ETİK
KÜLTÜR & SANAT
Kayıp Roman Ne Anlatıyor?
Kayıp Roman Ne Anlatıyor?
Salih Coşkun
Kayıp roman, on yaşındaki bir çocuğun, yaşadığı şoklarla büyümesinin ve kabuklarını kırmasının hikâyesi.
Ailesindeki ve çevresindeki figürler, yaşadıkları ve hayatın karşısına çıkardıkları ile şoklana şoklana büyüyen sadece Barış değildir.
Barışın hikâyesinin anlatıldığı sürede dünya da benzer şoklar yaşamaktadır ve fonda kendisini hep hissettirir.
2 Ağustos 1990 Kuveyt’in işgal edildiği gün başlayan ve 20 Kasım 2003 İstanbul HSBC’nin bombalandığı gün biten romanda, Barış’ın laik mahalle ile muhafazakâr mahalle arasında babasının ve aşkının peşinde yaşadıkları ve büyüme buhranı anlatılıyor.
Romanın dokusu ise, popüler kültürün şahlandığı 90lar Türkiyesinden nasibini alıyor. Futbolda ve müzikte dünyaya açılarak kabuklarını kıran bir ülkenin, içeride özel televizyonlar başta olmak üzere kitle iletişim araçlarının devrimsel niteliklere bürünmesiyle kendi büyümesini ivmelendiriyor.
Küçük bir çocuk, bir toplumun kültürü ve dünyanın kendisi iç içe, birbirine geçerek şoklanıyor, büyüyor. Bazen aşkla, bazen kavgayla, hatta bombalarla.
Bir şeylere doğru koşmaktansa, hep bir şeylerden kaçan babasının izinde, tıpkı onun gibi kendi gerçeğinin ya da yalanının peşinde giden Barış’ın romanıdır bu. Bilerek ve istenerek kaybedilmiş bir roman.
.png)
“BÜYÜMEK DRAMATİK DEĞİL, EPİZODİK BİR DURUM…HAYAT AKMAZ,SIÇRAR. ŞOKLANDIKÇA BÜYÜYOR İNSAN…”
Beşiktaş’ta Avcılara, Rami’den Kınalıada’ya, Vefa’ya
karış karış İstanbul’u kendine fon alan,
Körfez Savaşı, Yıldo konsolosluk saldırıları,900’lü hatlar,
Eurovision şarkı yarışması, belediye seçimleri
Ve hatta UEFA kupasına kadar siyaset ve popüler kültürü
Yaşayarak beslenen bir büyüme hikâyesi…
Tüm ömrünü uykusuzlukla geçirmiş olabilirsin.
Kekemeliğin, seni boğucu bir sessizliğe bürümüş olabilir.
Kansız bir kızın şehvetli tutkusuna kapılabilirsin.
Hırstan patlayan gözlere, roman karakterinde yaşayan hayalperestlere ve mükemmeliyetçi bir anneye razı olabilirsin.
Tüm bunların arasından, gerçek aşkı ve evlat olmanın hikayesini çekip çıkaracaksın…
Değerli meslektaşım Sn. Salih Çoşkun'un keyifle okunan çok güzel romanı...Mühendislikte olduğu gibi edebiyatta da ve tabiki tiyatroda da( VII OYUNU) başarılarının artarak devamını diliyorum.( Sabri Günaydın )
Ailesindeki ve çevresindeki figürler, yaşadıkları ve hayatın karşısına çıkardıkları ile şoklana şoklana büyüyen sadece Barış değildir.
Barışın hikâyesinin anlatıldığı sürede dünya da benzer şoklar yaşamaktadır ve fonda kendisini hep hissettirir.
2 Ağustos 1990 Kuveyt’in işgal edildiği gün başlayan ve 20 Kasım 2003 İstanbul HSBC’nin bombalandığı gün biten romanda, Barış’ın laik mahalle ile muhafazakâr mahalle arasında babasının ve aşkının peşinde yaşadıkları ve büyüme buhranı anlatılıyor.
Romanın dokusu ise, popüler kültürün şahlandığı 90lar Türkiyesinden nasibini alıyor. Futbolda ve müzikte dünyaya açılarak kabuklarını kıran bir ülkenin, içeride özel televizyonlar başta olmak üzere kitle iletişim araçlarının devrimsel niteliklere bürünmesiyle kendi büyümesini ivmelendiriyor.
Küçük bir çocuk, bir toplumun kültürü ve dünyanın kendisi iç içe, birbirine geçerek şoklanıyor, büyüyor. Bazen aşkla, bazen kavgayla, hatta bombalarla.
Bir şeylere doğru koşmaktansa, hep bir şeylerden kaçan babasının izinde, tıpkı onun gibi kendi gerçeğinin ya da yalanının peşinde giden Barış’ın romanıdır bu. Bilerek ve istenerek kaybedilmiş bir roman.
“BÜYÜMEK DRAMATİK DEĞİL, EPİZODİK BİR DURUM…HAYAT AKMAZ,SIÇRAR. ŞOKLANDIKÇA BÜYÜYOR İNSAN…”
Beşiktaş’ta Avcılara, Rami’den Kınalıada’ya, Vefa’ya
karış karış İstanbul’u kendine fon alan,
Körfez Savaşı, Yıldo konsolosluk saldırıları,900’lü hatlar,
Eurovision şarkı yarışması, belediye seçimleri
Ve hatta UEFA kupasına kadar siyaset ve popüler kültürü
Yaşayarak beslenen bir büyüme hikâyesi…
Tüm ömrünü uykusuzlukla geçirmiş olabilirsin.
Kekemeliğin, seni boğucu bir sessizliğe bürümüş olabilir.
Kansız bir kızın şehvetli tutkusuna kapılabilirsin.
Hırstan patlayan gözlere, roman karakterinde yaşayan hayalperestlere ve mükemmeliyetçi bir anneye razı olabilirsin.
Tüm bunların arasından, gerçek aşkı ve evlat olmanın hikayesini çekip çıkaracaksın…
Değerli meslektaşım Sn. Salih Çoşkun'un keyifle okunan çok güzel romanı...Mühendislikte olduğu gibi edebiyatta da ve tabiki tiyatroda da( VII OYUNU) başarılarının artarak devamını diliyorum.( Sabri Günaydın )
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!