×

Kötü Yönetici ve Çalışanlara Etkileri Bölüm-1



Kötü Yönetici ve Çalışanlara Etkileri 
Bölüm-1 

Levent Taşkın 


Çalışanlarımızın büyük çoğunluğu yöneticisinden memnun değildir. Özellikle son yıllarda kurumsallıktan uzaklaşan şirketlerimizi, görev yaptığı masanın gerekliliklerine göre değil de sözünden çıkmayacak özelliklere sahip kişileri masaya oturtan bir anlayışla yönetmeye çalışıyoruz. Bu tür yöneticiler ve yönetim; zeki, yetenekli, açık sözlü ve gelişime açık çalışanlarından şikâyetçiler. Çünkü yönetemiyorlar ve onları anlayamıyorlar. Hatta anlamayı bile istemiyorlar. Kendilerinden beklendiği gibi söyleneni yapsın, biat etsin ama çok iyi üniversitelerden mezun ve birkaç yabancı dili bildikleri halde yeteneklerini sınırlı kullansın istiyorlar. Karşılıklı bir çatışma içerisinde şirketlerimiz verimsiz, dünyaya açılamayan ve rekabete yenik bir şekilde karsızlıktan şikâyetçi hale gelmiş durumda. Oysa o masaya uygun yetenek ve nitelikte seçilen yöneticiler ve onlarla çalışmayı bilen şirketlerde ise durum tam tersidir. Çünkü masasını dolduran etkin lider yöneticiler, kendilerine tıpa tıp benzeyen taklitler aramazlar.

“Bu kişiden hoşlanıyor muyum?” , “Bana rakip olur mu?“, Otoriteri mi sarsar mı?” gibi soruları sormazlar kendilerine.

Onlar çalışanın performansı, standartları ve becerilerine odaklanırlar. Çalışanların güçlü bir yapıya sahip olmalarından korkmazlar, aksine bununla övünürler.


Bir yöneticinin yönetsel becerisi ve yetkinliği zayıf ise tek bildiği yol koltuğunun gücünü kullanmaktır.
Kısacası “korku “ ile yönetmeyi seçer. Kötü bir yöneticin en çok sevdiği tutum, korku yaratmak ve korku ile yönetmektir. Böylece kendini ve koltuğunu güvence de hissedecektir. Daha da önemlisi bilgisizlikten kaynaklanan yüksek egosunu tatmin edecektir, kendini güçlü hissedecektir. Aslında kullanmaya çalıştığı koltuğunun gücüdür. Bu güç liderlikten, bilgiden ve değişime açık olmaktan gelmemektedir. Gelemez de, çünkü bunlara sahip olmadığının bilincindedir.


Kötü yöneticiler ve onların çalışanlarda yarattığı psikolojik ve bedensel yorgunluk, bıkkınlık, stres ve mutsuzluk özellikle son yıllarda ülkemizde giderek artmaktadır.

Liyakatin yerine yönetim kademelerine kendi sözünden çıkmayacak, basiretsiz, konuya hakim olmayan, genel kültürü zayıf, çağa ve teknolojiye ayak uyduramamış kişiler özellikle yerleştirilince hem kamuda, hem özel sektörde a kötü yöneticiler ve kötü yönetim iş hayatımızın ve çalışanlarımızın önemli bir sorunu hale gelmiştir. Herkes için iş bulmak ya da var olan işini korumak zaten büyük bir zorluk haline gelmiştir. Bir de bu tür tepeden inme, oturduğu koltuğun niteliklerine sahip olmayan, insani ilişkileri zayıf, emme basma tulumba gibi söyleneni yapması istenen, o koltuk için yeterli olmayan yetkinliklerini yüksek egosu ile tamamlamaya çalışan yönetici yapılmış bu kişilerle çalışanlar gününün 10-12 saatini aynı ortamda birlikte geçirmek zorunda kalıyorlar.





Krizlerde zaten zor olan pazar koşulları ve hedeflere ulaşma baskısı aşırı stres yaratır. Bir de işten atılma tehdidiyle gizli veya net bir şekilde tehdit yaratan bu tür yöneticiler çalışanları bezdiriyor.

Bu nedenle kötü yöneticilerin tutum ve davranışlarını inceleyerek farkındalık yaratma açısından katkıda bulunmak istedim.

Kötü yöneticiler nelere mal olur ve bize kötü gelen davranışları nelerdir?

Onlarla çalışırken kendimizi neden kötü hissederiz, stresle dolarız, tedirgin oluruz ?

İşimizi sevmemize rağmen neden işe mutsuz gideriz?

Bize bulaşmadan veya karşılaşmadan bir gün geçsin diye neden bazen aklımızdan geçiririz?

Hep alttan alan oluruz ve hep suçlanan olmaya katlanırız, peki neden?

Çünkü biz onları değiştiremeyiz. Kimse kendisi değişmek istemediği sürece değişemez. Ayrıca egosu yüksek kişiler zaten değişime kapalıdır ve onlar değil etrafındakiler ona göre değişmelidir düşüncesine hâkimdir. O halde onlarla çalışmanın belirli bir süre yolunu bulmalıyız.

Kötü yöneticilerin bizi strese ve mutsuzluğa iten tutum ve davranışları nelerdir? Yazımın devamında bu konudaki görüşlerimi bulacaksınız.

Kötü yöneticilerin en büyük zayıflığı, özgüven eksikliğidir. Bu eksiklik onlara bir koruma kalkanı ihtiyacı yaratır.

Bu kalkan; kendilerinin ulaşılmaz olmasını sağlamaktır. Sıfır iletişim, korku, biat, yüksek ses tonu, sert bakışlar, yüksek ego, kibir ve tehdit bu kalkanı onlara sağlar. Böylece kendilerini ulaşılmaz sağladıklarına inanırlar. Bilgi ve yetkinlik eksikliğini, maalesef otorite kurmaya odaklanarak gidermeye çalışırlar.


Kötü yöneticilerin en belirgin özelliği “insan” odaklı değil, “sadece ben merkezli ve çıkarcı” olmalarıdır. Çalışanlarıyla ilgilenmezler, onlara güvenmezler. Hep çalışanlarının hatalarını ararlar ve yapılan hiç bir işi beğenmezler. Her şeyi kendileri bildikleri ve kontrol etmek istedikleri için iş delege etmeye gerek duymazlar.

İş yerinin kapısından içeri sabah giren herkes, onların emri altındaki kulları gibi çalışmalıdır. Egoları böyle tatmin olur. Bilgisizliklerini böyle bastırırlar. Eleştiremezsiniz, sakın karşı bir fikre de sahip olmayın, size düşmanıymışsınız gibi davranır. Çalışanlardan uzak ve mesafeli durmak onlar için bir güç göstergesidir.
Kötü yöneticiler çalışanlarını takdir de etmezler. Takdir onlar için, çalışanı şımartmak demektir. Takdir etmek otoritesini sarsar ve birisini ön plana çıkarmak egosu ile çelişir.


Kötü yöneticiler değişime kapalıdır ve değişimin önündeki en büyük direnişi gösterirler. Değişim ve yeni iş yöntemleri onlar için, onların egemenliğinin sonu demektir. Mevcut sadece kendisinin bildiği ve aşina olduğu eski metotlarla çalışmak, onların güvencesidir. Çünkü bu sayede tüm bilgiler onda saklıdır ve çoğunlukla hafızadadır ve kimseyle paylaşmaz. Bilgi ve tecrübeyi kendisine saklamak ona ihtiyaç duyulması demektir. Böylece şirketteki uzun çalışma hâkimiyetinin anahtarını kendince elinde tutmaktadır. Bu nedenle iş delege etmek, işin tamamını birisine vererek analiz istemek ya da işin sunumunu yaptıracak kadar işe bir elemanının sahip çıkmasına olanak tanımak, onun iş hayatında hiç olmamıştır ve asla da olmayacaktır. Yeni iş yöntemleri ile değişim; bilginin paylaşımını, hızla bilgiye ulaşılmasını ve birçok bilginin kolayca analizini sağlayacaktır. Ayrıca bir işin yapılması ve sonucun alınması sırasındaki verimliliği de ölçmek demektir ki bundan hoşlanmazlar. Yeni bir şey öğrenme becerileri ve onu kullanma yetenekleri de zayıf olduğu için çok fazla geri planda kalacaklarını düşünerek her yeniliğe karşıdırlar.

Bundan sonraki bölümde 
‘’kötü bir yönetici neler yapar ve bizi çalışırken ne kadar mutsuz eder ‘’ anlatılacaktır.  
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt