×

Karikatürlerle Felsefe Bölüm-12


Karikatürlerle Felsefe Bölüm-12
Marcus Aurelius'tan Stoacılık Dersi



Hazırlayan ve Derleyen: Erdemir Toykan 
 
 
[Yayım Tarihi: 15 Nisan 2025]


Metin:

Çocuk: Baba, neden stoiksin?
Baba: Çünkü Stoacıların öğretilerini kabul ettim: Bir insanın tek endişesi kendi erdemi olmalıdır.

Çocuk: Ama neden?
Baba: Çünkü onun kontrol edebildiği tek şey erdemdir.

Çocuk: Neden?
Baba:Çünkü dünya, istediğimiz gibi var olmasın, istemediğimiz gibi var olmaya devam ediyor. Değiştiremeyeceğimiz şeylerle mücadele etmenin bir yararı yok.

Çocuk: Peki neden? İstediğim gibi olmadığında üzülüyorum.
Baba:Seni üzen şeyler değil, tepkilerindir. Sana acı çektiren şey dünyanın kendisi değil, dünyayı nasıl yorumladığındır.
Baba: Dediğim gibi, sadece tepkinizi kontrol edebilirsiniz, bu yüzden sadece tepkiniz sizi ilgilendirmelidir.

Çocuk: Neden?
Baba: (Sinirlenerek) Artık çeneni kapat, seni küçük pislik!
Baba: (Etrafına bakarak) Bu...

Çocuk: Neden?

Bu karikatür, Stoacılık felsefesini açıklamaya çalışan bir baba ile bitmeyen "neden" sorularıyla onu sınayan bir çocuğun diyaloğunu esprili bir şekilde anlatıyor. Sonunda baba öfkesine yenik düşerek kendi stoik öğretilerine aykırı bir tepki veriyor.

Augustinus (354-430) ve Stoacı Felsefesi
Augustinus (Aurelius Augustinus), erken dönem Hristiyan düşünürlerinden biri olup, Orta Çağ felsefesinin temel taşlarından sayılır. Hristiyan düşüncesini Platonculuk ve Yeni-Platonculuk ile harmanlamış, Tanrı’nın varlığı, özgür irade, zaman ve kötülük problemi gibi konularda önemli görüşler geliştirmiştir.

Ana Düşünceleri:

•    Tanrı ve Zaman: Augustinus’a göre zaman, Tanrı’nın yaratımıdır ve insan zihninde geçmiş, şimdi ve gelecek olarak algılanır. Ancak Tanrı için zaman değişmez bir "şimdi"dir.

•    Özgür İrade ve Kötülük Problemi: Kötülük, Tanrı’nın yaratmadığı bir şeydir; aslında iyiliğin eksikliğidir. İnsan, özgür iradesi nedeniyle kötülük yapabilir.

•    İnanç ve Akıl: Akıl, inanca hizmet eder. "Anlamak için inanıyorum" ilkesi, onun düşüncesinin temelidir.

•    Devlet ve Adalet: "Tanrı’nın Devleti" (De Civitate Dei) adlı eserinde, dünyevi devletin geçici, Tanrı’nın devletinin ise sonsuz olduğunu savunur.
 



 
Stoacı Felsefe (MÖ 3. yy - MS 2. yy)
Stoacılık, Antik Yunan’da Zenon tarafından kurulmuş ve Roma döneminde Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius gibi filozoflar tarafından geliştirilmiş bir düşünce sistemidir. Stoacılar, doğa ile uyumlu bir yaşamı, tutkuların kontrolünü ve erdemi en yüksek değer olarak görürler.

Ana Düşünceleri:

    Doğa ile Uyum: Evren akıl (logos) ile yönetilir, bu yüzden insan da doğa yasalarına uygun yaşamalıdır.
•    Erdem: Stoacılara göre erdem, mutluluğun (eudaimonia) tek kaynağıdır. Dışsal koşullar, zenginlik ya da sağlık mutluluğu belirlemez.
•    Özgürlük ve Kader: İnsan, olayları kontrol edemez ama onlara karşı tutumunu kontrol edebilir. İçsel özgürlük, dışsal olaylardan bağımsızdır.
•    Tutkuların Kontrolü: Stoacılar, tutkuların (öfke, korku, hırs vb.) akılla yönetilmesi gerektiğini savunurlar.

 

 

Augustinus ve Stoacılık Arasındaki Benzerlikler ve Farklılıklar

✅ Benzerlikler:

•    İnsanın içsel özgürlüğüne ve erdemin önemine vurgu yapmaları.
•    Stoacılar gibi Augustinus da dışsal koşulların mutluluğu belirlemediğini düşünür.
•    Kendi tutkularını aşma ve iradeyi kontrol etme fikri ortak bir noktadır.

❌ Farklılıklar:
•    Stoacılar Tanrı yerine doğa yasalarına vurgu yaparken, Augustinus Hristiyan Tanrı’sını merkeze alır.
•    Stoacılar kaderciliğe yakınken, Augustinus özgür iradeyi Tanrı’nın insanlara verdiği bir hediye olarak görür.
•    Augustinus için gerçek mutluluk Tanrı’ya ulaşmakken, Stoacılar için erdem ve akıl yeterlidir.

Özetle, Augustinus’un felsefesi Stoa’cılıktan etkilenmiş olsa da, onu Hristiyan düşüncesiyle sentezleyerek özgün bir doktrin geliştirmiştir. Stoacılar insanın doğayla uyum içinde yaşamasını vurgularken, Augustinus bu uyumu Tanrı ile ilişkilendirmiştir.

 

ET: ChatGPT ile söyleşim.
Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius düşüncelerini bir tablo içinde vermek mümkün mü?
 
ChatGPT:



Bu üç filozofun ortak noktası, erdemi ve zihinsel kontrolü en yüksek değer olarak görmeleridir. Ancak Epiktetos daha çok bireysel özgürlüğe, Seneca duyguların yönetimine, Marcus Aurelius ise doğaya uyum ve toplumsal sorumluluğa odaklanmıştır.




 
ET: Teşekkür ederim. Eğer stoacılara ait bir fıkra yazabilirseniz memnun olurum                  

.ChatGPT:                    

 Stoacı Fıkra

Bir gün Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius bir araya gelmiş. Sohbet ederken Seneca 


Seneca: “Diyelim ki bir adam gelip sana hakaret etti, ne yaparsın Epiktetos?”

Epiktetos: “Beni inciten onun sözleri değil, benim onlara yüklediğim anlamdır. Umursamam.”

Seneca: “Güzel! Peki, ya sana tokat atarsa?”

Epiktetos: “Bu sadece bedenime dokunan bir olaydır, ruhumu etkilemez.”

Marcus Aurelius: “Doğa yasaları gereği, birinin bana tokat atması benim iç huzurumu bozmamalıdır. En iyisi ona şefkatle yaklaşmak.”
Tam o sırada, bir pazarcı yanlarına yaklaşıp elindeki çürük elmaları Marcus Aurelius’a uzatmış:


Pazarcı: “Hadi bakalım, imparator, şu çürük elmaları al, yarı fiyatına!”

Marcus Aurelius sakince cevap vermiş:


Marcus Aurelius: “Doğaya uygun olanı yapıyorum: Alıcı değilim.”

Pazarcı sinirlenerek bağırmış: “Senin gibi filozoflarla pazarlık yapmak imkânsız! Ne kızıyorsunuz,ne de kandırılabiliyorsunuz!”

Epiktetos gülümsemiş: "Çünkü biz Stoacıyız; pazara ruhumuzu satmayız, sadece aklımızı kullanırız!"  smiley


Stoacılık: (Kitap: Felsefeye Çıkış Meriç Bilgiç- Kübra Demir Bilgiç)

Daha çok Roma döneminde , özellikle köle Epiktetos ve imparator Markus Airelius ile yaygınlaşmıştır. Panteisttirler (Evreni Tanrı yaratmıştır, kendinden bir parça olarak evrendeki her şeydedir) (Brahmanizmin tektanrıcılığına doğru evrilen yorumlarında, Yahudi Kabala öğretisinde, mistik Hıristiyan Gnostizisizm de, Felsefede Plotinos, neo-Platonizm, Hegel, Whitehead’de izlerini görürüz. İslam tasavvufunda İbn’ül Arab-i ile birlikte ‘’vahdet-ül şühüd’’, şahit olunananların birliği anlamıyla  Panteizm önemli bir yere sahiptir) (doğaya baktığımızda şahit olduğumuz şey Tanrı’dır). Canlı ve akıllı, logos sahibi bir evren tasarımları vardır. İnsan, isteme gücüyle aklını alışkanlık ve tutkularına baskın kılabilir. Stoacı
lık , kişilik temellerimizi değiştirecek bir iç mücadele ile her türlü çıkarcı aldatma yöntemlerine karşı uyanık olmayı, biyo-psişik olanı aşmayı, en yüksek değer olarak ‘’duyumsamamayı’’ teklif eder. Doğal olan iyi olandır. Tarihi değiştirmesen de etkilemenin tek yolu budur, doğaya teslimiyet.
 

Stoacılığın kusursuz örneklerinden Spinoza’nın ünlü kitabı Etika. Özgür, salt  akılvarlığı olan bir kişinin belki bilinen son kusursuz örneğidir. Spinoza için etik geometri yasaları kadar nettir.
 

 

 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt