×

İnönü Stadını Bilenler İçin Söylüyorum

inonu-stadi

İnönü Stadını Bilenler İçin Söylüyorum...


İlke İbrahim Kider


“... Beşiktaş deniz tarafındaki kaleye hücum ediyor” diye devam eder başlıktaki cümle. Ünlü spiker Orhan Ayhan ile meşhur olmuştur.
Öncelikle bu sayfaya geldiğinize göre elektrik sektörü ile ilgili olduğunuzu düşünüyorum. Ancak başlığa bakıp yazının futbol ile ilgili olduğunu düşünüyorsanız şimdiden ekranın sağ üst köşesindeki X işaretine basmanızı öneririm. Konumuz biraz sıkıcı. Hatta bayağı sıkıcı. Ancak başlığa “IEC61439 standardına göre rutin testler ve önemi” gibi daha okurken baygınlık geçirmenize neden olacak bir cümle yazsaydım sanırım buraya kadar okumazdınız. Gerçeği söylemek gerekirse o başlığı görsem, ben bile kendi yazdığım yazıyı okumazdım.
Konumuz “Alçak Gerilim panolarında rutin testler” . Öncelikle yazı boyunca kullanacağım bazı temel terimler üzerinde mutabık kalalım: Her ne kadar yeni IEC61439 standardında “tip-test” ifadesi kaldırılıp yerine “tasarım doğrulama” ifadesi kullanılıyorsa da çok uzun zamandır kullandığımız “tip test” kelimelerini kullanmayı anlaşılırlık açısından daha uygun buluyorum. Keza mevcut standartta geçen “rutin doğrulama” yerine de “rutin test”i kullanacağım.
Bilindiği üzere tip testli olan ya da olduğu iddia edilen panolar iki grup testten geçer. İlki akredite laboratuarlarda yapılan tip testler; Kısa devre dayanım testi, sıcaklık yükselmesinin sınırlanması testi vs. Bunlar bu yazının konusu dışında. Diğer test grubu ise rutin testlerdir. Bu rutin testlerin tip test belgesi olan tüm panolarda uygulanması gerekir. Önceki cümlenin en önemli kısmını tekrar edelim ;”tüm panolarda uygulanması gerekir”. Burayı biraz açalım.
Ülke olarak planlama konusunda bir zaafiyetimiz olduğu aşikar. Bugüne kadar projenin en başındaki iş planına sadık kalarak imalatı yapılmış bir pano görmedim dersem yalan olmaz. Zira her panocunun en büyük dertlerinden biri , müşteri tarafından yapılan “sahaya enerji vermemiz lazım / hakediş yapmamız lazım , çok acil panoları gönderin” baskısıdır. Projeleri çizmek veya herşey hazır olduğu halde sipariş geçmek için aylarca bekleyen müşteri, sonunda siparişi geçip birkaç hafta içinde onlarca panoyu isteyebilir ! “ Ama henüz panoların testleri bitmedi” cümlesi müşteri için çoğu zaman birşey ifade etmez. Test dediğin sahada da yapılır. Zira neticede pano dediğin şey sac, bakır, devre kesiciler ve biraz da sarf malzemeden oluşan, yakın zamana kadar metrekare cinsinden fiyat verilen ve çokça “daldır çıkar” prosesiyle imal edilen (!) bir sistemdir. Alçak gerilim panonun kutsal kitabı olan standart der ki ; “İmal ettiğin tip test belgeli tüm panolarda burada yazan rutin testleri uygulayacaksın, öyle sadece örnekleme usülü bazı panoları veya ana giriş kesicisinin olduğu panoları değil, tüm panolarda uygulayacaksın” . Tabi bunu bu şekilde değil, daha teknik bir şekilde der. Müşteri baskısı veya termin sıkıntısı nedeniyle bazı panolara rutin test uygulamadan göndermek , konunun önemini ve inönü stadını bilmeyenler için söylüyorum , “yaptığı işe saygısızlık”tır. Kendi işine saygısı olmayanın işine başkası hiç saygı duymaz.

Standartta belirtilen rutin testlerden en önemlisi ( bu ifade diğerlerinin önemsiz olduğu anlamına gelmesin lütfen, bu sebepten “en önemli” diye belirttim) “dielektrik testi” veya başka bir adıyla “yüksek gerilim testi”dir. Şebeke geriliminin 400V AC değerde olduğu ve imal edilen panoların %99’dan fazla yakın kısmının bu gerilim değeri için imal edildiği düşünüldüğünde montajı tamamlanmış bir pano grubuna 1 saniye süreyle 2kV’a yakın bir gerilim uygulanır. 400V değeri için 2kV çok yüksek bir test değeri gibi görünebilir. Ancak yalıtkan malzeme yapılarında zamanla oluşabilecek yıpranmalar , yalıtkan yüzeylerde birikebilecek toz, nem , metal tozu vs. gibi maddeler, ortam koşullarının sonradan değişmesi gibi sebepleri gözönüne aldığımızda test değerinin işletme değerinden çok yüksek olması anlaşılabilir. Normal şartlar altında 400V şebeke geriliminde problem yaratmayacak olan ve atölyede tespit edilemeyecek derecede küçük bir yalıtım zaafiyetinin zaman geçtikçe ortam koşullarından ötürü problem yaratma ihtimali artacağından, bu tür zaafiyetlerin atölyede tespit edilmesi açısından yüksek değerlerde test gerilimi uygulanması mantıklıdır.
Peki bu yüksek gerilim nasıl uygulanacak ? Nasıl bir cihaz kullanılacak ? Bu konuda sık yapılan bir hata da tam da bu noktada yapılır : Meger cihazı ile dielektrik testi yapmak. Öncelikle Meger denilen aletin ne olduğuna bakmamız gerekir. Meger denilen cihaz aslında bir markanın adıdır ve markanın adı da “MEGGER”dir . Henüz 1890’larda megaohm mertebelerinde direnç ölçmek için bulunan cihaza “MEGaohm metER” ifadesinden esinlenerek MEGGER adı verilmiş ve isim hakkı alınmıştır. Bu cihazın ana amacı “izolasyon direnci ölçmek”tir. Bunu yapmak için yüksek gerilim üretebildiği için dielektrik test cihazı ile karıştırılır. Halbuki izolasyon direnci ölçen cihazlar genel olarak DC gerilim üretirler. Dielektrik testi yapmak için ise 45Hz ve 65Hz arası frekansa sahip bir gerilim üretebilen bir cihaz gerekir. Son yıllarda bu iki tip cihazı tek cihazda birleştiren test cihazları da bulunabiliyor. Ancak “deniz tarafındaki kale”nin ne anlama geldiğini bilmeyenler ve meger cihazı ile dielektrik testi yaptığını düşünenler için tekrar ediyorum : ikisi aynı şey değildir , dielektrik testi AC gerilimle yapılır.
Birkaç yıl önce pano imalatçısı bir firmayı ziyaretimde firma sahibinin büyük bir özgüvenle söylediği “tip testli pano yapıyoruz” cümlesini müteakip sorduğum “rutin testlerde kullandığınız test cihazını görebilir miyim?” sorusuna , aynı kişinin verdiği “hangi test cihazı?” cevabı , bir süre kafamda “Acaba sektör mü değiştirsem ?” sorusunun dolaşmasına yol açmıştı. Neyse ki bu konudaki bilincin arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.
“Deniz tarafındaki kale” tanımı kullanılmaya devam edilecekse bile , şimdi yerine yenisi yapılan ve sponsor ismiyle anılan stadımız için bir daha “İnönü stadını bilenler için söylüyorum, Beşiktaş deniz tarafındaki kaleye hücum ediyor...” cümlesi ile birlikte bahsi geçen kaleyi bilmenin verdiği gururu bir daha duyamayacağız. Bu hüzünle panoları sahaya rutin test yapmadan gönderirsek kimse kusurumuza bakmasın lütfen.

Sevgiyle kalın,

İLKE İBRAHİM KİDER
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt