Londra’da Déjà Vu, Stonehenge’de Taşlarla Hasbihal

Londra’da Déjà Vu, Stonehenge’de Taşlarla Hasbihal
Ömer Özgür Bozkurt
[Yayım Tarihi: 7 Mart 2025]
Londra'ya ilk kez Mayıs 2023'te ayak bastığımda tuhaf bir hisse kapıldım. Daha önce hiç bulunmadığım bir şehirdi ama sanki yıllardır burada yaşamışım gibi hissettim. Bunun suçlusu muhtemelen ortaokuldan beri gördüğümüz İngilizce ders kitaplarıydı. Big Ben, Tower Bridge, kırmızı otobüsler, siyah taksiler... Hepsi gözümün önündeydi, ama ilk defa gerçekte gördüğüm halde sanki eski bir dostu ziyaret ediyormuşum gibi bir his vardı içimde. Bir de Londra’nın havası malum, insanın ruh halini aniden değiştiren o puslu serinlik, tam İngiltere klasiği!
.png)
.png)
Bu seyahatin bir diğer güzelliği ise pek sevgili Sabri ile buluşma fırsatı yakalamamdı. Hayatın bizi farklı yönlere savurduğu yılların ardından Londra’da tekrar bir araya geldik. Yıllardır özlediğim sohbetleri, onun eşsiz rehberliğiyle Londra’nın tadını çıkarmakla birleşince, zaman adeta su gibi aktı. Meğer Londra’da tarihi yapılar kadar dostlarla geçirilen vakit de insanın içini ısıtan bir şeymiş.
.png)
Londra gerçekten sadece tarihi eserleriyle değil, aynı zamanda icatları, müzeleri ve parklarıyla da muhteşem bir şehir. British Museum’da dolaşırken kendimi adeta bir dünya tarih turunda gibi hissettim. ‘Hmmm, bak bu da bizden götürülmüş’ diyerek Osmanlı, Mısır ve Yunan medeniyetlerinden eserleri inceledim. Regent’s Park ve Hyde Park gibi yeşil alanlar ise şehrin beton yoğunluğunu kıran adeta birer cennet gibiydi. Londra bana biraz Melbourne’ü anımsattı. Şehrin düzeni, havası ve kozmopolit yapısı açısından benzer hissettirdi. Beni Melbourne’cülerle Londra’cılar tartışmasına sokmayın ama sizce de öyle değil mi?
.png)
.png)
.png)
.png)
Tabii bu seyahatin en epik kısmı, yıllardır hayalini kurduğum Stonehenge ziyaretiydi. Birçoğunuz hatırlar, Windows XP’nin o meşhur yeşil tepeli duvar kağıdını... İşte tam oraya, o görkemli taşların olduğu yere Mayıs 2023’te vardım! MÖ 3000-2000 arasında yapıldığı tahmin edilen bu yapı, bana şaşırtıcı bir şekilde Göbeklitepe’yi anımsattı. Yani, Göbeklitepe bundan 5000 yıl daha eski ama gelin görün ki, Stonehenge herkesin bildiği bir yer olmuş, Göbeklitepe ise hâlâ yeni yeni popülerleşiyor.
.png)
.png)
Taşların önüne geçip içimdeki turisti serbest bıraktım, klasik ‘taşları elimle tutuyormuşum’ pozu falan verdim tabii. Ama içten içe, ‘Kim, neden bu taşları dikti? Amaç neydi?’ soruları aklımı kurcaladı. Uzaylılar mı yaptı? Yoksa tarih öncesi mimarların sıra dışı bir meydan okuması mıydı? O soruların cevabını belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz, ama bildiğim bir şey var: Orada bulunmak gerçekten büyüleyiciydi.
Sonuç olarak Londra ve Stonehenge gezisi benim için hem dostlarla yeniden buluşma, hem tarihi hissetme hem de yıllardır hayalini kurduğum yerlere ayak basma deneyimi oldu. Londra, Melbourne gibi mi bilmiyorum ama kesin olan bir şey var: İkisi de insanın kendini evinde hissettiği şehirlerden. Sabri’ye tekrar teşekkür ediyorum, rehberliğin ve muhabbetin olmasa Londra o kadar keyifli olmazdı! Bir dahaki durakta görüşmek üzere!
.png)
.png)
Paylaş:
SON YAZILAR

Yöneticiler Neden Koltuklarından Vazgeçemez?
19 Mart 2025

Yapılarda Acil Aydınlatma Tasarım Kılavuzu Bölüm-5
19 Mart 2025

Yapay Zeka ile Yıldızı Parlayacak Meslekler...
17 Mart 2025
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!