×

Türkiye'de Işık Kirliliğini Tespit ve Engelleme Çalışmaları



Türkiye'de Işık Kirliliğini Tespit ve Engelleme Çalışmaları 

Bülent Aslan 

Işık kirliliği diğer ülkelerin olduğu kadar Türkiye’nin de bir problemidir. 2016 yılında yayınlanan “yapay gece gökyüzü parlaklığının yeni dünya atlası” çalışmasında verilen rakamlara göre Türkiye nüfusunun yarısı (%49,9) Samanyolu’nu göremeyecek kadar parlak bir gökyüzünün altında yaşarken, neredeyse tamamı (%97,8) ışık kirliliği eşik değerinin üstündeki gök parlaklığına sahip yerlerde yaşamaktadır.

Aşağıdaki harita, bahsedilen çalışmanın verileriyle üretilmiş Türkiye’nin başucu doğrultusundaki yapay gökyüzü parlaklığını göstermektedir. Kara sınırları içinde yapay aydınlatmanın etkisinin olmadığı, bozulmamış gökyüzüne sahip (siyah) bir yer kalmadığı görülmektedir. Sınırlar içinde “en karanlık” görünen bölgeler gri renkle gösterilen ve yapay aydınlatmaların gökyüzünü tehdit etmeye başladığı, ufka doğru bozulmaların olduğu “dikkat seviyesi” denilen mertebededir. Ülke yüzey alanının sadece %12,6’sı bu gruba girmektedir. Hatta Antalya Bey Dağları’nda yer alan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin (TUG) bulunduğu yer bile maviyle gösterilen “astronomi bilimi için kirli gökyüzü” sınıfındadır.

 
Türkiye’nin yapay gök parlaklığı haritası. (Kaynak: Fabio Falchi)

Her ne kadar olumsuz bir tablo çiziliyor gibi görünse de aslında Türkiye bu haliyle Avrupa ülkelerinin çoğundan daha iyi durumdadır; bu özelliğini koruyabilmesi için de daha fazla gecikmeden ışık kirliliği eylem planı geliştirmelidir. Önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi Türkiye için çevreci hareketlerin kamu politikalarına yansıma süreci her zaman sancılı olmuştur ve ışık kirliliğiyle mücadele çalışmaları da bundan muaf değildir! Konu hakkında ilk çalışmalara birçok ülkeden çok daha erken (1990’lı yılların başı) başlanmış, süreçte yasa tasarısı taslakları hazırlanıp yetkililere sunulmuşsa da günümüzde hala kamuoyunun farkındalığından uzak ve kamu politikaları kapsamı dışında kalmaktadır. Çok cılız, yeni nüvelenen birkaç örneği ihmal edersek bugün Türkiye’de her hangi bir kamu kurum ve kuruluşu, ışık kirliliğini önlemek adına bir çalışma yürütmediğini söyleyebiliriz; hiç birinin böyle bir sorumluluğu (tanımlanmış, resmi) olmadığı gibi uymak durumunda oldukları yasal bir düzenleme de yok maalesef. 

 
Türkiye’de ışık kirliliği sorununun çözümüne dair ilk farkındalık çalışmaları, 1990’lı yıllarda Ulusal Gözlemevi kurucu müdürü Prof. Dr. Zeki ASLAN tarafından başlatıldı. Başlangıç noktası, büyük çabalar sonucu kurulan (o zaman için kurulmakta olan) gözlemevinde yapılacak gözlemlerin uzun vadede şehirdeki yanlış aydınlatmalardan etkilenmemesiydi. Süreç içinde gerekli yasal önlemler alınsın diye başvurular yapıldı, yasa tasarıları hazırlandı ama tabii uygulamaya geçmesi asgari seviyede kaldı hatta hiç olmadı.

Uzun yıllar boyunca çok az sayıda insanın (maalesef!) katkı sunduğu özverili çalışmalarla hem yetkililer hem de kamu nezdinde ışık kirliliği farkındalığı bir nebze de olsun arttırılmıştır ki bunun sonuçları son yıllarda biraz daha kendini göstermektedir. Son yıllardaki gelişmelerden bahsetmeden önce, kilometre taşı olan ilk dönem çalışmalarına başlıklar halinde bakacak olursak şöyle bir liste yapmak mümkün; 
  • 1992: Yetkililerle/Yöneticilerle görüşmelerin başlaması
  • 1998: Işık Kirliliği Toplantısı ve Işık Kirliliği Çalışma Grubu oluşturulması
  • 1999: TÜBİTAK başkanlığına rapor sunulması
  • 2001: Aydınlatma kongreleri 
  • 2001: Yönetmelik Tasarısı Taslağı’nın hazırlanması ve yetkili mercilere sunulması
  • 2005: Yasa Tasarısı Taslağı’nın hazırlanması ve yetkili mercilere sunulması
  • 2009: Yasa Tasarısı Taslağı’nın güncellenmesi ve yetkili mercilere sunulması
TUG (Türkiye Ulusal Gözlemevi) yönetimince güncellenerek 2009 yılında TÜBİTAK’a sunulan yasa tasarısı taslağı. 

Türkiye’de Işık Kirliliğini Engelleme (TİKE) Projesi

Türkiye’nin merkeziyetçi yapısı nedeniyle doğrudan yetkililer nezdinde çözüm bulma çabalarının sonuçsuz kalması sonrasındaki ışık kirliliği çalışmalarında İstanbul Kültür Üniversitesi’nde (İKÜ) yine Prof. Dr. Zeki Aslan liderliğinde başlatılan bir projeyle çalışmalar farklı bir boyutta ilerlemeye başladı. “Türkiye’de seçilmiş bölgelerde gece gökyüzü parlaklığının ölçülmesi” ismiyle 2010 yılında başlatılan proje, kurgusu ve çalışma yöntemiyle Türkiye’de yapılan tüm çalışmalara çatı görevi üslendiği için Türkiye’de Işık Kirliliğini Engelleme (TİKE) Projesi olarak anılmaya başladı. Burada projenin tanımlanan amaçlarının ne olduğundan bahsetmeden şunu söyleyebiliriz; 2010 yılından sonra Türkiye’de ışık kirliliği adına yapılan hemen her çalışma ya doğrudan bu şemsiye projenin ismi altında yapılmıştır ya da bu projenin öyle ya da böyle bir çıktısıdır. TİKE projesi kapsamında gerçekleştirilen ve hem ilk olmaları hem de kendinden sonra yapılanlara öncü olmaları bakımından önemli olan çalışmalardan bazıları şunlardır: 

İlk Ölçümler: İstanbul’da Sultanahmet, Bahçeşehir, Sarayburnu, Ataköy ve Ankara’da Anıtkabir, Ankara Kalesi gibi şehir içi noktalarla büyük şehirlerdeki üniversite gözlemevlerinde (Ankara, İstanbul ve Ege üniversiteleri) ilk ölçümlerin alınmasıyla Türkiye ışık kirliliği haritasının ilk verileri toplanmaya başlandı. Ölçüm alınan noktalar zaman içinde tüm Türkiye’ye yayılmıştır.  

Enerji Kaybı Hesabı – Model: TİKE Projesi’nin bir basamağı olarak, pilot proje statüsünde, Eskişehir kent merkezi ve yakın çevresinin gece gökyüzü parlaklığı (ışık kirliliği) modellemesi ve haritalanması yapılarak yerleşim yerlerinin gök parlaklığı verilerinden, ışık kirliliğinin ekonomik boyutu değerlendirilmiştir. Yapılan çalışma ve geliştirilen model, başka yerleşim yerleri (örn. Bursa, Samsun, Karaman) için de model olmuş, ayrıntılı ölçümler yapılmıştır. 

İnternet Sitesi – isikkirliligi.org: Işık kirliliği konusunda Türkçe kaynak ihtiyacını karşılamak amacıyla bilgi ve belgelerin paylaşıldığı,  Türkiye’de ışık kirliliğiyle ilgili yapılan tüm çalışmaların toplandığı ortak bir kullanım alanı olması hedefiyle www.isikkirliligi.org internet sitesi oluşturulmuştur. İnternet sitesi aynı zamanda, yapılan bütün ölçüm verilerinin kayıt altına alındığı ve etkileşimli Google haritası üzerinde gösterildiği bir veri tabanı görevi görmektedir. 

Kaybolan Karanlık: Işığın Kirli Yüzü Projesi: TİKE projesinin belki de en büyük kazanımlarından birisidir. Türkiye’de toplumsal farkındalık yaratmak için yapılan çalışmalar öğretmenler aracılığıyla öğrencilere ulaştırılmıştır. Yıllarca kural koyucu yetkililer kanalından elde edilemeyen gelişmeler başka bir yaklaşımla daha temelden, öğrenciyi eğiten öğretmenler üzerinden yakalanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, gönüllü öğretmenlere eğitim verilmiş ve isteyenlerin bulundukları il veya ilçedeki Milli Eğitim Müdürlükleri’ne başvurabilmeleri için proje dokümanları hazırlanmıştır. 

Bu öncül çalışmalar sonrasında en az yukarıda yazılanlar kadar önemli diğer ışık kirliliği çalışmaları ve elde edilen kazanımların/çıktıların bazıları da şöyle sıralanabilir; 
  • Samsun, Karaman, Hatay, Mersin vd illerinde yapılan yüksek lisans tez çalışmaları 
  • Bursa Nilüfer Belediyesi desteğiyle yapılan Nilüfer ilçesi IK haritalama çalışması ve raporu
  • Sağlıklı Kentler Birliği desteğiyle Bursa ili IK haritalama çalışması ve raporu
  • Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği (IDA) Türkiye Şubesinin kurulması için yapılan başvuru
  • Türkiye’nin ilk Karanlık Gökyüzü Parkı için resmi başvurunun yapılması (Bursa İnegöl, Başalan Yaylası)

Işık kirliliğinin farklı yönleri hakkında kısa bilgiler verdiğimiz bu yazı dizisinin sonunda diyoruz ki: Yapay aydınlatmalarla kendi elimizle kirlettiğimiz karanlığa dünya üzerindeki canlı hayatın ihtiyacı olduğu anlaşılmalı ve kaybettiğimiz karanlığın geri kazanımı için daha geç olmadan önlemler alınmalıdır. Işık kirliliğinin önlenmesi konusunda belediyelerden, dış aydınlatmadan sorumlu diğer devlet kurumlarına kadar bütün uygulayıcı ve kullanıcı kurumlara, evlerinin önünü, bahçelerini aydınlatan her bireye görev düşmektedir.

Ve unutmamak gerekiyor ki; Dünya üzerindeki hayatın hemen her noktasını etkileyen ışık kirliliği, çözümü yerel olan küresel bir sorundur ve aynı zamanda bir eğitim-farkındalık sorunudur!

Işık kirliliğinden arındırılmış, bol yıldızlı geceler…

Önceki yazılarımız:    

Gözümüzün Önündeki Sorun: Işık Kirliliği (20 Şubat 2021)
Işık Kirliliği – Yanlış Çözülen Basit Bir Geometri Sorusu (12 Mart 2021) 
Işık Kirliliği – Tehditlere Dikkat! -1 (05 Nisan 2021)
Işık Kirliliği – Tehditlere Dikkat! - 2 (02 Mayıs 2021)
Kamusal Politikalar Bağlamında Işık Kirliliği (08 Temmuz 2021)

 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt