×

Coronavirüs Pandemisi ve İş Hayatımıza Yansımaları Bölüm-3



Coronavirüs Pandemisi ve İş Hayatımıza Yansımaları
Bölüm-3


Levent Taşkın

Şirketlerde yeni bir yönetim anlayışı doğacaktır. Yönetim kadroları, yetenek ve becerileriyle şirketleri ileriye taşıyacak, liderlik yapacak kişilerden oluşturulmaya başlanacaktır. Değişim; teknoloji, dijitalleşme ve insan odaklı bir vizyonu hayata geçirecek; liderlik özelliği güçlü, krizleri ve trendleri önceden görebilecek, kriz oluşmadan eylem planları yapabilecek analitik yapılı yöneticiler koltuklarda yer alacaktır.

Şirketler bu dönemde en çok dijitalleşmenin önemini anladılar. Artık orta vadede tüm şirketlerin dijitalleşmeye yatırım yapması ve bu konuda proaktif olmaları gerekmektedir. Pandemi öncesi çoğu şirket, çalışanı ile  ‘’home office’’ çalışmayı ya bilmiyor ya da kontrol edemeyeceğini düşünüp zaten istemiyordu. Artık Y kuşağı ile çalıştığımız ve Z kuşağının da iş hayatında olacağı bu yıllarda çalışanı ofiste görmek istemenin, fabrikadaki gibi sabah giriş akşam çıkış saatlerini kontrol etmenin bir anlamı olmadığını gördük. Y ve Z kuşağı gibi internetin, akıllı telefonların ve sosyal medyanın içerisinde büyümüş bir kuşağı ofis duvarları ile sınırlamanın nasıl verimsiz olduğunu anladık. Şimdi artık ‘’home ofis’’çalışma kavramını şirketlerimizde öne çıkaracağız. Böylece hem sabit masraflardan  tasarruf edeceğiz (şube, ofis, şehir bazında kiralık yerler ve buna bağlı sabit giderler), hem de müşterilere daha yakın ve hızlı hizmet verebileceğiz. Call center dahil servis hizmetlerinin bile gerekli alt yapı kurulduğunda artık çalışanlar tarafından evden çalışma ile mümkün olduğunu gördük.

Home ofis çalışanlarımızı nasıl yöneteceğiz, nasıl iş programları oluşturacağız, onlarla nasıl ve hangi sıklıkta on-line görüşme ve toplantılar yapacağız, nasıl şeffaf ve anlık bir raporlama ve bilgi akışı kuracağız gibi operasyonel konuları bünyenizde hızlıca çözmelisiniz. Yöneticilerinizi bu konularda eğitmelisiniz ve gerekli yatırımları yatırım planlarınıza almalısınız.

Üretimde artık 3D yazıcıların önemini, robotlarla üretimin gücünü Pandemi sırasında bir kez daha hissettik. Teknolojinin üretime hızla adapte edildiğinde, yeni bir ürün üretmenin mevcut sisteme göre 3D yazıcılarla en az yarı yarıya azaldığını gördük. Yeni ürün geliştirme ve yeni ürünü en hızlı piyasaya sürme kabiliyeti bir şirket için fark yaratmaktır, yenilikçi olmaktır, trend yaratmaktır ve müşteri beklentilerini hızla cevap vermektir. Üretimde teknolojiye yatırım yapmanın önemini pandemi bir kez daha göstermiştir.

Şirketlerde birçok farklı raporlama programları; finansal takip ve analiz; satış, üretim ve lojistikte farklı software ve ERP modülleri kullanılmaktadır. Ya da çok basit programlarla sadece finansal ve satışa yönelik ana konular takip edilmektedir. Raporların hazırlanışı çok zaman almakta, elle sürekli başka raporlardan toparlanan bilgiler her defasında değişmekte ve güvensizlik yaratmakta, eksik veya hatalı bilgiler nedeniyle doğru analizler yapılamamakta veya çözüm üretmekte geç kalınmaktadır. Ayrıca hem orta hem üst düzey yöneticiler kendi alanlarında sorumlu olduğu işlere ait sonuçları günlük ya da anlık göremediği için, mevcut gidişatla ilgili aynı ay içerisinde müdahale veya önlem alma imkanı olamamaktadır. Pandemi dolayısıyla home ofis çalışma düzeni,bize tek bir ERP sisteminin bir şirkette anlık işlerin takibinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tek bir ERP sistemi ile herkesin anlık, on-line, aynı şeffaflıkla görmesini sağlar. Müşteriler de çok hızlı yanıt almakta ve satış ekipleri de müşterilerin performansı dahil her işlemi ERP üzerinden görüp doğru ve hızlı hizmet verebilir hale gelir. Üretimden lojistiğe, satıştan finansa tek bir ERP sistemi şirketlerimiz için zorunluluktur. Bu sistemlerin kullanımı, yetkilendirilmesi, mevcut verilerin güncellenmesi ve doğruluğunun sağlanması, çalışanların eğitimi gibi süreçlere zaman ve kaynak ayırmak gereklidir.

ERP sistemleriyle beraber salesforce gibi satış ve CRM programlarıyla satış ekiplerinin akıllı telefonlar, laptop ve bilgisayar ile internetin olduğu her yerde anlık bilgileri sisteme girip, anlık raporlama, iş programı, müşteri ziyaretlerinin programlanması, günlük aktivitelerin takibi, hedeflere göre ciroların müşteri bazında ve bölge bazında anlık görülmesi, projelerin takibi gibi bir çok önemli ölçüm ve kontrol noktalarını da on-line takip etmeyi hedeflemeliyiz. Şirket içi evrak, kağıt ve belge ile yapılan tüm işler yok edilmelidir. Çalışanın seyahat masraf belgelerinin muhasebeye iletilmesi bile Concur ve benzeri  yazılımlarla dijitale taşınmalıdır.

Bu bize hem zaman, hem hız kazandıracaktır. Kontrol ve çözüm becerilerimiz artacaktır. Bunlar da kar ve kazanç demektir, sağlıklı büyüme demektir. Çalışanın da esnek ve motiveli çalışması demektir. Bu tür sistemlerle yetkilendirme, onaylama, kontrol, denetim ve performans analizleri gibi birçok ölçümü çalışan ve yönetici bazında yapabilirsiniz. Hem daha şeffaf, hem de çok adil olursunuz. Herkese açık ve şeffaf bir sistem olduğu için çalışan da endişe ve şüpheyi yok eder, tam tersine rekabeti artırır ve güven yaratır.

Pandemi sayesinde saatlerce bir odaya toplanıp birçok kişinin ilgisizce oturduğu toplantılar; ya da kendi keyfine göre yöneticilerin anlık toplantı istemesiyle hazırlıksız ve keyifsiz girilen verimsiz sık sık yapılan toplantılar yerine, Skype ve benzeri yazılımlar ile birbirimize bağlanarak on-line toplantılar yapmayı veya web konferansları, video konferanslar ile görüşmelerimizi organize etmeyi öğrendik. Sınırların, şehirlerin, ülkelerin mesafesine bağlı olmadan herkesin aynı saatte görüntülü olarak birbiriyle toplantıda görüşebildiğini gördük. Üstelik konusu belirlenmiş ve daveti önceden yapılmış, herkesin hazırlıkla geldiği, sunumların paylaşıldığı ve en önemlisi süresi belli olan verimli toplantılara kavuştuk. Artık bu tarz teknolojilerle yapılan toplantı kültürü hayatımızın bir parçası olmalı. Toplantı için personeli merkez ofise veya bölgelere çağırmak, ülkeler arası seyahatler yapıp konaklama dahil yüksek maliyetleri karşılamak, çalışanların 2-3 gününü toplantı adı altında yok etmek gereksiz, bunu anladık.

Pandemiyle birlikte faydasını görme fırsatı elde ettiğimiz diğer konuda on-line eğitimler. Eğitim salonlarına yılda birkaç kez eğitim vermek için ülkenin her yerinden paydaşları veya çalışanları toplamak, herkesin konaklama ve seyahat giderlerini karşılamak; bu şekilde eldeki sınırlı eğitmen ile yılda belirli sayıda eğitim vererek yetersiz kalmak gibi şirketlerimizde mevcut bir eğitim anlayışımız vardı. Tabi ki pratik uygulama gereken veya uzmanlaşma gereken bazı eğitimler eğitim salonlarında verilmeli. Ancak satış, ürün, pazarlama, temel bilgiler, proses ve prosedürler, etik ve yolsuzlukla mücadele, bazı teknik eğitimler gibi birçok eğitim hem çalışana, hem paydaşlara webinar sistemi gibi teknolojiyi kullanarak sık sık verilebilir. Hem maliyeti düşürür, hem daha fazla kişiye, birçok şehirde, aynı anda ulaşmanızı sağla; hem de birden fazla eğitmeni farklı konularda daha esnek defalarca kullanmanıza olanak tanır.

Pandemi ile e-ticaret hacmi çok arttı. Ayrıca sosyal medya kullanımının ne kadar etkili olduğu ortaya çıktı. Online alışverişin oranı , bir ürünü almadan önce internetten araştırıp bilgi ve fikir alma gibi alışkanlıklar sürekli ve hızla artacaktır. Bu da şirketlere iki temel konuya gelecekte de çok önem vermesi gerçeğini gösterir.

1. Dijital pazarlama ve sosyal medya kullanımı     ve       2. Lojistik hizmetleri

Önümüzdeki dönemde artık müşterilere dijital pazarlama ve sosyal medyadan ulaşmayı hedeflemeyen bir pazarlama anlayışının başarıya ulaşması çok zor. Ayrıca ürünlerin on-line alışverişi dikkate alarak en hızlı ve en güvenli şekilde müşteriye ulaşması ve bunun takibine ait stratejilerin yapılması da önemlidir.

Çin’in coronavirüs sebebiyle Dünya’nın en büyük tedarikçisi konumundayken bir anda ürün, hammadde ve lojistik hizmetlerinde sıkıntı yaşaması, bizlere tedarik zincirinde dışa bağımlı olmanın riskini tekrar gösterdi. Bundan sonra satın alma, üretim ve ar&ge departmanlarının alternatif yerli veya birçok farklı tedarikçiden hizmet alma stratejilerini oluşturması gerekecektir.

İnsan kaynaklarına ait personel yönetimi, personel performans değerlendirmesi, kariyer planlaması, personel etik ve uyum eğitimleri gibi birçok proses mutlaka dijital platformlar üzerinden yapılmalıdır. Böylece her yıl sürekliliğin sağlanması ve her çalışanın gelişimine ait değerlendirmelerin şeffaflığı mümkün olacaktır. Hem çalışan, hem de yöneticiler kendisini ve ekibini dijital platform üzerinden eğitimlerinden performanslarına, çalışan memnuniyet anketi sonuçlarından kariyer planlamasına kadar takip edebileceklerdir. Yılda 2 kez bu değerlendirmeleri direk amirleri ile yüz yüze veya on-line toplantılarla yapma şansını da yakalayacaklardır. Çalışanlarımız ve yeni jenerasyon için çok önemli olan bu tür sistemlerin, şirketlerin dijitalleşme yatırımları çerçevesinde dikkate alınmasının önemini belirtmek isterim.

Coronavirüsün yarattığı pandemi sonrası iş yaşantımız ve şirketlerin çalışma şekilleri kesinlikle önceki gibi olmayacaktır. Teknolojiye ve dijitalleşmeye çok ama çok hızlı yatırım yapmayan ve bunu kullanmayı içselleştiremeyen şirketlerimizin rekabet şansı olmayacaktır. Dünya ülkeleri ile çalışma, ihracat yapma ve işlerini geliştirme şansı olmayacaktır. Maliyetlerini azaltma, hızlı ve çevik olma şansı olmayacaktır. Karlı çalışma ve fark yaratma şansı olmayacaktır.

Bugünkü yönetim anlayışımızı ve koltuğundan güç alarak sadece günlük işleri korku veya biat isteyerek yöneten yönetici tiplerinden bir an önce silkinip kurtulmamız gerekecektir. Y ve Z jenerasyonuna, değişen dünya düzenine ve verimliliği artırmaya yönelik iş yapış biçimimizi değiştirmeliyiz. Değişmeliyiz. Değişimi istemeliyiz. Pandemi bizi birkaç ayda nasıl değiştirdiyse, biz de iş yapış biçimimizi ve yönetme şeklimizi değiştirmeliyiz.

 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt