×

Singapur: Asya’nın Işıltılı Ülkesi




Singapur: Asya'nın Işıltılı Ülkesi 
Ömer Özgür Bozkurt 
 

2018-2019 yılında Yeni Zelanda’da bulunduğum sırasında tanıştığım Singapurlu bir çift ile yaklaşık bir hafta birlikte gezmiştik. Benimle iletişimlerini koparmayıp, her fırsatta ne zaman Singapur’a geleceğimi sorar oldular. Ve sonunda Avustralya’dan Türkiye’ye seyahatim sırasında 3 günlük Singapur gezisi planlayabildim ve sizlere 3 günde Singapur’da neler yapalabileceğini paylaşacağım.
 
 
 Avustralya’daki son hazırlıklarımı tamamladım ve Sidney’den 8 saatlik  uçuş ile uzun zamandır görmek istediğim Singapur’a doğru yola çıktım. Gece ışıltılarıyla ünlü bu muazzam ülke, bir çok kuralı içinde barındırdığından, katı kurallar ülkesi olarak da biliniyor.

Singapur, Changi Havalimanı’na ulaştığımda, pasaport görevlisinin Singapur’a hoşgeldiniz tebessümünden aldığım enerjiyle etrafa göz atmaya başladım. Belki diyeceksiniz yahu havalimanında mı başladın gezmeye diye ama, Changi Havalimanı bir çok kez dünyanın en iyi havalimanı seçilmiş, çok büyük bir havalimanı. Öyleki içerisinde tropik orman, şelale, sanat galerileri bulunan, adeta başka bir dünya. Hatta transit uçuşlarda havalimanından dışarı çıkmayı gerektirmeyecek kadar çok yapacak şey var.



Havalimanından şehre ulaşmanın en ucuz ve kolay yolu ise metro ya da otobüs ama yine taksiler her yerde mevcut. Ben biraz daha çevreci yaklaşımla toplu taşımayı tercih ettim. İçerisine önceden yükleme yaptığım toplu ulaşım kartını, havalimanında bir döviz bürosundan aldım ve otobüs platformlarına doğru geldim. Ülkenin para birimi Singapur Doları (SGD) ve 1 USD yaklaşık 1,4 SGD şeklinde çevriliyor. Google haritalar ile gideceğim adresi işaretleyip, hangi numaralı otobüsü seçeceğimi kontrol ettikten sonra bindim. Bindiniz sırada kartınızı okutuyorsunuz ve inerken yine okutup, gittiğiniz mesafe kadar ödeme yapıyorsunuz. Yaklaşık 25 dakikalık bir yolculuğun ardından 3,4 SGD ödeme yaparak, konaklayacağım yere geldim.



Şahsi gezilerimde genel olarak hostellerde kalmayı tercih ediyorum. Bir çok kişiye konforlu gelmese de, bu sayede diğer gezginlerle tanışıp, onlarla şehri keşfetmek, onların anılarını dinleyip, kültür alışverişi yapmak, benim için bir çok şeyden daha keyifli. Bu yaklaşımım sayesinde 10 senede bir çok ülkeden arkadaş edindim diyebilirim. Singapur’da ise Beach Road Capsule Hotel’de gecelik 35 SGD ödeyerek, konakladım.  

İçinizden, “ O kadar arkadaşlarım var, neden onlar misafir etmedi?” deyişinizi duyar gibiyim. Onlar o kadar tatlı insanlarki misafir etmek istediklerini fakat Singapur şartlarında öyle büyük evlerde yaşayamadıklarını öğrendim. 35 m2 bir stüdyo dairede yaşıyorlarmış. Bu sebepten ötürü hostelde kalıp, onları rahatsız etmek istemedim ve ertesi gün için onlarla plan yaptım.


Hostelde ulaştığımda ilk sorduğum şey yerel öneriler oldu ve hemen bir kaç tane not aldım. Öncesinde de haritama eklediğim güzel noktalar mevcuttu. Bir an önce rahatlayıp şehri turlama hevesiyle doldum ve üzerimi değişip, çıktım sokağa..

Sokakta sigara içme noktaları dışında sigara içilmeyen, umumi yerlerde sakız çiğnenmeyen, yerlere çöp atılmayan ve herkesin kurallara uymaya zorlandığı bir ülke Singapur. Aynı zamanda çok uluslu, çok dinli ve çok dilli bir yapıya sahip. Ülkeye Çinli, Hintli ve Malay nüfus hakim olmakla birlikte, İngilizce, Malayca, Çince ve Tamilce(bir Hint dili) resmi dil olarak konuşuluyor. Belki de düzeni sağlayabilmek için bu denli çok kuralları mevcut ve belki de en önemlisi herkes adaletin varlığını biliyor, sisteme güveniyor. Aynı zamanda polisler, biri suç işlediğinde 24 saat içerisinde, suçluyu bulacaklarına oldukça emin.  

Neyse gelelim gezi kısmına. Singapur bir günde yürüyebilecek kadar küçük bir ülke. Önceden telefonunuza yüklediğiniz offline haritayla ya da konakladığınız yerden edindiğiniz geleneksel haritayla gezmek oldukça kolay. Ayrıca internete ihtiyacınız olduğu takdirde, ücretsiz umumi internet bulabileceğiniz çok nokta var. Fakat yine uyarmadan edemeyeceğim. Halka açık olmayan bir internete bağlanmak, oldukça büyük suçlar arasında. Yani bir arkadaşınızın evine gidip, internete bağlanmak hapis ve para cezasıyla sonuçlanabilir. Yine geziye gelemedim, hemen geliyorum.    

     

Şehri turlamaya Hint mahallesinde bulunan “Sri Srinivasa Perumal Tapınağı”ndan başladım. Gece geçerken görmüştüm ve aklım kalmıştı ve sabah iş buraya geldim. Oldukça renkli bir mimariye sahip olduğundan Hindu tapınağı olduğunu ilk bakışta anlamıştım ve hemen içeri gidip, tütsü kokusuyla birlikte kendimi dinlemek için sabırsızlanıyordum. İnançlı bir yapım olmamasına rağmen, gözlerimi kapatıp, ortamı hissetmek hoşuma gidiyor. Ve bu sırada acıkmaya başladığımı farkettim. Bir süre sonra çıkıp etrafta gezinirken, Mustafa Center adında bir yer gördüm. İçerisinde hediyelik eşyadan tutun, günlük ihtiyaçlarınıza kadar her şey bulabileceğiniz bir yer olmasının yanında fiyatlarının uygun olduğunu söylemek çok mümkün değil. Sonunda iyice acıktığımı tekrar farkedip, hemen yerel yemek yiyebileceğim bir yer bulmaya çalıştım. Vegan beslendiğim için Hint mahallesinde çok zorlanmadan bir restoranta oturup, Thali sipariş ettim. Thali; küçük kaselerde servis edilen, körili ve baharatlı, soslu sebze yemekleri ile pilav.

Yemekten sonra gelen enerjiyle hemen şehrin Malay kısmına doğru yola koyuldum. Tabi araya sıkıştırmadan geçmeyeyim. Singapur’un yıl boyunca en düşük sıcaklığı 25⁰C olan bir ülke olduğunu düşünürsek ve nemi de hesaba katarsak, oldukça terleyeceksiniz. Bunun için bol bol pamuklu ve terletemeyecek kıyafetler getirmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Yine de her köşede soğuk içecek ve meyve bulabilirsiniz ve tatlı mı tatlı taşıma çemberine geçirip, soğuk içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.


Malay mahallesine giderken yolda İngiliz mimarisine sahip olduğuna emin olduğum“Our Lady of Lourdes Kilise”ni görüp, bir miktar da orada kendimi dinledim ve ünlü Masjid Sultan Cami’ye geldim. Çizgilerinde Selçuklu, Osmanlı ya da Arap mimarisinden daha ziyade Hint çizgileri bulunuyor bu caminin. Bir miktar da burada kendimle vakit geçirdikten sonra etrafa göz attım. Bu bölgede oldukça belirgin bir şekilde Türklerin bulunduğu farkettim ve uzun zaman sonra motiflerimizi ve bizden birilerini görünce çok mutlu oldum. 

   




Keyifle gezerken bugünün son durağına doğru yola koyuldum, Çin mahallesi. Burada en dikkat çeken yapı “Buddha Tooth Relic Tapınağı”. İçerisine hemen girip, günün analizini yapmaya başladım. “Dört farklı din, dört farklı millet yaşıyor ve 4 farklı dil konuşuyorlar. Ne kadar zengin bir mirasın sahipleri.” diye içimden geçirdim. Bir şeyler atıştırdıktan sonra, doğru dinlenmeye gittim. Çünkü ertesi gün erkenden arkadaşlarımla buluşacaktım.



Sabah olmuştu, erkenden uyanıp, buluşma yerine doğru yola çıktım ve uzun zamandır görmediğim değerli Sha ve Erwin çiftiyle buluştum. Sha, Malay kökenli bir aileden geliyor, erkek arkadaşı Erwin ise Çin kökenli bir aileden. Kısa sohbetimiz ardından, bugünkü rotamızı Sentosa Adası’na çevirdik. Adaya yürüyerek ulaşmak mümkün ve gezerek gitmeyi tercih ettik. Ve yürüyerek gittiğinizde giriş ücreti ödemiyorsunuz. Yerel arkadaş edinmenin faydaları. Burası eğlence merkezleri ve aktivitelerin bulunduğu bir ada. Universal Stüdyo’su, Hard Rock Cafe, oteller, plajlar, sinema, golf sahaları, dünyaca ünlü restoranlar, sualtı dünyası ve akvaryum, kelebek ve böcek parkları, teleferikler, yapay dalga sörfleri, oyun parkları, muhteşem doğası ve onlarca farklı aktiviteyi bünyesinde barındıran ve her sene milyonlarca turistin ziyaret ettiği Sentosa Adası..



Burada en ilginç paylaşabileceğim şey “Soy Curd” yani yumuşak soya peyniri ve çok populer. İstediğiniz miktarda şeker ilavesiyle alabiliyorsunuz. Açıkçası inanılmaz değil ama denenmeli.


Günümüzü adada bitirdik fakat bizim için daha bugünün gecesi de vardı. Çünkü bugün Cumartesi veeee en hareketli gecelerden birisi Singapur için. Sevgili dostlarım benim şerefime Clarke Quay’de akşam yemeği organize etmiş ve akabinde katılmak üzere parti bileti almışlar. Demiştim size çok tatlılar diye. Ben de onlara ufak bir koala hediye ettim ve geceye kendimizi bıraktık.

  



Evet bugün son günüm Singapur’da. İlk olarak Unesco tarafından endemik bitki türleri için koruma altında alınmış, Singapur Botanik Bahçesi’ne gidip, kahvaltımı yanıma aldığım yiyeceklerle, doğanın ortasında yaparak güne başladım.



Bütün günü yürüyerek tamamladıktan sonra Japon mutfağına sahip bir mekanda vegan “Teriyaki Udon Ramen” yaptıklarını öğrendim ve hızlıca orayı buldum.

Akabinde ise ışık gösterileri için “Garden By The Bay” bahçesinde ve ünlü otel “Marina Bay Sands” manzarasına gittim. Sadece bu manzara için bile uğranabilir Singapura.  


 

Singapur’da geceleri gidilecek en güzel yerlerden biri burası, üç tane gökdelenin üzerine oturtulmuş bir gemi güvertesi şeklindeki, yerden yüzlerce metre  yüksekteki havuz ve seyir terasından oluşan, giriş katında ise inanılmaz büyüklükte bir Casino bulunan devasa yapı. Singapur’un en güzel eğlence merkezlerinin başında ise Zouk ve Loof geliyor. Görülmesi gereken diğer yerlerin başında ise, Londra’nın London Eye’a benzeyen Singapore Flyer, ülkeyi tepeden görebileceğiniz ender yerlerden biri olan SkyPark ve Raffles Place, ve camdan bir yarım daire gibi duran Esplanade Theatre gösterilebilir.

Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt