×

Karikatürlü Felsefe Notları-2



Karikatürlü Felsefe Notları 
   ‘’Varoluşçuluk ‘’  Felsefesi


Hazırlayan ve Derleyen: Erdemir Toykan
Existantializm at The Beach                                                                                              (kaynak: existantialcomics)



Amazing: İnanılmaz                                          Idea:  Fikir                                                          Authenticity: Otantiklik
Responsibility: Sorumlıluk                                      Faith: İnanç                                                         Cool: Soğuk, harika
Transcended:    Aşmak, üstün olmak                     Free: Serbest, özgür                                          Worst: En kötü
Advice: Tavsiye                                                   Public: Halka açık                             Deny: Reddetmek, yalanlama

Kaynak: (Varoluşçular Kahvesi, Sarh Bakewell, Domingo Yayınları)

Varoluşçuluğun bir felsefeden ziyade bir ruh hali olduğu ve köklerinin ıstırap ve bunaltının  pençesinde kıvranan on dokuzuncu yüz yıl romancılarına, biraz daha eskiye gidersek sonsuz uzamların sessizliği karşısında dehşete kapılan  Blaise Pascal’a, ondan önce, hakikati kendi içinde arayan Aziz Augustinus’a; daha da öncesinde Eski Ahit’teki yılgın Vaiz ile haksız yere Tanrı’nın gazabına uğradığını düşünüp, O’nu sorgulama cüretini gösteren Eyüp’e; özetle , herhangi bir sebepten içinde huzursuzluk, isyan ve yabancılaşma hisi uyanmış kim varsa onlara dayandırtabileceği söylenegelir.




Öte yandan, çağdaş varoluşçuluğun 1933 yılında üç genç filozofun Paris’te rue du Montparnasse’taki Bec-de Gaz barında mekan özgü kayısı kokteylerinden içip dedikodu yaptıkları sırada doğduğunu söylemek mümkün. Simone de Beauvoir, Jean- Paul Sartre,  Raymond Aron, Fenomenoloji’den bahsediyorlardı. Görüngübilim. Gelenekçi filozoflar çoğunlukla soyut önermelerden ve teorilerden yola çıkarken Alman fenomenoglar doğrudan anı anına deneyimledikleri yaşama yöneldiler. Şeylerin gerçek olup olmadığı ya da haklarında kesin bir bilgiye ulaşmanın mümkün olup olmadığı gibi Platon’dan bu yana felsefeyi meşgul eden temel meseleleri büyük ölçüde kenara bıraktılar. Karşımıza çıkan fenomenlere  (kendini gösteren şeyler) odaklanalım ve gerisine boş verelim. Fenomenogların liderlerinden Husserl emri vermişti ‘’Şeylerin kendilerine’’. Bir diğer fenomenolog Heidegger, filozofların tarih boyunca ikincil önemdeki sorularla vakitlerini boşa harcadıklarını ve en önemli soru olan                   ‘’ Varlık’’sorusunu sormayı ihmal ettikleririni dile getirerek fenomenolojik boyutlara yeni bir anlam kazandırdı.

Fenomenoloji: Fenomenleri betimle. Şeylerin kendilerine tam anlam verebilmek için  görüşümüzü bulandıran dikkat dağıtıcı unsurlardan, alışkanlıklardan, klişe düşüncelerden, ön kabullerden  ve genel geçer düşüncelerden kurtulmak anlamına gelir. Gözümüzü dört açıp  şeylere dikmeli ve onları görmek istediğimiz şekilde değil, tam tamına göründükleri şekilde betimlemeliyiz. Herhangi bir şey, nesne veya olayın, gerçekte ne olup olmadığından bağımsız  olarak kendisini benim özel deneyimime, herhengi şekilde sunduğuna işaret eder. Fenomenolojik olarak betimlemek için soyut varsayımları ve araya karışan tüm duygusal çağrışımları dışarıda bırakmak, paranteze alarak (epokhe) dışarıda bırakmak gereğini söyler. Bir müzik parçasını  dinleyip’’ ne kadar güzel’’ yerine şu soruları sormalıyız:  Dokunaklı mı? Vakur mu? Ürpertici ve Görkemli mi?

•    Varoluşçular  bireysel, somut insan varoluşu ile ilgilenirler.
•    İnsanın varoluşu, diğer şeylerin  taşıdığı varlık biçimlerinden farklı görürler. Diğer var olanlar ne ise hep odurlar, fakat bir insan olarak o an, olmayı seçtiğim her neyse o olurum.
•    ve dolayısıyla tüm yaptıklarımdan ben sorumluyum.
•    insani varoluşun ayrılmaz bir parçası haline gelen bir kaygı yaratır.
•    Bununla birlikte, içine atılmış olduğum dünyadaki fiziksel, tarihsel, sosyal değişikenlerin yanı sıra kendime özgü biyolojik ve psikolojik faktörlere bağlı  durumlar ile sınırlıdır özgürlüğüm.
•    Kısıtlılıklarıma karşın hep daha fazlasını isterim. Her türden kişisel tasarıyla tutkulu bir şekilde ilgilenirim.
•    Dolayısıyla insan varoluşu muğlaktır, belirli sınırlara hapsolmuş olmasına karşın aşkın ve heyecan doludur.
•    Fenomeolojik durumu benimseyen bir varoluşçu bu durumla başa çıkmak için basit bir formul sunmaz, bunun yerine yaşanmış deneyimi, deneyimin ona sunduğu şekliyle tarif etmeye odaklanır.
•    Deneyimi layıkıyla tarif eden varoluşçu, bu varoluşu kavramayı ve bize daha sahici hayatlar yaşamanın yollarını göstermeyi ümit eder.
Bu kitapta adı geçen varoluşçular : Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Martin Heidegger, Edmund Husserl, Karl Jaspers, Maurice Merlau- Ponty. 

             Varoluşçu ve Fenomenolog  Filozoflar:

Raymond Aron: 1905-1983. Fransız filozof, sosyolog ve siyasi gazeteci. 1930 yıllarında Almanya’da okudu. Arkadaşlarını fenomenoloji ile tanıştırdı.

Simone de Beauvoir: 1908-1986. Fransız filozof, roman, oyun, deneme ve anı yazarı. Kadın hakları savunucusu ve siyasi aktivist.  (Başkaların Kanı, Pyyrus ile Cineas, İkinci Cins, Sessiz Bir Ölüm, Mandarinler). (27-10-1948 yılında hüküm. Sartre ve Simone de Beauvoir’in bütün eserleri yasaklar listesine alınmış)

Albert Camus: 1913-1960: Cezair asıllı Fransız roman, deneme, öykü, roman yazarı ve aktivist. Anlam olmadan nasıl yaşanır. (Veba, Başkaldıran İnsan,  Yabancı)

Hans-Georg Gadamer: 1900-2002. En çok hermenötik alanında çalışmaları ile tanınan Alman filozof. Freiburg’da Husserl ve Heidegger’in öğrencisi oldu ve ikisi hakkında anekdotlar topladı.

Martin Heidegger: 1889-1976.  Husserl’in öğrencisi Alman filozof. Varlık ve Zaman gibi birçok başarılı eserin yazarı.
Messkirch’li minik  büyücü, sein (varlık, being), seiende (var olan), dasein (burada var olan).  Dasein’ın Varlığının anlamı zamandır. Heidegger’in Naziliğine verilen tepki büyüktütr. 

Karl Jaspers: 1883-1969. 1948’de İsviçre’ye taşınana kadar Heidelberg Üniversitesinde bulunan Alman filozof, psikolog ve siyasi düşünür.

Edmund Husserl: 1859-1938. Fenomenoloji akımının kurucusu Alman filozof.
Lethe Nehrinde yüzüyorum, Transandantal Fenomenoloji, Felsefe En Baştan Yenilenmelidir.

Gabriel Marcel: 1889-1973. Hıristiyan varoluşçu filozof ve oyun yazarı. Ontolojik Gizem Üzerine

Herbert Marcuse: 1898-1979. Frankfurt okulu mensuplarından filozof ve sosyal kuramcı. 1968 öğrenci hareketlerinin başında gelir.

Maurice Merlau-Ponty: 1908-1961. Beden, algı, çocukluk gelişimi ve öteki insanlarla ilişkiler konusunda uzmanlaşan Fransız fenomenolog ve deneme yazarı. Algının fenomenolijisi ve hayatının farklı dönemlerinde komünizm lehinde ve aleyhinde fikirleri savunduğu polemikçi denemelerin de dahil olduğu diğer  eserlerin yazarı.
Diyalektiğin Serüvenleri. Dans eden filozof .

Jean-Paul Sartre: 1905-1980. Fransız filozof, roman, biyografi, oyun, deneme ve anı yazarı. Siyasi aktivist. Cehennem başkalarıdır. Bulantı, Varlık ve Hiçlik, Bekleyiş, Tükeniş, Uyanış. Kendi için (özgür olmasıdır pour -soi), kendinde varoluş (en-soi). Ben hiçim öyleyse özgürüm.

Simone Weil: 1909-1943. Fransız ahlak filozofu ve siyasi aktivist. Başkaları acı çekerken yemek yemeyi ve fiziksel konfor içinde yaşamayı reddederek İkinci Dünya Savaşında İngiltere’de hayatını kaybetti.

Irıs Murdoch: 1919-1999. İrlandalı filozof ve romancı. Sartre ve varoluşçuluk adına yazan ilk yazarlardan; sonradan varoluşçuluğa sırt çevirsede  hayatının sonuna doğru Heidegger hakkında inceleme  üzerine çalıştı.

Soren Kierkegaard:1813-1855. Dini eğilimlere sahip Danimarkalı filozof. Sonradan gelen varoluşçular üzerinde etkisi olan öncü varoluşçu. Korku ve Titreme.



 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt