Kendimizi Geliştirmek

Kendimizi Geliştirmek

Levent Taşkın

[Yayım Tarihi: 2 Ocak 2025]

Bir hikaye ile kendimizi geliştirmenin önemine dikkat çekmek isterim.

Hikayeler bazen ana mesajı çok daha etkili anlamamızı sağlarlar. İşte hikayemiz:

Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.

İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: “Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?”

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:

Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

Baltayı bilemek sürekli yeni bir şeyler öğrenmekle eşdeğerdir. Yeni bir şeyler öğrenmek ise istekli ve gelişime açık olmakla doğru orantılıdır. Tek başımıza her şeyi bilemeyiz, her konuda fikir sahibi olamayız. Yetkinlik ve becerilerimiz üzerinde çalışırsak gelişir, doğuştan her alanda yetenekli olmamız mümkün değildir.

Öncelikle güçlü ve gelişime açık yönlerimizi sürekli analiz eden bir bakış açısına sahip olmalıyız. Bunun için geri bildirim almayı ve çevremizdekilerin yapıcı eleştirilerine açık olmalıyız. Kendimiz güncel tutmak için teknolojiyi ve trendleri takip etmeliyiz.

Her yıl gelişime açık en az iki özelliğimiz üzerine eylem planı yaparak, destek alarak ve üzerinde çalışarak gelişim için çaba harcamalıyız.

Çünkü her zaman dün sahip olduğunuz bilgi ve yeterliliklerin getirdiği avantajlar, gelişen teknoloji ve yenilikler nedeniyle yarın yeterli olmamaktadır. Bugünün trendleri çok hızlı değişmekte ve yerini yarının trendlerine bırakmaktadır. Bu nedenle yarının trendleriyle bugünkü becerilerimizle baş etmek mümkün değildir.

Rakiplerimiz yeni trendlerin getirdiği dalgayı yakalayıp doğru hamleler yaptığı sürece, yanlış bir şey yapma şansımız kalmaz. Onların gelişmelerine uygun şekilde ve hatta onları geride bırakacak şekilde zamanında ve doğru hamleler yapılmaz ise kaybetmeye mahkumuz. Başarı ve rekabette üstünlük, hatta sürdürülebilirlik önce kendimizi değiştirmek ve geliştirmekle mümkündür. Geliştikçe değişir ve çevremizdekileri de geliştirmeye teşvik edebiliriz.

Bugünün iyi yöneticileri, yarının trendlerine göre kendini geliştirebildiği sürece yarının değerli yöneticisi olmayı başarabilecektir.

Paylaş: