Çalışan İçin İstifa Etmek Ne Kadar Zorsa,
Yönetici İçin Bunun Nedenini Sorgulamada O kadar Zordur

Levent Taşkın 

[Yayım Tarihi: 23 Kasım 2024]
 

Bir çalışanın yapılması gerekenler dışında hiçbir şey yapmaması, fazla çaba harcamadan günlük işleri yapmaya çalışması, isteksiz çalışması ve daha az sorumluluk alması işverene veya yöneticisine bir mesaj verme şeklidir. Mesajı alabilen yöneticiler çalışanını önemseyen, onları gözlemleyen ve onlarla iletişime geçerek destek olmak istediklerini hissettiren kişilerdir. Bir sorun oluşmadan veya sorunun oluşma ihtimalini gördüğünde müdahale eden yöneticiler fark yaratır. Böylece hem sorunun oluşmasını engeller hem de sorundan dolayı olumsuz etkilenecek paydaşları ve şirket imajını başta korumuş olurlar. Bu nedenle sorunlu çalışan çözüm bekleyen bir paydaştır ve şirketin işleyişi açısından bir an önce harekete geçmeyi gerektirir. 

Çalışan olarak diğer tarafta mesajımızı ilettiğimizi düşünerek ilgi bekleriz. Görülmeyi, duyulmayı ve hissedilmeyi bekleriz. Görüldüğümüze dair bizimle iletişime geçilmesini ve dinlenilmeyi isteriz. İletişim sonrası da şikâyetçi olduğumuz konuların düzelmesini bekleriz. Bunlar yapılmaz ise o iş yerinden ayrılıp başka fırsatlara yelken açmak için harekete geçeriz. 
 

İşten ayrılma fırsatı buluncaya kadar veya işten ayrılacak öz güvene sahip değilsek çalışmaya devam ettiğimiz süre boyunca mutsuz, tepkili, öfkeli, haksızlığa uğramış bir duygu yumağı içerisinde düşük performans göstererek tepkimizi yöneticilere göstermeyi tercih ederiz. 

Kendisiyle ve sorunlarıyla baş başa kalan çalışan, umutsuzluk ve beklentilerinin kendisinde yarattığı baskı nedeniyle kendi başına sorununu çözemeyip ayrıldığında ona düşman gibi davranılması da yönetimin çalışandan uzak olan sığ bakışıdır.

Sığ bakışlı bir yönetici kendisinden başka kimseyi önemsemeyen, iş odaklı ama insan odaklı olmaktan uzak, hedeflerine ulaşamadığında veya çalışanla muhatap olduğunda kendisini mutsuz hisseden, mutlaka bir suçlu arayan kişiliktedir. Dolayısıyla çalışanda mutsuzluk ve huzursuzluk yaratır. Şirkete asıl olumsuzluk yarattığı konu, güvensizliktir. Çalışanlar bu tür yöneticilere güvenmezler, saygı duymazlar. Güvenin olmadığı bir iş yerinde huzur, adalet ve bağlılık olamaz. Dolayısıyla ne yöneticinin ne de şirketin çalışanlar ve müşteriler karşısında itibarı da olmaz. 

İtibarınız maaşınızdan daha önemlidir ve dürüstlüğünüz kariyerinizden daha değerlidir. (Ryan Freitas)
 

Yöneticiler davranışlarında, eylemlerinde ve sözlerinde dürüst oldukça, çalışanlarının saygısını ve güvenini kazanırlar. Bu tür yöneticiler iş yerinde huzur ve güvenin oluşmasını sağlarlar. Bu şekilde en yetenekli kişileri şirkete ve ekibine çeker. Ekibindeki yetkin ve yetenekli kişileri kaybetmez, onları bağlı çalışan haline getirir. Böylece başarıyı ekibiyle sürdürebilir kılar.
 

Bir işyerinde çalışan kendisini huzursuz, rahatsız, mutsuz hissediyorsa olası sebeplerin yöneticiler tarafından analiz edilmesi sorunun çözümüne yarayacaktır. Kişinin kendini değerli ve önemli hissetmesini sağlayacaktır. Kişiler kendisini önemsiz ve değersiz hissettiklerinde o iş yerinde daha fazla kalmak istemezler. Birçok araştırma göstermiştir ki insanlar şirketleri değil yöneticilerini terk eder.  İşinden ayrılmaya karar veren kişilerin çoğu işyerlerinden mutsuz olduklarını belirtir. Mutsuz çalışanı elde tutmak zordur. Yöneticilerin yetkinliği, güvenirliliği, örnek tutum ve davranışı, çalışanı önemsemesi, çalışanların şirketlerinden ayrılmasını büyük oranda engellemektedir. Bunun farkında olarak çalışanlarıyla bilinçli ve etkili iletişim kuran yöneticiler şirketleri için büyük bir değerdir.