×

Bir Tablonun Anlattıkları Bölüm-25

 
Bir Tablonun Anlattıkları
Bölüm-25
Edouard Manet


 Hazırlayan ve Derleyen: Erdemir Toykan

 
Sn. Erdemir Toykan tarafından hazırlanan ve derlenen;  dünya klasikleri arasında yer alan tabloları sizlere tanıtmaya devam. Sn. Erdemir Toykan’a bu değerli çalışması için çok teşekkür ederiz.



Edouard Manet
Music in the Tuileries Gardens (Tuileries Bahçelerinde Konser),1862
(Resim Ref: bayaiyi.com)


Edouard Manet’in resimlerinin yorumunu Michel Foucault- manet-velazques ve estetik modernizm adlı kitabından alıntı yaptım. (iletişim yayınları/sanathayat43).

Manet dönemin konformist atölyelerinde klasik bir eğitim almıştı. Manet’in buralarda ağaç olarak çizdiği şu dik kalın çizgileri ne kadar önemsediğini görüyorsunuz. Tablo iki büyük aksa göre düzenlenmiş. Kişilerin başlarının ulaştığı son çizgiyle işaret edilen yatay bir aks, bir de şu küçük ışık üçgeniyle imlenen dikey akslar. Sahnenin önünü aydınlatan ışığın döküldüğü üçgen adeta o aksları tekrarlamak için, ok işaretiyle göstermek için çizilmiştir. Seyirci bu sahneyi yukarıdan aşağıya baktığında şöyle bir görüp geçer, arkada olup biteni azıcık görür, ama tam göremez. Öndeki kişiler arkada olup biteni tamamen maskeler.

(Ref: bayaiyi.com) Resimde yer alan karakterlerin yüzleri özellikle kabaca, gevşek fırça darbeleriyle betimlenmiş. Manet kendisini en solda, önde yarım şekilde resme eklerken hemen yanında ressam arkadaşı Albert de Balleroy’e yer vermiş. Eleştirmen Zacharie Astruc, besteci Jacques Offenbach, kardeşi Eugene Manet, şair Charles Baudelaire ve ressam Henri Fantin-Latour  resimdeki diğer ünlü karakterlerden bazıları. Resmin ortasında bir insan silüeti seçmenin zor olduğu, kumaşlar yığınını andıran flu kısım resmin tamamlanmadığı hissini veriyor. Ama Manet’e göre resim bitmişti.

The Railway, 1873

(Resim Ref: bayaiyi.com) Washington, National Gallery of Art

Saint-Lazare Garı. Tuvalin düzlemini, tanımlayan dikeylerle yataylar. İki kişi bize doğru bakıyor. Biri yüzünü bize doğru çevirmiş, öbürü sırtını. Ama kadının baktığı tuvalin önünde olmadığı için göremediğimiz bir şey, küçük kızın baktığını da göremiyoruz. Manet o anda geçmekte olan bir trenin buharını yerleştirmiş. Manet, tuvalin önünü ve arkası olan bir düzlem yapan maddi özelliklerle oynuyor. Manet, bir bakıma görmemiz gerektiğini hissettiğimiz ama tabloda sunulmamış olan şeyi görebilmek için bizde tuvalin etrafında dönme arzusu uyandırıyor. Hainlik, hınzırlık, muziplik diyebiliriz sonuçta.


The Fifer-The Fife Player (Flüt Çalan Çocuk),1866

(Resim Ref: bayaiyi.com)
 
O dönemde bu tablo o dönemde bir nevi skandala yol açmış. Derinliği tamamen ortadan kaldırmış. Flüt çalan çocuğun arkasında hiçbir mekan yok, bir de üstelik çocuk herhangi bir yere yerleştirilmemiş. Ayaklarının bastığı yer ile arkasındaki duvar ile ayıran tek şey şu küçücük gölge, minnacık gri renkte. Asıl konu ışık. Geleneksel resimlerde ışık hep bir yere yerleştirilir. Tuvalin içinde ve dışında bir ışık kaynağı vardır. Tabloyu adeta yıkayan, tablonun kabartmasını, oyuklarını oluşturmak üzere gölgelerini düşürmeye çalışan bir ışık kaynağı (Caravaggio tam bir düzen kazandırdığı ışık sistemi budur).  Bu tabloda tek gölge, ışığın tam karşıdan geldiğini gösteriyor. Flüt çalan çocuk ayağını vurarak tempo tuttuğunu bu gölge göstermektedir. Hafiften ayağını kaldırmış, gölgesi de flüt kutusuyla köşegen oluşturuyor, dolayısıyla tam dik düşen ışık, tuvalin gerçek ışığıdır.


 A Bar at the Folies-Bergère,1882 (Folies-Bergere:de Bir Bar)

(Resim Ref: bayaiyi.com), Londra

Bu tabloda önemli olan mekan ve ışık değil, seyircinin konumu. Tabloda bir kadın vardır, onun arkasında bir ayna ve aynada kadının sırtını görüyorsunuz. En önemlisi, ayna resmin tüm arka planını işgal ediyor olmasıdır. Aynanın kenarı yaldızlı çıtadır. Manet, mekanı bir nevi düz yüzeyle, adeta bir duvarla kapatmıştır. Kadın aynanın tam önünde durduğundan tam arkasında ne olduğunu göremediğimiz gibi, arkasında aynaya yansıyanlar arasında da tam önün de duran şeyleri göremiyoruz (derinliğin çifte reddi). Işık da kadına tam gücü ile vuran ve tam karşıdan gelen ışıktır. Manet, muziplik yaparak şu iki lambayı tam karşıdan gelen ışığı tablonun içinde temsil etmiştir. Tabloda bazı çarpıtmalar vardır.  Şişeleri sayıp tezgahın üstündekileri ile kıyaslamağa çalıştığınızda sayıları tutmuyor. Diğeri ise, kadının yansımasında. Kadını yansımasında sağa doğru olması için, ressamın ya da seyircinin sağa doğru kayması gerekir. Ressam ve seyirci iki konum işgal etmeye davet ediliyor. Sağda konuşan birinin yansımasını görüyorsunuz. Merkezle sağ taraf arasındaki uyuşmazlığa bir de mevcut ile mevcut olmayan arasındaki uyuşmazlık ekleniyor.
 

The Execution of Emperor Maximilian (İmparator Maximilien’in İdamı), 1868-69
 
İnfazın yapıldığı tarih 1867.  Mekan büyük bir duvarla belirgin ve güçlü biçimde, adeta zorla kapatılmış, bütün kişiler daracık bir toprak şerit üzerine yerleştirilmiş, sanki merdiven basamağı var karşımızda, bir basamak hissi var, yataylık, dikeylik, yeniden açılan dikeylik, yataylık. Bütün kişilerin ayakları daracık bir dikdörtgen üzerine yerleştirilmiş, o küçücük alana sıkışmış hepsi, birbirlerine çok yakın duruyorlar, sanki tüfeklerin namluları göğüslerine değiyor. Dikkatli bakılırsa idamlıklar öbürlerinden daha küçük. Düzlem ayrımı yapmadan kişileri küçültmüş. Bu tabloda Manet, mesafeyi algıya sunmaz, temsil etmez. Gerçek anlamda temsil edilmeyen bir mesafeyi simgelemek için bu tekniği kullanmış.
Not: Bütün resimler  (https://bayaiyi.com/edouard-manet-hayati-resimleri/) adresinden alınmıştır. Bu sitede  Manet hakkında hayatı ve eserleri hakkında bol bilgi bulabilirsiniz.
 
Atölyede Öğlen Yemeği



Le Bon Bock 


 

Balcony 


 
Argenteuil
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt