×

Bir Tablonun Anlattıkları Bölüm-8




Bir Tablonun Anlattıkları
Bölüm-8


Hazırlayan ve Derleyen: Erdemir Toykan
 
Sn. Erdemir Toykan tarafından hazırlanan ve derlenen;  dünya klasikleri arasında yer alan tabloları sizlere tanıtmaya devam ediyoruz. Sn. Erdemir Toykan’a bu değerli çalışması için çok teşekkür ederiz. 


 ÖPÜCÜK (THE KISS)
 GUSTAV KLIMT (1908) Avusturya
 
Österreichische Galerie Belvedere, Viyana
 
Öpücük Avusturyalı Sembolist ressam Gustav Klimt tarafından altın varak, gümüş ve platin içeren bir tuval üzerine yapılmış bir yağlı boya eseridir. 1907 ve 1908 yıllarında, akademisyenlerin “Altın Dönem” dediği dönemde yapılmış ve 1908'de Liebespaar başlığı altında sergilenmiş. 

Tabloda, Klimt’in vazgeçemediği çizgiler ve dekoratif süslemeler dikkati çeker. Kadını çiçekler arasında tıpkı bir ilkbahar gibi resmederken, erkeği daha sert çizgiler ve geometrik desenlerle yansıtır. Kadın ne kadar yumuşak ve kırılgansa, erkek o denli sert ve nettir. (Ref: Bilinmesi gereken 50 tablo)

20.yüzyıl, dünyayı kapsayan bir modernleşme dalgasının güçlü bir şekilde hissedildiği bir çağ. Teknolojide atılan adımlar ve o zamanlarda akıl almaz boyutta olan ve insanların kavramakta zorlandığı icatlar. Sadece teknolojide değil fikir ve düşünce alanlarında da yeni akımların ve tartışmaların oldukça popüler ve etkili olduğu bir çağ. Bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının hararetli bir şekilde tartışılmasıyla süregelen bir zaman. 20. yüzyıl Viyana için bu dönemde savaşlardan dolayı yaşadığı tramvayı evrensel bir şekilde ilerleyen modern dünya akımıyla hafiflettiği ve birçok alanda kendini yeniden yapılandırdığı bir yüzyıl. Bu dönemde Viyana da sanat alanında yapılan eserler ise sanat tarihin de önemli bir yer kaplamaktadır. Viyana’nın ünlü ressamı Gustav Klimt bu çağda adını duyuramamış olsa da sanat tarihine damga vurmayı başarmış önemli bir ressam.

Gustav Klimt, “Öpücük” adlı tablosunu 1908 yılında, Viyana’da tamamlamış. Bir uçurumun yamacında duran ve öpüşen iki çift resmin odak noktası. Erkeğin kadın bedeni üzerindeki fiziksel etkisi resimde kendini hemen belli ediyor. Erkeğin boynun uzanış biçimi ve kadını kavrayışı, sahip olduğu tutkuyu kadın üzerinde bir tahakküme çevirmiş. Çiftin etrafını saran altın rengi ise, antik dönem kilise resimlerinde vurguyu arttırmak için altının kullanış tekniğinden esinlenilmiş. Tablodaki kadın figürünün kafasının etrafındaki hale figürü de bu dönemin Klimt üzerindeki etkisini pekiştiriyor. Fakat bu halenin saf ruhani bir haleden çok dünyanın içinden, topraktan doğan bir hale olduğunu görüyoruz; çiçekten bir hale bu. Tek bir figürle hümanizm, Aydınlanma ve modern dönem sanatının insanın merkezi koyma, dini merkezden çıkarma fikirlerini görebiliyoruz.”

Uçurumun kenarında açan çiçekler ve yeşillikler bize ilk baharı hatırlatıyor. Zemindeki koyu altın rengi tona sahip olan katman ise bu ölümsüz öpücüğü yıldızlara taşımaya yetmiş. Erkeğin kafasında sarmaşıklardan bir taç bulunmakta, kadının kafasının ise Viyana’nın bahar çiçeklerinin süslediği görüyoruz. 

Yapıldığı dönemde etki yaratmamasına rağmen bu bahar çiçekleriyle bezenmiş “Öpücük”, 68’in çiçek çocuklarını etkilemiş ve hak ettiği üne kavuşmuş. En kısa tanımıyla gerçeküstü ve tutkulu bir aşkın çiçek bahçesinden doğup yıldızlara ulaşmasının hikayesini anlatan eser, Klimt’in en bilinen eserlerinden olmayı sürdürüyor.

1862’de doğan Avusturyalı ressam, genç yaşlarında sembolizmden çokça etkilenmiştir. Tablolarının yanı sıra duvar resimleri, eskizleri ve diğer eserleriyle de tanınır. Viyana Sanat Okulu’ndan okulun yeniliğe kapalı olması eleştirileriyle ayrılan bir grup sanatçı tarafından kurulan Viyana Secession’un üyelerindendir. Viyana Üniversitesi için yaptığı üç tablo, içerdiği erotizm yüzünden çokça eleştirilmiş, 1945’te Naziler tarafından tahrip edilmiştir. 
(Referans: Evrensel)
Akım: Art Nouveau, Viyana Sezession

Resim, başta Antik Mısır Mitolojisi olmak üzere çeşitli dönemlerden sayısız motif içeriyor.  Resimdeki süslemeleri sadece zamansız bir mesajı iletmeyi amaçlayan geleneksel semboller olarak okumanın yeterli olmayacağını ortaya koyuyor. Bu çalışma Klimt’in Emile Flöge’ye olan aşkı ve heykeltraş Rodin’in eserlerini keşfi gibi referansları da ortaya çıkmıştır. 

Klimt’in eserlerinin Viyana’lı hemşerisi ve neredeyse çağdaşı Sigmund Freud ‘la ilişkilendirmesi tesadüf değildir. Erken yaşta öldüğünde, atölyesinde erken eserlerindeki gizli ve örtülü erotik anlamlı ortaya çıkarır gibi görünen, çarpıcı derecede cinsel nitelikte bitmemiş birkaç eseri bulundu. (Ref: Daily Art)
 
Wittengenstein’ın ablası  Margarete Stonborough Wittgenstein (Klimt tarafından yapılan portresi) 
Modern çağın en önemli filozoflarından bir olan Wittgenstein’ın ve Resim Sanatçısı Klimt’in bu efsanevi şehirden çıkması şaşırtıcı değil. Birinci Dünya Savaşından önceki son birkaç on yılda Viyana engin ve hetorejen (benzer karakterlere veya yapıya sahip olarak) bir imparatorluğun başkenti olarak ihtişamının zirvesindeydi. Çığır açıcı sanatsal ve entelektüel akımlarının eridiği bir pota; en katı muhafazakarlığın en radikal modernizme çarpıştığı, çelişki, takıntı ve dehadan yana bereketli bir yerdi. Sigmund Freud psikanalizi, Arnold Schönberg atonal müziği (Adorno’nun negatif diyalektiğine ilham kaynağı olmuş müzik, bu müzik devrimci ve anarşiktir) (alışmadık bünyeler için ciddi rahatsız edici müziktir, dinlerken çok fazla konsantrasyon gerektiriyor), Adolf Loos fonksiyonalist mimariyi, Gustav Klimmt sezeyonizmi (19. yy ortaya çıkan sanat akımlarından Art Nouveau, Endüstri Devrimi’ne tepki olarak Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Demirin dekoratif amaçla işlenmesi gibi çağın getirdiği teknolojik şartlarda sanata eklenmiştir), Arthur Schnitzler tabuları yıkan tiyatrosu, Karl Kraus hiciv sanatını, Theodor Herzl’in Siyonizmi, Victor Adler ve Otto Bauer’in sosyalizm versiyonları, Adolf Hitler’in çıraklık yıllarında şekillenen ideolojisini sayarsak Viyana aynı zamanda ‘’ siyasi inovasyon ‘’ yeriydi en karanlık bazı yanlarının izi, deha ve trajedi kültürüne, bir dünyanın çöküşünden haberdarlığına, belki antiseminizmi ve cinsel bastırılmışlığına kadar sürebilirdi.(Ref: ETP-4 Neopozitivizm Karikatürlü Felsefe Notları Bölüm:4 Wittengenstein)


İTALYAN ROMANTİZMİ 
FRANCESCO HAYEZ  1859

 

Resim, Orta Çağ’dan bir çiftin öpüşürken kucaklaşmasını temsil ediyor. Batı sanat tarihinde bir öpücüğün en tutkulu ve yoğun temsilleri arasındadır. Bu resim sadece tutkulu bir öpücüğün temsili değil. Resim İtalya’nın birleşmesinin romantik, milliyetçi ve vatansever ideallerini, İtalyan yarım adasının farklı devletlerinin hareketini sembolize ediyor. Aşıklar arasında ki yakın vedalaşma, adamın geçici olarak basamağa dayadığı ayağı ve sevgilisinin onu sıkıca kavrayışı tarafından gösterilir. Bu, vatansever olmanın tehlikesini gösterirken gitmesinin gerekliliğini de temsil eder. Harsburg işgalcisine karşı yakında çıkacak olan isyanın bir işareti olarak mantoya gizlenmiş hançer ve İtalya’daki ikinci bağımsızlık savaşının yılı olan tablosunun tarihidir. (Ref: Daily Art)
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt