×

Veri Merkezleri için C6ISR



Veri Merkezleri için C6ISR
Celal Ünalp


Günümüzün küresel ekonomisinin gerçekliği, organizasyonların dünya çapındaki operasyonlarının, 7x24x365 iş modellerinin ve e-ticaret işlemlerinin zorluklarıyla yüzleşmesini gerektirmektedir. Her zaman açık, her zaman hazır iş ortamı, sürekli, kesintisiz bilgi erişimi, başarı ile başarısızlık arasındaki fark anlamına gelmektedir. Ağ kullanılabilirliği ve veri erişimi artık küresel değer zincirinin temel parçalarıdır ve dolayısıyla veri merkezleri birçok organizasyonun günlük operasyonlarının merkezindeki en kritik varlıkları haline gelmektedir.

Veri merkezi bağımlılığı, yeni ve eski ekipmanların ve sayısız cihaz ve stratejinin karışımıyla daha da karmaşık bir kavrama dönüşmüştür. Modern veri merkezlerinin çeşitli işletim sistemlerini, güvenlik duvarlarını, ağ geçitlerini, anahtarları, yönlendiricileri, çevresel izleme çözümlerini, bina otomasyon sistemlerini ve kesintisiz güç kaynaklarını çalıştıran giriş seviyesinden kurumsal sınıfa kadar çeşitli BT varlık karışımına sahip olması alışılmadık bir durum değildir.

Bu liste, geleceğin yönetilen sistemler ortamında bulut bilişim kaldıracıyla büyümeye devam edecektir. Ancak, kurumsal bilgi varlıklarına daha hızlı ve sürekli erişim sağlamaya, çalışma süresini iyileştirmeye ve felaketler için kurtarma imkanlarını geliştirmeye yönelik tüm çabalar, aynı zamanda karmaşıklıkları artırmakta ve kullanım oranlarını düşürebilmektedir.

Bu karmaşıklıklar göz önüne alındığında, operasyonları sürdürmek ve kesintilerin süresini ve sıklığını azaltmak veya en azından asgariye indirmek için proaktif veri merkezi, ağ ve sistem yönetimi gereklidir.

Bu nedenle veri merkezi yöneticilerinin yönettikleri altyapıya her zaman her yerden hızlı ve güvenli erişime ya da tam komuta kontrole sahip olmaları kritik önemdedir. Bunu başarmak için veri merkezi yöneticileri, nerede olursa olsun tesislerini tam ve kusursuz olarak yönetebilme yeteneğine ihtiyaç duyarlar.

Günümüzün modern veri merkezlerinin yerinden ve uzaktan, tümleşik yönetimi ve kontrolü için bir dizi çözüm mevcuttur. Bütünleşik uzak erişim, uzaktan ölçüm(uzölçüm), bakım ve yönetimi uygularken, standartlar, günlük işletme ve bakımdan ödün vermeden, sezgisel etkileşim ve keşif yöntemleriyle kapsamlı bir çözüm entegre edilebilmektedir.

Çeşitli üreticilerin yeni ve eski ekipmanlarının karışımıyla entegre olabilen modern yönetim çözümleri, teknolojiden, platformdan, işletim sisteminden ve üreticiden bağımsız olarak tanıdık arabirimler sağlayabilmektedir.

Bu yazımızda, modern bir veri merkezinin bütünleşik erişim ve yönetim için etkili bir çözümün uygulanmasıyla ilgili unsurları, dikkate alınması gereken faktörleri ve veri merkezi güvenliği, kullanılabilirliği, bakımı ve erişiminden ödün vermeden genel bir plana entegre edilebilecek çeşitli bütünleşik yönetim çözümlerini incelemeye çalışacağız.

Komuta Kontrol ve Durumsal Farkındalık 

Komuta kontrolün çok farklı tanımları olmakla beraber genel olarak askeri literatürde vazifenin yerine getirilmesi için askeri faaliyetlerin planlandığı, yönlendirildiği, koordine, icra ve kontrol edildiği bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Komuta ve kontrol (C2, Command and Control), sivil bir kuruluşun veya girişimin hedeflerine ulaşmak, sorunları çözmek ve görevleri gerçekleştirmek için insani, fiziksel ve bilişsel kaynakları kullanan bir dizi organizasyonel, teknik nitelikler ve süreçler olarak tanımlanabilmektedir.

Komuta, kuvvetlerin veya kaynakların vazifenin başarılması için kullanılması, sevk ve idaresi ile faaliyetlerin koordinesini kapsayan yasal ve kurumsal dayanağı olan emretme yetki ve sorumluluklarının bütünüdür.

Kontrol, yürütülen bir faaliyetin doğru ve uygun olarak icra edilip edilmediğinin denetlenmesi, tahsis edilmiş kuvvetlerin ve kaynakların sevk ve idaresidir.

Bu süreçler, günümüzde bilgi toplamak ve analiz etmek, yapılacak görevleri planlamak, emirleri yayımlamak ve faaliyetlerin icrasına nezaret etmek için gerekli tüm hususları kapsayacak şekilde C6ISR bütünleşik kavramında bir araya gelmiştir.

C1 : Command : Komuta

C2 : Control : Kontrol

C3 : Communications : İletişim

C4 : Computers : Bilişim

C5 : Cyber : Siber

C6 : Combat : Mücadele

I : Intelligence : İstihbarat

S : Surveillance : İzleme / Gözleme

R:  Reconnaissance : Keşif

Sonuçta C6ISR durumsal farkındalığı arttırmak, karar vericilere ihtiyaç duydukları bilgileri olabildiğince hızlı vermek, bunun gerçekleşmesi için doğru malzeme, ekipman ve sistemleri kullanmakla ilgilidir. C6ISR’nin tüm bileşenleri, görev başarısı elde etmek için sorunsuz bir şekilde birlikte çalışmalıdır. Bu bileşenlerin birinde oluşacak bir hata ciddi ve hatta telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabilir.

C6ISR işlemesi için kara, hava, deniz, uzay ve siber uzayda istihbarat toplayan sensörler, bilgisayarlar ve iletişim sistemlerine gerek vardır. Bu sensörlerden gelen bilgi işlenir, analiz edilir ve ihtiyaç duyanlara teslim edilir.

Komuta kontrol, yetkililerin ne yapılması gerektiğini anlamasını ve ona uygun ne tür önlemler alınması gerektiğini görmesini sağlayan araçtır. Komuta kontrol bazen, bir harekatın planlanmasında hareket tarzına karar verme biçiminde bazen, acil eylem tatbikatlarında olduğu gibi, önceden uygulanan bir ön koşullu tepki şeklini alır, böylece tedbirler bir kriz anında refleks olarak uygulanır.

Bazı komuta kontrol türleri o kadar hızlı ve kesin bir doğrulukla sonuçlanmalıdır ki, yalnızca bilgisayarlar yardımıyla gerçekleştirilebilmektedirler.

Komuta kontrol, komutanın organizasyon, iletişim, liderlik, planlama, karar verme, bilgi yönetimi becerilerini bir arada bulunduran teori ya da teoriler bütünü olarak da ele alınmaktadır. Komuta ve kontrol yetkili makamlar tarafından kullanılan akılcı yetkiler olmakla birlikte, bu yetkilerin kullanılmasında daima bir karargaha da ihtiyaç vardır.

Sayısal Entegre Yönetim Sistemleri

Bir işletmenin varlık, kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, iş sürekliliği, BT hizmetleri ve bilgi güvenliği yönetim sistemlerinin tüm ilgili bileşenlerini daha kolay yönetmek için tek bir sistemde birleştirilmesine Entegre Yönetim Sistemi (EYS, (Integrated Management Systems – IMS) denilmektedir.

Tipik bir entegre yönetim sistemi aşağıdakileri içerebilir:
  • ISO 9001 Kalite Yönetimi
  • ISO 14001 Çevresel Yönetim
  • ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği
  • ISO 55000 Varlık Yönetimi
  • ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği
  • ISO 22301 İş Sürekliliği
  • ISO/IEC 20000 IT Hizmet Yönetimi
Entegre bir yönetim sistemiyle, yönetim sistemleri birlikte ve bütünleşik çalışır ve her bir işlev, tüm kuruluşun performansını artırmak gibi tek bir hedefin arkasına hizalanır.

Entegre yönetim sistemleri, mükerrer işler ve bürokrasiden kaynaklı maliyet azaltımını, kişilere bağımlılık azaltımını, denetim riski azaltımını, tüm standartların gereksinimlerini bir dizi politika ve prosedürle karşılayarak sağlar; Verimliliği ve etkinliğinizi artırır, şeffaflık getirir, iç ve dış iletişimi geliştirerek bir bütün olarak kurum için sürekli iyileştirme sağlar.

Entegre yönetim sistemleri belge kontrol gereksinimi, kayıtların kontrolü, eğitim, yetkinlik ve farkındalık, iç denetim, yönetimin gözden geçirmesi, izleme ve ölçüm cihazları, düzeltici/önleyici faaliyetler ve sürekli iyileştirme gibi konuları ortak bir çerçevede çözümlemektedir.

Kontrolün konu olduğu her yerde bir ölçüm mekanizmasının da bulunması gerekmektedir. Veri merkezi kalite yönetiminde de bu doğrultuda karar mekanizmaları için ayrıntılı düzeyi yüksek, hassas ve anlık ölçüm yöntemleri bulunmaktadır.

Telemetri ile Geleceğe Hazır Veri Merkezleri

Ölçmediğini yönetemezsin, yönetemediğini sürdüremezsin prensipleri gereği, sayısal bir altyapı stratejisinin ana unsurları, taktik saha ölçümleridir ve bunların ortaya koyduğu bazı süreçlerin, zorlukların, ölçütlerin ve sonuçların ayrıntıları, başarımın ipuçlarını vermektedir.

Modern veri merkezlerinde temel bir gereklilik halini alan gelişmiş telemetri, bilgilerin ölçülen değerler biçiminde uzaktan toplanması ve iletilmesidir. Telemetri verileri, uzay, okyanus tabanı gibi uzak veya ulaşılması zor yerler ya da bir mikroişlemci çekirdeği, ağ bağlantı noktası, IoT nesnesi veya sistemlere gömülü veya bağımsız amaca yönelik sanal sensörlerden gelebilir ve toplanabilir.

Telemetri verileri genellikle radyo, ultrasonik veya kızılötesi sistemler gibi kablosuz mekanizmalar aracılığıyla iletilir, ancak optik bağlantılar, telefonlar, bilgisayar ağları ve diğer kablolu sistemler gibi diğer ortamlar üzerinden de aktarılabilir. Veriler kaynak noktasında yayınlanabilir veya toplanabilir ve izlenmek, görüntülenmek, analiz edilmek, kaydedilmek ve saklanmak üzere toplu olarak diğer sistemlere gönderilebilir.

Veri merkezi sistemleri, kesinti sürelerini en aza indirmek ve sınırlı kaynakları verimli bir şekilde kullanmak için verimli sorun giderme ve etkili kaynak planlaması gerektirir. Bunu yaparken veri merkezi operatörleri, hassas bir çerçevede veri merkezi telemetrisini toplamak ve işlemek için akış analitiği kullanırlar. Sayısal değerler, izlenen sistemin tipik ve anormal davranışını özetleyebildiği için bu sistemlerin anahtarıdır. Sayısal dilimleri gerçek zamanlı olarak hesaplamak, yüksek doğruluk sağlarken yüz milyonlarca olayın saniyeler içinde işlenmesini gerektirdiğinden kaynak yoğundur.

Büyük ölçekli veri merkezlerinde mikro patlamalar veya anlık enerji kesintileri gibi geçici sorunlar bir milisaniyeden daha kısa sürede altyapı katmanlarını vurabilir ve kullanılabilirlik/erişilebilirlik düştüğünde, asıl nedeni gerçek zamanlı olarak saptamak çok zordur.

Diğer bir zorluk da veri merkezlerinin ve uygulamaların evrim geçirmesidir. Uygulamalar artık yüzlerce sunucu ve binlerce sanal bileşenden oluşan büyük veri merkezlerinde çalışan birçok ayrı mikro hizmetten oluşmaktadır. Bu artan ölçek ve karmaşıklıkla birlikte, planlama, operasyon ve performans sorunlarının patlama yarıçapı da artmaktadır. Veri merkezi operatörleri, farklı katmanlardaki bu sorunları hızlı bir şekilde belirlemelerine ve gidermelerine, müşteri SLA hedeflerini tutturmalarına ve maliyeti düşürürken verimliliği artırmalarına olanak tanıyan gerekli ve yeterli verilere ihtiyaç duymaktadırlar.

Bu zorlukları çözmenin anahtarı, ortamda neler olup bittiğine dair gerçek zamanlı içgörüler elde etmektir. Yerleşik gelişmiş telemetri özelliklerine sahip veri merkezi altyapıları, bu içgörüleri elde etmek için kritik öneme sahiptir. Veri merkezi operatörleri, modern altyapıların karmaşıklığı ile mücadele ederken, hassas telemetri uygulamaları sinyali gürültüden ayırmayı başaracaktır.

BMS (BAS) ile Bina Yönetimi

Bina Otomasyon Sistemleri (BAS) olarak da bilinen Bina Yönetim Sistemleri (BMS, Building Management System), bir binanın elektrik sistemleri, su baskını güvenliği, mekanik sistemler, ortam izleme sistemleri, su temini, sıhhi tesisat, pompa, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme(HVAC) ve yakıt depoları dahil tesis sistemlerini izleyen ve kontrol eden merkezi, ağ bağlantılı bir donanım ve yazılım sistemidir.

BMS yüzlerce fiziksel yapı ekipmanı ve parçasının işlevselliğini sayısal ortamda birbirine bağlayarak tam bir entegre yönetim sistem platformu olarak çalışırlar.

Günümüzde güvenlik, erişim kontrolü, CCTV, yangın, asansörler ve diğer can ve mal güvenlik sistemleri gibi diğer tüm bina hizmetlerine doğrudan entegrasyon olanağıyla her büyük veri merkezi bina veya tesislerinde BMS kuruludur.

BMS veri merkezi gibi büyük boyutlu binalarda hem maliyet hem de işletme açısından kullanıcılara önemli avantajlar sağlayan, binalarda sürekli tekrarlanan işlemlerin kendiliğinden yapılmasını gerçekleştiren, oluşabilecek arızaların ve tehlikelerin önceden tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına yardımcı olan sistemlerdir.

Veri merkezlerinde BMS asıl kurulum amacı klima santralleri (AHU), soğutma suyu tesisleri, soğutma kuleleri, kondenser suyu, kalorifer suyu, egzoz sistemi ve bölgesel ısıtma soğutma ekipmanlarının kapasite kontrollerini yaparak enerji tasarrufu elde etmektir.

BMS ayrıca aşağıdaki alanlarda sayısal entegrasyon ve katma değer sağlayabilmektedir :

Bina sistemlerinin ve hizmetlerinin planlı kontrolü, denetimi ve muayenesi

Bina tesis işletimi(FM) kalite ve performansının gerçek zamanlı izlenmesi

Bina işletimi ve performansının eğilimi, günlük kayıtları ve öngörüleri

Bina sistemlerinin zamanlanmış görev çizelgeleri

Alarm ve arıza yönetimi

Kullanıcı olay yönetimi

Enerji yönetimi ve raporlama
Katmanlı BMS Yapıları

BMS tek bir AHU’dan oluşan küçük bir mekanik sistemin izleme ve kontrol ihtiyaçlarını karşılayabileceği gibi birden fazla konumda yer alan yüzlerce mekanik ekipmandan oluşan çok sayıda binanın merkezi izleme ve kontrol işlevini de yerine getirebilir.

BMS, EKS/SCADA denilen merkezi izleme ve kontrol yazılımı, HVAC kontrol cihazları, sensörler gibi saha cihazlarından ve bunları birbirine bağlayan ağ sisteminden oluşmaktadır. Ayrıca, elektrik panoları BMS’in ana unsurlarından biridir. Kontrol cihazlarını barındıran panolar DDC (Direct Digital Control), elektrik kontrol devrelerini barındıran panolar ise MCC (Motor Control Center) şeklinde isimlendirilir.

BMS kapsamlı ve geniş uygulamalarda üç katmandan oluşmaktadır.

En alt katmanda, kumanda edilecek fiziksel unsurlarla etkileşimde bulunan saha ekipmanları olarak adlandırılan elektrikli kumanda ve ölçüm elemanları vardır. Kumanda elemanlarına örnek olarak “Vana Motoru”, “Damper Motoru” gibi analog sinyaller ile kumanda edilen cihazlar verilebilir. “Sıcaklık Sensörü”, “Nem Sensörü”, “Basınç Sensörü”, “Aydınlık Seviye Sensörü” gibi saha ekipmanları da analog giriş sinyalleri olarak örnek gösterilebilir.

İkinci katmanda saha ekipmanlarından alınan ve saha ekipmanlarına gönderilen bilgilerin elektriksel sinyallere çevrilmesine yardımcı olan “Giriş-Çıkış Modülleri” yer almaktadır. Kontrol cihazlarında yorumlanacak giriş-çıkış bilgileri “Analog” ve “Dijital” olmak üzere iki ana grupta ele alınmaktadır.

Üçüncü katmanda kontrol cihazı yer almaktadır. Kontrolör, giriş çıkış modülleri ile tek bir haberleşme kablosu ve haberleşme protokolü kullanarak haberleşir ve kısa zaman çevrimlerinde aldığı bilgileri yorumlayıp, önceden programlandığı şekilde çıkışlar üretir. Büyük ve birden fazla kontrolör gerektiren sistemlerde bir üst basamak olarak, kontrolörler arası haberleşme hattı mevcuttur. Bu seviyede kontrolörler aralarında bilgi alışverişi yapabilmektedirler.

DDC ile MCC panoları Modbus, CanBus, Fieldbus, Profibus, DeviceNet, ControlNet, AS-i veya Hart gibi endüstriyel haberleşme protokolleriyle haberleşebilmektedir.

Mevcut nesil BMS sistemleri açık iletişim protokollerine dayalıdır, web ve api yetenekleri etkindir ve böylece birden çok sistem üreticisinin çözüm entegrasyonuna ve dünyanın her yerinden erişime olanak tanır.

PMS ile Eksiksiz Pano ve Jeneratör Güç Otomasyonu

Güç yönetim sistemleri (PMS, Power Management System), bir önceki başlıkta işlenen bina yönetim sistemlerine göre genellikle daha kararlı ve arıza yapma sıklıkları düşük sistemler olmakla beraber buradaki kesinti toleransı diğer tüm sistemden farklı olarak sıfırdır. Güç sistemlerinin kaybı beyaz alan kritik BT yüklerinin de kaybı anlamına gelmektedir. Bu sebeple veri merkezlerinde güç sistemlerinin tasarımı, yedeklik durumu ve işletilmesi son derece hassas yapılmaktadır. Bakım/arıza/acil durumlarında PMS sistemi şebeke-KGK-jeneratör geçişlerini kusursuz yapmak zorundadır.

PMS ile sisteme verilen gücün kalitesi de izlenir ve raporlanır. Ayrıca veri merkezinin başlıca maliyet kalemi olan elektrik enerjisinin kullanım trendlerinin izlenmesi PMS üzerinden yapılabilmektedir. Bir veri merkezinin kesintisiz güç kaynağı sistemi ekipmanlarının güncel durumları, akü durumları ve ömürleri de PMS sistemi üzerinden takip edilebilmektedir.

PMS akü ömürlerini otomatik olarak hesaplayabilir ve değişim dönemi gelen KGK akülerinin değişimi için operatöre uyarıda bulunur. Bu aynı zamanda, acil bir durumda, veri merkezi sistemlerinin sorunsuz çalışacağını garanti eden bir kestirimci bakım aracıdır.

 
Veri merkezlerinde PMS, elektrik güç üretim, tedarik ve dağıtım sisteminin kontrolünden, güvenlik ve verimliliğinden sorumludur. Güç tüketimi, üretimi, tedariği veya kapasitesinde dalgalanma ve kesintileri önlemek için otomatik yük paylaşımı, dengelemesi ve yönetimi görevlerini birleştiren bütünleşik pano kontrol sistemlerinden oluşur.

Jeneratörlerin herhangi bir kombinasyonunda elektrik enerjisi, her veri merkezi modülünün elektrik güç tablolarının hesaplamalarına göre uygulanır. Yük Tüketimlerine göre hangi jeneratör kombinasyonunun en iyi olacağına PMS karar verir. Jeneratörlerin kapasitesi, herhangi bir jeneratör grubunun arızası durumunda, normal tahrik ve güvenlik çalışma koşullarını sağlamak için gerekli tüm hizmetleri sağlamak PMS ile mümkün olabilmektedir.

Genel olarak PMS, bir veri merkezi tesisinde aşağıdaki işlevleri yerine getirir:
  • Otomatik senkronizasyon (Paralel Jeneratör)
  • Otomatik yük paylaşımı
  • Otomatik yük yedekleme
  • Otomatik yük dengeleme
  • Yük talebine göre otomatik jeneratör Çalıştır/Durdur/Beklet
  • Yük analizi ve izleme
  • Üç faz yönetimi ve gerilim uyumu
  • Frekans kontrolü
  • Kesinti başlangıç/bitiş tespiti
  • Jeneratör seçimi önceliği
  • Jeneratörler arasında kontrollü eşit yaşlandırma
  • Jeneratörlerden birinde arıza olması durumunda yedek jeneratörün çalıştırılması
  • Jeneratörlerin manuel, güvenli, yarı otomatik ve otomatik mod çalışma seçimi
FMECA Sayısal Risk İkizleri

Arıza modları, etkileri ve kritiklik analizi (FMECA, Failure Modes, Effects and Criticality Analysis), 1950’lerden bu yana kullanılmakta olan ve en iyi kurgulanmış risk değerlendirme tekniklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yöntem iyi dokümante edilmiştir ve kullanılışı ile ilgili birçok açıklayıcı yayın ve standart mevcuttur.

FMECA, unsurlar, sistemler ya da süreçlerin planlanan hedeflerini gerçekleştiremediği hususları belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Başlangıçta havacılık endüstrisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş, sonrasında uzay sektörü, kimya endüstrisi ve otomobil sanayi ve bütün teknoloji ağırlıklı sektörlerde geniş kabul görmüştür.

FMECA amacı, işlevsel görevine atıfta bulunulduğu zaman ekipmanın farklı arıza modlarının bir tanımını vermektir. Bu analiz tarafından tanımlanan çoğu başarısızlık modu, mümkün ve ekonomik ise, bir şekilde yedeklilik tarafından kapsanmayı gerektirecektir. Değilse, bir çözüm veya hafifletme sağlamak için bazı işletim prosedürlerinin geliştirilmesi gerekecektir.

Veri merkezleri için PMS çözümleri, FMECA uygulamalarını destekleyerek sayısal risk ikizlerinin oluşturulmasına aşağıdaki katkıları verebilmektedir :
  • Her hatanın nedenlerini ve etkenlerini belirlenmesi
  • Potansiyel hataların tanımlanması
  • Olasılık, şiddet ve saptanabilirliğe bağlı olarak hataların önceliğinin ortaya çıkarılması
  • Sorunların izlenmesini ve düzeltici faaliyetlerin yapılması
IEC 60812:2018, Arıza Modları ve Etkileri Analizinin (FMEA) nasıl yürütüleceği konusunda rehberlik sağlayan uluslararası bir standarttır. Standart ilk olarak 2004'te yayımlanmış ve en son güncelleme 2018'de gelmiştir. IEC 60812, Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) tarafından geliştirilmiştir ve dünya çapında kullanılmaktadır.

BEMS ile Sürdürülebilir Veri Merkezleri

Kesinti süresini en aza indirmek için, veri merkezleri yüksek dayanımlı tasarıma sahip ve ilgili tüm standartlar ve işletim prosedürleriyle uyumlu olmalı ve aynı zamanda genel enerji tüketimini en aza indirmelidir. Bina enerji yönetim sistemleri (BEMS, Building Energy Management System), bir veri merkezinin bina hizmetleri altyapısını proaktif olarak izleyerek, cihaz seviyesinde yüksek ayrıntı düzeyinde analiz ederek, anlayarak ve iyileştirerek, kullanıcıların talep ettiği yüksek çalışma süresi ve enerji verimliliğini koruma konusunda kanıtlanmış bir yeteneğe sahiptir.

BEMS, bina hizmetlerini ve tesisi izler, yönetir ve kontrol ederek maksimum verimlilik ve güvenilirlik seviyelerinde çalışmasını sağlar. Bunu, koşullar, enerji kullanımı ve çalışma gereksinimleri arasındaki optimum dengeyi koruyarak yapar.

Tüm bir tesisin bina hizmetlerini merkezi olarak yönetilen bir konumdan kontrol etmek, veri merkezi altyapısıyla etkileşim kurma ve kalitesini iyileştirme becerisini geliştirir. Kullanım kalıplarını akıllıca anlamak ve bunlara yanıt vermek, örneğin, boş alanlarda soğutmanın tamamen iptal edilebileceği ve aydınlatmanın kapatılabileceği anlamına gelir.

BEMS, bir veri merkezinin nasıl çalıştığının farkında olarak, BT varlıklarını korumak için en iyi uygulamaları belirlemeyi mümkün kılarken, maliyetleri ve kesinti olasılığını en aza indirir.
 

Veri merkezlerinin dünyadaki toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde üçünü oluşturduğu ve artan bulut kullanımı ve nesnelerin internetinin yükselişiyle bu rakamın hızla artacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, yapılan araştırmalara göre sektör, küresel havacılıktan %50 daha fazla enerji kullanmakta ve küresel CO2 emisyonlarının ana kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir.

Enerjinin verimli kullanımı artık sadece bir seçenek olmaktan çıkmış, enerji tüketiminin ve karbon emisyonlarının doğru bir şekilde ölçülmesini ve analiz için uygulanabilir verilerin mevcut olmasını sağlamak için özel olarak tasarlanmış, giderek artan sayıda mevzuat ve düzenleme tarafından zorunlu kılınmıştır.

Bir veri merkezinin enerji tüketen cihazlarının tamamına yakınının doğrudan kendi kontrolü altında olabileceği göz önüne alındığında, BEMS şüphesiz nerede tasarruf yapılabileceği, izlenebileceği ve sürdürülebileceği konusunda gerçek bir içgörü ve anlayış elde etmenin en etkili yoludur. Düzgün bir şekilde belirlenmiş, kurulmuş ve bakımı yapılmış bir BEMS, bina hizmetlerinin tam olarak talebe göre çalışmasını sağlayacak ve bu da en düşük güç kullanım etkinliği (PUE) derecesini yakalamaya yardımcı olacaktır.

Sürdürülebilirlik sadece enerji kullanımı ile ilgili değildir. Bir BEMS, daha verimli kullanarak ve herhangi bir bakım sorununun vurgulanmasını sağlayarak tesis ekipmanındaki aşınmayı ve yıpranmayı da sınırlayabilir. Ek olarak, uygun şekilde yapılandırılmış bir BEMS ölçeklenebilir, geleceğe hazır ve tam geriye dönük uyumlu olacaktır.

Entegre Veri Merkezi İşletim Sistemleri

Veri Merkezi Altyapı Yönetimi Yazılımları (DCIM, Data Center Infrastructure Management), varlıklar, kaynaklar, süreçler ve insanlar gibi fiziksel ve sanal unsurlar dahil olmak üzere BT altyapısının, bir entegre sistem yaklaşımıyla yönetimi için en ideal ve gelişmiş çözümdür.

Tesis ömür devri sürecinde, ortam, enerji izleme, otomasyon ve yönetim çözümleri, akıllı binalar ve çok noktalı BT alt yapıları, NMS, DCIM, BMS, PMS, BEMS, fiziksel(NOC) ve siber güvenlik(SOC) hizmet ve çözümleri, bakım/onarım ve entegre lojistik destek ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde planlanır, kurulur, uyarlanır, sürdürülür ve emekliye ayırma aşamalarında, kurumsal/ulusal hafıza için arşivleme ile son bulur.
 

PMS ve BEMS mikro düzeydeki verilere odaklanırken, BMS makro düzeydeki bilgilere odaklanır ve onları mükemmel şekilde tamamlayıcı olarak konumlandırmaya yardımcı olur.

Veri merkezleri, operatörleri tesis ekosisteminin sağlığı ve operasyonel durumu hakkında bilgilendiren çok miktarda veri sağlamak için zaten donatıldıkları için benzersiz binalardır ve akıllı bina piramidinde en akıllı söz konusu olduğunda, veri merkezleri en üstte yer almaktadır.

Modern veri merkezi operatörleri, tesislerinde BT ve OT'nin uçtan uca görünürlüğünü elde etme ve sürdürme konusunda sürekli gelişen sorunlar için en iyi çözümü aramakta, geliştirmekte ve uyarlamaktadırlar. Bu noktada en güncel talep, tüm paydaşlar tarafından kullanılabilecek kontrol paneli ve kumanda masası yaklaşımlarıdır.

Bu birleştirilmiş yönetim ve görünüm yaklaşımları, tesis ve veri merkezinin BT operasyonları da dahil olmak üzere operasyonun her parçası hakkındaki bilgileri ortaya çıkarır ve konsolide edebilir. Ancak bu merkezi ve tekilleştirilmiş komuta kontrol yeteneği, ayrıntılarda büyük pratik zorlukları da beraberinde getirmektedir.

Kritik altyapılar veya BT ekipmanını ve uygulamalarını izlemeye yönelik her sistemin, onu tek bir kitleye uygulanabilir kılan, ancak hepsine uygulanamayan farklı özellikleri vardır. Bu yüzden farklı disiplinler, standartlar, beceriler, iş kolları ve günlük ihtiyaçlar, tüm sorunları çözen tek bir aracın geliştirilmesini ve sürdürülmesini zorlaştırabilmektedir.

Daha önce değindiğimiz, telemetri verilerini aynı anda ileten binlerce akıllı iletişim cihazıyla, tüm bu enstrümantasyon, dağıtık bir yapıda veri merkezinin sağlığının tam bir resmini sağlayamamaktadır. Gerçek zamanlı uygulama kullanılabilirliği sağlayarak operatörlere hizmet vermek için, veri merkezi ekosistemini oluşturan çeşitli ve farklı sistemlerin mükemmel bir uyum içinde çalışması gereklidir. Tam bir resim, bu binlerce veri noktasını anlamlı bilgilere dönüştürerek tüm bilgi işlem yapısını bir araya getirebilen uygun bir üst yazılım katmanı gerektirmektedir.

Buna karşılık sektör, BMS, PMS, BEMS ve DCIM gibi kapsamlı bir problem seti için standartlara uyumlu çözümler sağlamaya odaklanmış; Son yıllarda bulut bilişim, sıvı soğutma ve hiper bütünleşik altyapılar gibi bilgi işlem teknolojisindeki gelişmelerle, veri merkezi operatörlerine ve yöneticilerine uçtan uca görünürlük sağlamayı hedefleyen entegre veri merkezi yönetimi çözümleri doğal bir süreçte evrimleşebilmiştir.

Bina otomasyonunun ayrıntılarını, veri merkezi altyapı yönetimi (varlık yönetimi, kapsamlı kapasite analitiği, kritik güç ve termal altyapının sağlığı ve sanal BT yükleri) tarafından sağlanan bilgilerle birleştirebilen entegre veri merkezi yönetimi çözümleri, iş yüklerinin en iyi şekilde yerleştirilmesini, daha iyi kapasite yönetimini, uçtan uca görünürlüğü, azaltılmış maliyetleri ve iyileştirilmiş çalışma süresini sunabilen, kollektif çatı yazılım çözümleri platformu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Fiziksel bir sunucuya ve barındırdığı iş yüklerine veya sanal makinelere kadar, tek bir soğutma grubunun aşağı yöndeki etkisini anlamak gerçek hayat senaryolarında önemli bir ihtiyaçtır. Entegre veri merkezi yönetimi, bu gibi senaryolara netlik ve anlayış getiren, yapay zeka ve makine öğrenimiyle yakın bir gelecekte veri merkezi otonom sürüş yeteneğini kazandırabilecek en güncel ve nihai çözümdür. 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt