Depolamalı Üretimde Emreamade Kapasite Yükümlülüğüne Uyulmamasının Hukuki Sonuçları
.png)
Depolamalı Üretimde Emreamade Kapasite Yükümlülüğüne Uyulmamasının
Hukuki Sonuçları
Cengiz Güneş
[Yayım Tarihi: 24 Ocak 2025]
Bu yazı Sn. Cengiz Güneş tarafından Aralık 2024 sonunda yayınlandığı tarihteki taslak yönetmeliklere göre hazırlanmıştır. Taslak yönetmelikler 2025 Ocak ayında yayınlanarak devreye girmiş olup, olası farklılıklar ile ilgili bilgilendirmeler yapılacaktır.
.png)
Giriş
Depolamalı üretimde depolama tesisinin kabulüne ve işletme sırasında kullanımına yönelik Taslak Yönetmelik düzenlemeleri yayınlanmış ve önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi depolama tesis kullanımının ticari (ve idari) sonuç doğurmaması nedeniyle tesisin idari olarak emre amade olmasına yönelik yükümlülükler getirilmesi hedeflenmektedir. Bu yükümlülük ve zorunluluklara uyulmamasının sonuçlarının; ilgili uzlaştırma döneminde bir kısım gelirden mahrum kalınması, mevzuata uyulmaması nedeni ile idari para cezası uygulanması ve fiilde ısrar nedeni ile lisans iptaline varan riskleri barındıran bir yapıda geliştiğini ifade edebiliriz.
Elektrik üretim tesislerinde planlı bakım, arıza ya da arıza dışındaki nedenlerle kapasitenin tamamı veya bir kısmının kullanılması mümkün olmayabilir. Bu nedenler esas olarak yenilenebilir enerji kaynaklarında hava koşullarına göre beklenen su/güneş/rüzgâr girdilerinde azalma, tesislerde kullanım nedeniyle oluşan verim kayıpları, termik santrallerde yakıt yetersizliği, yakıt kalitesizliği nedenleri ile devre dışı olma olarak belirtilebilir. Hava koşullarına göre en çok değişkenlik gösteren kapasiteler rüzgâr ve güneş enerjisi kapasiteleridir. Rüzgârda esme ve güneşte tesisin güneş alma durumuna göre bu iki enerji kaynağında emre amade kapasite kısa zaman aralıkları içerisinde büyük değişkenlikler gösterir. Yan Hizmetler Yönetmeliği’nde yer alan tanıma göre emre amade kapasite (EAK); bir uzlaştırmaya esas veriş çekiş biriminin mevcut koşullarında acil durumlar da dâhil olmak üzere teknik olarak sisteme verebileceği maksimum güç miktarını, ifade etmektedir. (YHY 4/1-ffff)
Burada dikkat çekilmesi gereken temel nokta emre amade kapasite limit (tolerans) hedeflemesinin üretim tesisi için değil depolama tesisi için düzenlenmesinin öngörülmesidir. O halde depolama tesisinin üretim tesisinden elde edilen enerjinin ilk beş yılda yüzde on beşini izleyen yıllarda yüzde yirmisini her bir uzlaştırma dönemi itibariyle depolama tesisinden şebekeye vermesinin hedeflenmesidir. Depolama tesisleri/üniteleri için emre amade kapasite şebekeye sunulabilecek durumdaki aktif güç kapasitesidir ve bu kapasitede verilecek gücün tesisin bağlı olduğu üretim tesisinden elde edilmiş olması gerekir. Emre amade kapasite olarak elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olma ifade edilir.
Sonuç olarak depolama tesisleri için emre amade kapasite teorik kapasiteden planlı bakım, arıza ve arıza dışındaki nedenlerle kullanılamayan kapasitenin düşülmesi sonucu bulunan kapasite olarak tanımlanır. Düzenlemede ilk beş yılda üretim tesisinden elde edilen enerjinin yüzde on beşini izleyen yıllarda yüzde yirmisini her bir uzlaştırma dönemi itibariyle depolama tesisinden şebekeye vermesi, (teknik olarak sisteme verebileceği maksimum güç miktarı olarak emre amade olması) olarak ifade edilmektedir. Arıza durumlarında santralların ve depolama tesisleri için arıza kayıtlarının sistem işletmecisine bildirilmiş olması gerekir.
Ayrıca olağanüstü halleri ifade eden mücbir sebeplerle emre amade olamama hallerini de olaya göre dikkate almak gerekir.
Depolamalı üretimde mevzuatta belirlenen limitlere uyulmaması sonucu doğacak yaptırımların hukuki çerçevesi ve fiil ile ölçülü olup olmaması gibi konular bu yazımızın asıl konusunu oluşturmaktadır. Bu yazımız Taslak Yönetmelik düzenleme öngörüleri dikkate alınarak deneme niteliğinde bir tartışma metnidir. Elbette Taslak Yönetmeliklere sektörün vermiş olduğu görüşler dikkate alınarak değişiklikler olması muhtemeldir. Zira saha koşullarında kaynaklar itibariyle depolamalı üretim tesisleri için formüller dâhil daha açıklayıcı düzenleme yapılması beklenir. Daha önceki yazılarımızda finansal sonuçlar tartışıldığı için ağırlıklı olarak değineceğimiz yorumlayacağımız meseleler hukuki çerçevede olacaktır. Konu ile ilgisi gereği bazı maddeler ilgili bölümlerde yorum pratiği ve okuyucuya kolaylık olması açısından tekrar metne alınmıştır.
1-EMRE AMADE KAPASİTE YÜKÜMLÜLÜĞÜ İÇİN YAPILACAK DÜZENLEMELER
1.1.Yönetmeliklerde Öngörülen ve Bağlantılı Mevcut İkincil Mevzuat Düzenlemeleri:
DUY’nin 81/A birinci fıkrası uyarınca; Lisans Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin (Yaptırımlar ve lisans iptali) sekizinci fıkrası kapsamında, depolamalı elektrik üretim tesislerinin sisteme veriş miktarları, uzlaştırma hesaplamalarında dikkate alınmaz. Atıfta bulunulan fıkradaki düzenleme şu şekildedir; depolamalı elektrik üretim tesisi bünyesindeki elektrik depolama ünitelerinin işletmede olmadığı uzlaştırma dönemlerinde, söz konusu depolamalı elektrik üretim tesislerinin sisteme veriş miktarları, ilgili mevzuat uyarınca uzlaştırma hesaplamalarında dikkate alınmaz.
Ayrıca fıkraya (LY madde 27/8) eklenmesi öngörülen cümle ile yeni bir yükümlülük olarak emre amade olma konusunda tolerans değerleri belirlenmektedir. Tolerans değerlerine uyulup uyulmadığı kapasite veri takip testi ve belgesi ile mümkün olup, depolama ünitelerine ait kapasite verilerinin, ilgili şebeke işletmecisinin SCADA sistemine doğru ve kesintisiz bir şekilde aktarılabildiği ve sistem işletmecisi tarafından izlendiği bir yapıdır. Kanunun 7 nci maddesinin onuncu (yeni depolamalı üretim tesisi yapımı) ve on birinci (mevcut üretim tesislerinde depolamalı üretim kapasite artışı yapılması) fıkraları kapsamında kurulan depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin; kabul tarihinden itibaren ilk beş yıl için yüzde on beş, sonraki yıllar için yüzde yirmi tolerans dahilinde lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olması zorunludur. Fıkra düzenlemesi Yaptırımlar ve lisans iptali başlıklı 27.maddede yapılmaktadır, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca lisans sahibi tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması durumunda, fiilin niteliğine göre Kanunun 16 ncı maddesinde öngörülen yaptırımlar uygulanır. (Yaptırımlar ve lisans iptali LY, MADDE 27/1)
Yapılması öngörülen bu düzenlemenin amacı, mevcut koşullarda yapılması/kullanılması ekonomik olmayan depolama tesisi/ünitesi için yükümlülük olarak getirilen tolerans değerleri kapsamında idari olarak depolama tesisinin emre amade olmasını sağlamaktır. Emre amade olmama durumunda üretim ve depolama tesisinden şebekeye verilen enerjiyi bedelsiz katkı olarak dikkate almasıdır ve bu durumda depolama tesisi/ünitesi işleten tüzel kişi hem idari para cezasına muhatap olmakta hem de şebekeye verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı sayılmaktadır.
Depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin;kabul tarihinden itibaren ilk beş yıl için yüzde on beş, sonraki yıllar için yüzde yirmi tolerans dâhilinde lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olması zorunluluğuna ilişkin tolerans değerleri depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin kabulü yapılan gücü için uygulanacaktır.
1.2.Değerlendirmeler
Yapılacak düzenlemeler ve mevcut ikincil mevzuat düzenlemelerine göre ulaşılan sonuçlar şu şekildedir:
a. Depolama ünitelerinin işletmede olmadığı uzlaştırma dönemlerinde, söz konusu depolamalı elektrik üretim tesislerinin sisteme veriş miktarları, ilgili mevzuat uyarınca uzlaştırma hesaplamalarında dikkate alınmaz.
b. Depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin; kabul tarihinden itibaren ilk beş yıl için yüzde on beş, sonraki yıllar için yüzde yirmi tolerans dahilinde lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olması zorunludur. Bu zorunluluk depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin kabulü yapılan gücü için uygulanacaktır.
c. Emre amade limitlerine uyulmaması lisans sahibi tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması fiilini oluşturmakta olup Kanunun 16 ncı maddesinde öngörülen yaptırımlar uygulanır.
ç. Emre amade olmama durumunda üretim tesisinden ilgili uzlaştırma döneminde şebekeye verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı sayılmaktadır.
d. Tolerans değerlerine uyulup uyulmadığı kapasite veri takip testi ve belgesi ile depolama ünitelerine ait kapasite verilerinin, ilgili şebeke işletmecisinin SCADA sistemine doğru ve kesintisiz bir şekilde aktarılan ve sistem işletmecisi tarafından izlenen veriler esas alınarak tespit edilecektir.
e. Emre amade kapasite limitleri uzlaştırma sürelerinde dikkate alınacaktır.
f. Depolama tesisleri/üniteleri için emre amade kapasite şebekeye sunulabilecek durumdaki aktif güç kapasitesidir ve bu kapasitede verilecek gücün tesisin bağlı olduğu üretim tesisinden elde edilmiş olması gerekir.
g. Depolamalı üretim tesisi lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olmalıdır.
h. Depolamalı elektrik üretim tesisleri bünyesinde tesis edilen elektrik depolama üniteleri ile üretim tesisine bütünleşik elektrik depolama üniteleri, üretim tesisinin ilgili uzlaştırmaya esas veriş-çekiş birimleri ile ilişkilendirilir.
2- İDARİ PARA CEZASI UYGULAMASI
2.1. Emre Amade Limitlerine Uyulmaması Fiili
Emre amade limitlerine uyulmaması lisans sahibi tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması fiilini oluşturmakta olup Kanunun 16 ncı maddesinde öngörülen yaptırımlar uygulanır.
Yaptırımların düzenlendiği 16.madde de birden fazla kabahat düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden yazımızın konusunu oluşturan emre amade limitlerine uyulmaması fiili lisans sahibi tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması fiili kapsamında yer almaktadır. Bu kabahat ile ilgili olarak 16.maddenin 1/c bendi geçerli olup anılan bent uyarınca; Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine aykırılık yapılmış olduktan sonra niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olmayacak şekilde aykırı davranılması durumunda ihtara gerek kalmaksızın idari para cezası verilir.
Dikkat edileceği üzere bu bentteki düzenlemede fiilin düzeltilmesi için 16/b maddesindeki gibi ihtar usulü söz konusu değildir, zira fiil tamamlanmıştır. Emre amade limitlerine uyulmaması lisans sahibi tüzel kişilerin ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranması fiili bünyesindeki elektrik depolama ünitelerinin kabul tarihinden itibaren ilk beş yıl boyunca yüzde on beş, sonraki yıllarda yüzde yirmi tolerans dâhilinde lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olmadığı uzlaştırma dönemleri için tanımlanmıştır.
2.2.Tekerrür ve Sonuçları
Emre amade limitlerine uyulmaması konusunu ilgilendiren bir diğer düzenleme EPK’nun 16/2.fıkrasıdır. Bu fıkra uyarınca yukarıdaki para cezasını gerektiren fiil için para cezalarının uygulanmasını takiben para cezasına konu fiilin; tekrarlanması hâllerinde para cezaları, her defasında bir önceki cezanın iki katı oranında artırılarak uygulanır. Artırım yapılabilmesi için ilk kesilen idari para cezasının kesinleşmiş olması gerekir. Bu cezaların verildiği tarihten itibaren iki yıl içinde idari para cezası verilmesini gerektiren aynı fiil işlenmediği takdirde önceki cezalar tekrarda esas alınmaz. Ancak, aynı fiilin iki yıl içinde tekrar işlenmesi hâlinde artırılarak uygulanacak para cezasının tutarı, cezaya muhatap tüzel kişinin bir önceki mali yılına ilişkin bilançosundaki gayrisafi gelirinin yüzde onunu aşamaz. Cezaların bu düzeye ulaşması hâlinde Kurul, lisansı iptal edebilir.
3- YEKDEM’E BEDELSİZ KATKI SAYILMA DURUMU VE HUKUKİ SONUÇLARI
Asıl tartışılması gereken konu öngörülen düzenlemede depolama tesisinin emre amade olmaması durumunda,üretim tesisinden şebekeye verilen enerjinin bedelsiz katkı olarak dikkate alınmasıdır ve bu durumda depolama tesisi/ünitesi işleten tüzel kişi hem idari para cezasına muhatap olmakta hem de üretim tesisinden ve depolama tesisinden şebekeye verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı sayılmaktadır. Öyle ki sadece depolama tesisi değil üretim tesisinden de şebekeye verilen enerjinin YEKDEM’e bedelsiz katkı sayılmasıdır. Bilindiği üzere depolama tesisinin yapılması/kullanılması koşulu ile üretim tesisi hakkı verilmektedir. DUY’un 4/1-rrrr maddesi uyarınca uzlaştırma dönemi; uzlaştırma işlemleri için esas alınan zaman dilimlerini ifade eder ve 6/2.maddesi uyarınca da piyasa katılımcıları, uzlaştırma dönemi bazında enerji dengesizlikleri ve dengesizliklerinin uzlaştırılması için Piyasa İşletmecisine karşı mali sorumluluk üstlenir. İlgili mevzuat kapsamında uzlaştırma dönemi bazında okunacağı tespit edilen sayaçların, ilgili fatura döneminin her bir uzlaştırma dönemine ait:
a) kWh olarak sistemden çekilen aktif elektrik enerjisi,
b) kWh olarak sisteme verilen aktif elektrik enerjisi,
değerleri okunur.(DUY 81/4.fıkra)
Fatura dönemi, bir takvim ayının ilk günü saat 00:00’da başlayıp, aynı ayın son günü saat 24:00’da biten süreyi ifade eder. Bir fatura dönemi içerisindeki her bir saat bir uzlaştırma dönemini oluşturur. (DUY madde 90,91)
Mevcut düzenlemelere göre depolamalı üretim tesislerinin/ünitelerinin emre amade olma limitlerine uymaları yükümlülüğünün tespitinin saatlik olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Depolamalı tesislerde emre amade olma durumu dikkate alınırken üretim tesisinden depolama tesisine veriş yönlü aktif enerji mi dikkate alınacak yoksa depolama ünitesinin sisteme veriş yönlü miktar mı dikkate alınacaktır? Düzenleme öngörüsünden anlaşılan depolama ünitesinin sisteme veriş yönlü miktarının anlaşılması gerektiği şeklindedir, çünkü emre amade olma limitleri depolama tesisi için öngörülmektedir.
Burada düzenlemeleri dikkate almak için madde metnini tekrar hatırlatmak gerekirse; depolamalı elektrik üretim tesislerine ilişkin uygulamaların düzenlendiği 81/A maddesinde Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 27 nci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında, depolamalı elektrik üretim tesislerinin elektrik depolama ünitelerinin işletmede olmadığı uzlaştırma dönemlerinde sisteme veriş miktarları, uzlaştırma hesaplamalarında dikkate alınmaz. Sekizinci fıkra hükmü kapsamında belirlenen tolerans değerleri depolamalı elektrik üretim tesislerine ait elektrik depolama ünite veya ünitelerinin kabulü yapılan gücü için uygulanır.
Depolamalı elektrik üretim tesisi bünyesindeki elektrik depolama ünitelerinin kabul tarihinden itibaren ilk beş yıl boyunca yüzde on beş, sonraki yıllarda yüzde yirmi tolerans dâhilinde lisansına derç edilen elektriksel kurulu güç kapasitesinde emre amade olmadığı uzlaştırma dönemlerinde, sisteme verilen enerji ilgili mevzuat uyarınca uzlaştırma hesaplamalarında dikkate alınmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır.
Bu düzenlemelere göre emre amade olmama durumunda YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınacak miktar üretim ve depolama tesisinden sisteme verilen enerji miktarıdır. Bunun nedeni uzlaştırma birimi olarak üretim tesisinin depolama tesis ile birlikte dikkate alınmasıdır. Nitekim Uzlaştırmaya esas veriş-çekiş birimleri ve kayıt kurallarının düzenlendiği 21.maddeye eklenmesi öngörülen 7.fıkra hükmüne göre; depolamalı elektrik üretim tesisleri bünyesinde tesis edilen elektrik depolama üniteleri ile üretim tesisine bütünleşik elektrik depolama üniteleri, üretim tesisinin ilgili uzlaştırmaya esas veriş-çekiş birimleri ile ilişkilendirilir.
YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınma konusunun belirlenen tolerans değerlerine uyulmasını sağlamak üzere yaptırım düzenlemesi olarak sevk edildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak konulan DUY 81/A-2.fıkra ve LY 27/8.fıkra hükümleri de bu durumu teyit etmektedir.
Yaptırımlar Kanunun 16.maddesinde düzenlenmiştir, yaptırımların Kanunda düzenlenmesi gerekir. Yaptırımların ikincil mevzuat ile düzenlenmesi yasal dayanaktan yoksun olması sonucunu doğurmaktadır. Kanunilik ilkesi ihlale ilişkin kural ve bu kuralın ihlali karşısında uygulanacak yaptırımın ölçülü/orantılı bir şekilde düzenlenmesini ifade eder. İdari yaptırımlarda hem kural hem de yaptırım yönünden kanunilik ilkesi kesin olarak benimsenen bir ilkedir.
Diğer taraftan YEKDEM’e bedelsiz katkı, yaratılan ve tüzel kişinin mülkiyetinde olan bir varlığın (değerin) yasal olmayan bir düzenleme ile kamu kesimine aktarılmasını ifade etmektedir. Bu durum Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. Maddesine aykırıdır, anılan madde şu şekildedir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
Danıştay tarafından lisanssız üretimde YEKDEM’e bedelsiz katkı ile ilgili olarak verilen Kararda aşağıdaki gerekçelerle davacının YEKDEM’e bedelsiz katkının mülkiyet hakkının ihlali olduğu savını reddetmiştir.
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 26.maddesine eklenen 16. fıkrası ile 12/5/2019 tarihinden sonra yapılan başvurular neticesinde bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan kişilerin, ihtiyacının üzerinde satışa konu edilebilecek üretim miktarı, ilişkili tüketim tesisinin toplam elektrik enerjisi tüketimini geçemez. Bu miktarın üzerinde sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır.
“…..davalı idare tarafından Dairemizin E:2022/4027 sayılı dosyasında verilen 24/11/2022 tarihli ara kararına cevaben sunulan 05/01/2023 tarihli yazıda da "satışa konu edilebilecek üretim miktarının neden tüketim miktarı ile sınırlı tutulduğuna” ilişkin olarak, yatırımcıların yatırımlarının makul sürede geri dönüşünün sağlanmasına katkıda bulunulması ve YEKDEM'in doğal finansörü konumundaki son tüketiciye ilave maliyetler getirilmemesi amacı doğrultusunda "tüketim kadar sat" prensibinin benimsediği belirtilmiştir.
Bu itibarla, yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, dava konusu düzenleme ile lisanssız elektrik üretiminin tüketime özgülenmesi amacına uygun olarak kişilerin kendi ihtiyaçları oranında tesis kurmasının sağlanması, amaç dışında yüksek kapasiteler kurulmasının ve bu durumun şebeke sistemine olumsuz etkilerinin önlenmesi, gerçek tüketicilere kapasite tahsisi ve buna bağlı olarak üretim tesisi kurma imkânı sağlanmasının hedeflendiği, lisanssız tesis yatırımlarının geri dönüşü açısından ihtiyaç fazlası elektriğin satışı hususunda tesis sahiplerine sağlanan haklar bakımından makûl bir dengenin gözetildiği, ayrıca davacının korunması gereken haklı bir beklentisinin de mevcut olmadığı gibi diğer iddialarının da yerinde olmadığı anlaşıldığından,dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” (Danıştay Onüçüncü Daire Esas No:2022/3893 Karar No:2023/5562)
Ancak depolamalı üretimde bu gerekçeler geçerli olmadığından emre amade olmama nedeniyle sisteme verilen enerjinin YEKDEM’e bedelsiz katkı sayılması konusu depolamalı üretim tesisleri için tartışmalıdır. Diğer taraftan depolamalı üretim hakkının üretim tesisi ile depolama tesisinin birlikte kullanımı amacıyla verildiği iddiasını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Sonuç:
Bu açıklama ve yorumlarımızdan anlaşılacağı üzere daha önceki yazılarımızda açıkladığımız depolamalı üretimde tartışma konusu olan pek çok konunun yanı sıra emre amade olmama durumunda gelir mahrumiyetine yol açan bu düzenlemenin net ve açık ifadelerle yöntem belirleyerek düzenlenmesi gerekir. Bizim yorumumuza göre bu tür düzenlemelerin muhtemel uyuşmazlıkları önleme ve kanunilik ilkesi gereği Kanun konusu olması gerektiği yönündedir. İkincil mevzuat düzenlemelerinde de emre amade kapasite hesaplanmasında açık formüllere yer verilmesi, kaynak özellikleri dikkate alınarak tolerans değerlerinin uzlaştırma dönemleri yerine bu tesislerde günlük uzlaştırma dönemi tanımlanarak tolerans değerlerinin bu dönemlerde dikkate alınmasına ilişkin düzenleme yapılmasının, YEKDEM’e bedelsiz katkı konusunda muhtemel uyuşmazlıkları ortadan kaldıracağı düşüncesindeyiz. Öngörülen mevcut düzenlemeler temel proje gelirlerinin hesaplanmasında belirsizlik ve risk yaratacak özelliktedir. Arızi gelirlerin olmadığı/hesaplanamadığı ve finansörler tarafından göz önüne alınmadığı bir yapıda temel gelirlerinde tereddütlü duruma gelmesi ve nakit akışı bir yana yaptırımlar nedeniyle nakit çıkış risklerinin artması söz konusudur. Hukuki düzenlemeler yatırımlar için projenin ekonomisini etkileyen girdilerdir. Bu verilere göre depolamalı üretim tesislerinin finansmanı diğer risklerin yanı sıra projelerde önemli ölçüde gelir belirsizliği ve riski taşımaktadır. Bu cümleden olmak üzere konu ile ilgili örnek finans sektör görüşü olarak İş Yatırım Enerji Sektör Raporu’nda yer alan tespitler anlamlıdır. 1
1 https://arastirma.isyatirim.com.tr/category/yurtici-piyasalar/sektor-raporlari/
" Bataryaların değerlemelere yukarı yönlü etkisi yok. Edindiğimiz izlenim, şirketlerin lisansları depolamalı tesis avantajından yararlanmaktansa, kurulu güçlerini artırmak için bir fırsat olarak gördükleri yönünde. Depolamalı tesislerde hali hazırdaki mevzuat şirketlere şebekeden elektriği uygun fiyattan alıp gün içindeki fiyat dalgalanmalarından yararlanmalarına olanak sağlanmıyor. Bataryalar sadece bulundukları tesisin santralinde üretilen elektriği depolayabilecekler ve böylece şebekedeki yükün gün içindeki dağılımının daha dengeli yayılmasına olanak sağlayacaklar.
Depolamalı tesislerin ekstra yatırım maliyetlerini değerlememize katsak da, bataryalar aracılığıyla satılacak ekstra elektrik miktarını öngöremediğimizden ötürü değerlemelerimiz yukarı yönlü risk barındırıyor.”
Kaynakça
Anayasa
6446 Sayılı Kanun
5346 Sayılı Kanun
Lisans Yönetmeliği
Lisans Yönetmeliği Değişiklik Taslağı
Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği
Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği Değişiklik Taslağı
Şebeke Yönetmeliği Değişiklik Taslağı
Yan Hizmet Yönetmeliği
Elektrik Üretim Ve Elektrik Depolama Tesisleri Kabul Yönetmeliği
Elektrik Üretim Ve Elektrik Depolama Tesisleri Kabul Yönetmeliği Değişiklik Taslağı
Danıştay Kararı
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!