×

Dinlemek; Anlamanın ve Karşıdakini Önemsemenin Ana Unsurudur.



Dinlemek; Anlamanın ve Karşıdakini Önemsemenin Ana Unsurudur

Levent Taşkın 
 
Bir yöneticinin çalışanlarla etkili iletişim kurması hem çalışanın verimliliği, hem de motivasyonu açısından çok önemlidir. Etkili iletişim bir yöneticinin çalışanına değer verme, duyarlılık, önemsenme ve farkındalık duygularını üst düzeyde hissettirmesi anlamı taşır ve bu bir yetkinlik ister. Yönetici bu yetkinliğe sahip değilse etkili iletişim oluşmaz. 

Yöneticinin olmazsa olmazı etkili iletişim yetkinliğine sahip olmasıdır. Bir yöneticiye satış ve pazarlama becerileri, teknik bilgiler, finans vs. kolayca öğretilebilir. Ancak bir yöneticiye, bir kişiye değer vermeyi, çalışanlarına özgüven aşılamayı, kişileri önemsemeyi, doğru tutum ve davranışa sahip olmayı, ekibe iş delege etmeyi, yol göstermeyi, saygılı ve etik olmayı öğretmek çok zordur. Çünkü bu tür davranışlar kişiler kendisi istemediği ve bunun için çaba göstermediği süre boyunca bünyeye yerleşmez, alışkanlık haline gelmez. 

İletişimdeki eksiklik kişiler arası diyaloğu, kişilerin iş yapış biçimini, gelişimini, özgüvenini ve kendini adamasını olumsuz yönde etkiler. Çoğu zamanda ayrılışların, huzursuzluğun, motivasyon kaybının ve elde iyi eleman tutamamanın temel sebebidir iletişimdeki eksiklik...
 

 
Günümüzde hem iletişimde, hem de iş dünyasında çalışırken iş yapış şeklimizde giderek yok olan iki temel öge, hepimizi mutsuz ediyor ve empati kurma becerimizin gelişmesini engelliyor. Başarılı bir iletişimde önem taşıyan bu öğeler, doğru yapılmadığında anlaşılmamaya veya anlamamaya neden olur. İşte iletişim kurduğumuz kişilerle de sorunla böyle başlar. Daha da önemlisi bu iki öğe doğru ve yerinde yapılmadığında karşıdaki kişi önemsenmediğini ve değer verilmediğini hisseder ki zaten o iletişimin sonucunda hedeflenen ne ise doğal olarak kayıp haline gelir. İletişimde en çok dikkat edilmesi gereken bu iki öge:

Dinlemek ve karşımızdakini önemsemek.

Dinlemezseniz karşınızdakini önemsememiş olursunuz. İnsanların en çok ihtiyaç duyduğu duygulardan birisidir önemsenmek.

Dinlemeyen karşısındakini anlayamaz. Empati kuramaz. Onun istek ve ihtiyaçlarını anlayamaz, ihtiyaçlara göre çözüm üretemez.

Daha da önemlisi dinlemeden öğrenemezsiniz. Dinlemeyen hep konuşur, sadece bildiklerini tekrar eder. Gelişime ve değişime odaklı olmayan öğrenemez. Değişim ve gelişim sancılıdır ve kimse kendi konfor alanından çıkmak istemez. Konfor alanından çıkmadan gelişemez ve değişemezsiniz.

Geri bildirim almadan, fikir almadan, dinlemeden öğrenme ve gelişim alanlarınızı sınırlarsınız. Gelişemezsiniz, gelişemedikçe hırçınlaşır ve daha sorunlu bir insan haline gelirsiniz. Gelişemeyen kişilerde gereksiz ve boş bir ego oluşur. Her şeyi bilen olma egonuz sizi sevimsiz ve çekilmez yapar.

İyi bir dinleyici olmak beceri ve yönetsellik gerektirir ve çok önemli bir beceridir. Birisi bizi dinlediğinde, ona daha fazla güveniriz. Dikkatle dinlediğimizde, karşımızdaki insan bizi her zamankinden daha fazla önemser ve bize güvenmeye başlar. Böylelikle de bizim tarafımızdan etkilenmeye de her zamankinden daha fazla açık hale gelir. 
İyi dinleyici olmanın diğer faydası, kişinin kendisine verdiği değeri yükseltmesidir. Karşımızdaki insanı dikkatle ve ilgiyle dinlediğimizde, onun kendisine verdiği değer oldukça artar. Birisi bizi dikkatle ve ilgiyle dinlediğinde, bizde de aynı durum söz konusu olur ve kendimizi daha önemli ve değerli hissetmeye başlarız. Konuşmaya çalışmaktan çok dinlemeye odaklı olmalıyız. Çünkü dinleyen yönetici ve dinlendiğini bilen çalışan kurum kültüründe huzurun yerleşmesini sağlar...
Dinlemek; anlamanın ve karşıdakini önemsemenin ana unsurudur. Doğru ve akıllı sorular sormayı bilmek dinlerken yapılması gereken en önemli beceridir. Dinlerken bir açıklama veya konuyu daha iyi anlamak istediğimizde açık uçlu sorular; konuyu kapatıp sonuca gitmek istediğimizde ya da konuşmanın kontrolünü elinizde tutmak istediğimizde kapalı uçlu sorular sormayı çok iyi bilmeliyiz. Soru sormak iletişimi monologdan diyaloğa da çevirir, karşı tarafı konuşturur, konuya dahil eder. Doğru ve akıllı sorular ekibi düşündürür, fikir alınmasını sağlar ve iletişim becerilerini geliştirir. Karşı tarafı önemsediğimizi gösterir.

Önemsenmek, karşı tarafı dinlerken onun gözlerine konuşma süresinin en az %60’ı kadar bakmakla başlar. Dinlerken ara sıra not almak, onun verdiği tepkilere katılarak başınızı sallamak veya ‘’sizi anlıyorum, haklısınız, öyle mi ‘’ gibi kelimelerle onun anlattıklarını dinlemekle olur. Sözünü kesmemek ve anlattıklarının kısa bir özetini yaparak onu dinleyerek önemsediğinizi göstermekle olur. Karşınızdakiyle iletişimdeyken dinlemenin yanı sıra ona sorular sormak onu önemsediğinizi ifade eder. ‘’Nasıl oldu, neden oldu, nasıl yardımcı olabilirim, peki şu an ne yapabiliriz, bu durumda neler yapabiliriz, beklentiniz nedir, siz ne düşünüyorsunuz, yeniden olsaydı başka nasıl tepki verirdiniz?’’ gibi onu iletişimde dinamik tutacak ve diyaloğu güçlendirecek sorular karşı tarafta önemsenme duygusu yaratır.

Dinlemenin yeni bir şeyler öğrenmenin de bir yolu olduğunu belirtmiştim. Bu nedenle öğrenmeyi bilmek, güncel olabilmek, bilgili olmak sizi iletişimde güçlü kılar. Öğrenmek, bilgiyi güncel tutmak ve öğrenmeyi bilmek; kişiye özgüven, takdir kazanma, önemsenme, saygı duyulma, yönetme, değer görme, önemsenme, takip edilme, doğru ve hızlı karar verebilme gibi birçok beceri ve nitelik kazandırır.

Öğrenmek çevikliği, sorun çözme becerisini de beraberinde getirir. Sorunu çözerken en önemli becerilerden birisi soru sormak ve dinlemektir. 

Öğrenmek için eski bilgilerini bırakıp yeni araçlarla, yeni insanlarla, yeni bakış açılarıyla ve teknolojiyi kullanma becerisiyle ve insanları dinleyerek öğrenme metotlarını kullanmak gerekiyor.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt