ve birçok alanda çığır açacak gelişmeler yaşanmasını sağlayacak. 2020 yılına gelindiğinde AR gelirlerinin 90 milyar dolara; VR gelirlerininse 30 milyar dolara çıkması bekleniyor.

2030 yılına gelindiğinde teknoloji bizlerin yerini almak yerine iş yapışımızı değiştirecek. Bir an hayal edin, VR teknolojilerinin iş yerinde yaygınlaşmasıyla herhangi bir yere gitmeden aynı yerde bulunmak mümkün. Y kuşağının %67’si yüz yüze toplantıların geride kalacağına inanıyor.
 

Küresel Geleceğin İşgücü Araştırması'na katılan katılımcıların %67'si profesyonel hayatlarında Artırılmış Gerçeklik (AR) / Sanal Gerçeklik (VR) ürünlerini kullanmak isteyeceklerini kaydetti. Önümüzdeki birkaç yıl içinde VR/AR'ın tepe noktaya ulaşmasını bekleyebilirsiniz.

Kısa bir süre içerisinde cihazlar, insanları tek sınırın kendi hayal güçleri olduğu paralel dünyalara itecek. Fiziksel ortamın zaman ve maliyet engellerine takılmadan yeni beceriler edinecek, hizmetler sağlayacak ve diğer insanlarla etkileşim kuracaklar.

Fiziksel ve sanal dünyaların birbirinin içine geçmesi, eğitimi dokunma gibi daha üç boyutlu duyular ile hayata geçirerek derslerin, klasörlerin ve aralıksız not almanın sonunu müjdeleyebilir. Pokemon Go, günde yaklaşık 700.000 yeni oyuncu kazanıyor ve ilgiyi oyuna çekiyor ama AR ve VR oyundan çok daha fazlası için yeterli olgunluğa erişti. 
 

Nesnelerin İnterneti küçükten büyüğe milyarlarla cihazı birbirine bağlayacak çok büyük bir ekosistem. Peki bu hayatımızı nasıl değiştirecek?

Son dönemde birçok yönetici unvanı ortaya çıktı. Dijitalden Sorumlu Yöneticiler (CDO) son derece popülerken şimdi yeni gelen biri var: IoT’den Sorumlu Yönetici.

Onlara neden ihtiyacımız var? Çünkü şirketler, operasyonları ve BT birimleri arasındaki uçurumu kapatmak için giderek artan bir baskı altında kalıyor. Yatırım geri dönüşünü ve verimliliği artırma çabasıyla IoT’den Sorumlu Yönetici, tesis ve fabrika yöneticilerinden CIO'lara ve CEO'lara kadar herkesle çalışacak.

Firmalarını Dördüncü Sanayi Devrimine, yani bugün gezegende bağlı bulunan sekiz milyar cihazın ritmiyle atan bir dünyaya çekmekten sorumlu değişim temsilcileri olacaklar. 2031 yılına geldiğimizde bağlantılı cihaz sayısının 200 milyarın üstüne, yani dünyadaki insan sayısının 25 katı fazlasına çıkmasının beklendiğini hatırlatalım.

Piyasa büyümesine yardımcı olmak adına tedarikçiler, daha düşük veya sıfır maliyetli güvenilir eğitim programları geliştirip insanların IoT uzmanlıklarını artırmasını ve sektöre katkı sağlamasını daha kolay hale getirmek için sertifikasyona odaklanacak.

2017 yılında, IoT cihazlarından veri madenciliği yapmak için yapay zekâ gittikçe daha fazla kullanılacak. Bu da insanların doğrudan sesli veya yazılı olarak IoT ile haberleşebileceği şekilde ortamı değiştirecek ve bu yönde olanaklar sağlayacak.

Dünyanın önemli araştırma şirketlerinden biri olan Forrester'e göre 2016'ya kıyasla 2017'de yapay zekâya %300 daha fazla yatırım yapılacak. IoT uç nokta ve ve bulut boyunca dağıldıkça içgörüler de yapay zekânın ve taşıyıcıların kullanımı ile güç kazanacak. Yapay zekâ, gerçek zamanlı karar alımına sağladığı katkı ile şimdiden iz bırakmaya başladı. Yapay zekânın geleceğine bakıldığında, daha doğal dil becerileri geliştirmek, bağlı bir IoT sistemi potansiyelini gerçekleştirmeye yardımcı olacak. Çünkü dil tabanlı veri açıklamaları, çeşitli cihaz türleri arasında verilerden anlam çıkarmanın daha evrensel bir yolunu sağlayacak.

Bu yaklaşım sadece veri silolarını IoT türleri arasında bölmekle kalmayacak, aynı zamanda insanların IoT ile doğrudan sesli veya yazılı olarak iletişim kurmasına da olanak sağlamak üzere genişletilebilecek. Yapay zekânın yayılması ise başta iş gücündeki kültürel güçlükler olmak üzere kendi zorluklarını getirecek. Yakın gelecekte yapay zekanın iş süreçlerindeki payının artmasına ilişkin öngörüler, imalat gibi geleneksel sanayilerin baskın olduğu ülkelerde birtakım kaygıları da doğuruyor.

Dell ve Intel’in yürüttüğü Geleceğin İşgücü Araştırması’nın, Brezilya’daki işçilerin yüzde 41'inin bir robotun işlerini ellerinden alabileceğinden endişe ettiğini belirlemesi de bu durumu kanıtlar nitelikte. Bazı ülkeler, bu fırsatı çalışanlarını yeniden eğitmek ve onlara yeni beceriler kazandırmak için kullanıyor. Örneğin veri bilimciler, içgörüler ve cevaplar için büyük veri havuzlarını gözden geçirmenin ötesine geçmeleri amacıyla makineleri eğitmeye başlayacak ve makinelerin satır aralarını okuyarak bilgi birikimi oluşturmalarına yardımcı olacak. Konuşma dilleriyle iletişim kurma becerisi yoluyla yapay zekâ, verileri farklı bir şekilde yorumlayabilecek çünkü onu daha kısa ve öz bir şekilde parçalara bölebilecek, büyük bir bilgi yığını içinde normalde görülmeyecek nüansları tespit edebilecek ve paylaşabilecek.
 

 
Nesnelerin İnterneti aynı zamanda büyük bir güvenlik sorununa dönüşebilir mi?

Yakın zamanda tamircinizin arabanızın yazılım güncellemesine ihtiyacı olduğunu söylediğini duydunuz mu? Evet, doğru duydunuz. Bağlantılı dünya çağında IP adresi olan neredeyse her şey hack’lenebilir. Jeep Cherokee’nin 2015'te başına gelenler hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Bu yıl, saldırı alanının daha da genişlemesini ve BT ağının ötesinde diğer iş alanlarına girmesini bekliyoruz.  Korunması gerekenin sadece veriler değil aynı zamanda HVAC (Isıtma, Soğutma, Havalandırma) altyapısı gibi kalemler olduğunun farkına varmak, gelişen işletmeler için önemli bir bilinçlenmeyi beraberinde getirecek.

2016, IoT cihazlarından oluşan bir zombi bilgisayar ağının yaptığı en büyük DDoS saldırısına sahne oldu. Bu saldırı, A.B.D.'de 1600 web sitesinin kapanmasına yol açtı. Bir ay sonra ise Dyn'e yönelik önemli bir saldırı A.B.D. genelinde ve Batı Avrupa'nın bazı bölümlerinde büyük bir internet kesintisine yol açtı. Analistlere ve sektör uzmanlarına göre ise bu, sadece bir başlangıç.

2017 boyunca bilgisayar korsanları, başka saldırılar düzenlemek için IoT cihazlarının zayıf noktalarından faydalanacak ki bu saldırılar, sadece cihazları etkilemeyecek. Bölünmüş IoT pazarının, bu savaşta mücadeleye yardımcı olmak adına, cihazları saldırıya karşı daha savunmalı hale getirecek güvenlik uygulamaları geliştirmek üzere bir araya gelmesi gerekiyor.

Kurumlar, bu uzmanlığı içlerinde geliştirmeye yatırım yapmaya ve de sürekli olarak güvenlik pürüzlerini izleyip güncelleme yapabilecek ve savunma açıklarını giderebilecek uzmanlar getirmek için personel alımına başlamak durumunda. Aksi halde 2017, gerçekten IoT saldırıları yılı olarak iz bırakacak.
 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt