CCTV Sistemlerinin Geleceği: Cloud Tabanlı Sistemler ve AI (Yapay Zeka)

Okan Uslu
 

[Yayım Tarihi: 6  Aralık 2024] 

Bundan sekiz on sene öncesinde hemen hemen herkes çantasında USB harddiskler ile dolaşıyordu. Tüm yedekleri bu cihazlarda tutuyor, internette torent sitelerinden indirilen filmler ve diziler yine bu hard disklerle elden ele dolaşıyor, bilgisayarlarımızda veya televizyonumuzda izliyorduk. Zaman biraz ilerledikten sonra bu harddiskler yerlerini küçük USB hafızalara bıraktı. Herkes çantasında en az üç dört USB hafıza ile dolaşıyor ve tüm dosya transferlerini birbirimize bu USB cihazlar ile yapıyorduk.

Bugüne baktığımızda artık çoğu kimsenin çantasında USB hafıza bulmak mümkün değil. Neredeyse hiç kimse torent sitelerinden film indirmeye çalışmıyor. Özellikle Covid salgınından sonra teknolojideki gelişmeler biz farkına varmadan iş yapış şekillerimizi değiştirdi.

Artık çoğu insan, dosya transferlerini Cloud tabanlı dosya transfer siteleri üzerinden yapıyor  ve fotoğraflarını bu sitelere yüklüyor. Ücretsiz sağlanan alanlar yetmez olduğundan birçoğumuz senelik üyeliklerle ek alanlar almaya başladık. Filmleri artık internet üzerinden yayın yapan medya kuruluşlarına aylık ya da senelik üyeliklerle izliyoruz ve bu durum hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Arka planda çalışan akıllı algoritmalar bizim zevkimize göre bize film ve dizi alternatifleri sunuyor yine fotoğraflarımızı akıllı algoritmalarla derleyip klipler oluşturabiliyor.

Bu gelişmeler, aslında biz farkına varmadan Cloud çözümlerini günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirdi. Aylık ya da senelik ödemelerimize baktığımızda kişisel harcamalarımız içerisinde Cloud tabanlı hizmetlerin önemli bir harcama kalemi oluşturduğunu görüyoruz. 
Bireysel pazarda olan bu gelişmeler, kurumsal pazara tabii ki çok daha hızlı yansıyor. Kurumlar hem maliyetlerini azaltmak hem de operasyonel verimliliklerini artırmak adına bu tip teknolojilere daha hızlı ve kolay adapte oluyorlar.

CCTV ve Kartlı Geçiş sistemleri de bu süreçte bu gelişmelere ayak uydurdu ve pazarın geleceğinin yavaş yavaş değiştiğini bize gösterdi.
 

Artık bu tip sistemleri On-prem (lokasyonda) ve Cloud tabanlı olarak ikiye ayırmış durumdayız. Lokasyona kurulan ve lokalden yönetilen sistemleri “on-prem sistem” olarak adlandırıyoruz. Yalnızca kenar bileşenlerin sahada olduğu (kamera, okuyucu ve kontrol üniteleri vb.) ana yönetim yazılımları, veritabanı ve kayıt verisi gibi bileşenlerin Cloud’ta tutulduğu sistemleri de “Cloud tabanlı sistemler” olarak tanımlıyoruz.

IT bölümlerinin yönettiği sistemlere bakıldığında birçoğunun son yıllarda hızla Cloud tabanlı sistemlere geçiş yaptığını görebilirsiniz. Tabii bu geçişte teknolojiyi yönlendiren üreticilerin de büyük payı var; çünkü yatırımlar ve teknolojik geliştirmeler artık daha çok bu tip sistemlere yapılıyor. Kurumlar bu tip sistemlere geçerek;

-   İlk yatırım maliyetinde (CapEx) büyük tasarruflar sağlıyor ve maliyetin büyük kısmını operasyonel gider (OpEx) olarak gösterebiliyor.

-    Sistemlerin yönetim ve personel giderlerinde yıllara yayılan büyük tasarruflar sağlıyorlar.


Cloud tabanlı sistemler, özellikle CCTV’de video yönetim yazılımı, operatör yazılımı ve kayıt sunucularını ortadan kaldırdığından dolayı;

-    Yazılım güncellemeleri ile uğraşmak zorunda kalınmıyor.

-   Kayıt sunucularının yıllık bakım maliyetleri, yönetilmesi, işletim sistemlerinin güncel tutulması, siber güvenlikle ile ilgili yazılımların yüklenmesi ve güncel tutulması gerekliliğini doğuran işlemleri ortadan kaldırıyor.

-    Harddisk arızaları, değiştirilmesi ve görüntü kurtarma işlerinin yüküne tamamıyla son veriyor. 

-    Sistem odalarında enerji tasarrufu ve daha az soğutma maliyeti sağlanıyor.

Özellikle çok lokasyonlu bir firmaysanız veya zincir mağazalara sahipseniz, bir anda onlarca lokasyonda bu tip maliyetlerden kurtularak ciddi anlamda tasarruf sağlarken, personel tasarrufuna da gitmeniz mümkün oluyor.

Yıllara yayılan bir hesaplama yapıldığında, sistemin “Toplam Sahip Olma Maliyetinin” (TCO) on-prem sistemlere göre çok avantajlı olduğunu görüyoruz.

Özellikle Edge Computing ve Edge Storage teknolojilerindeki gelişmeler Cloud tabanlı sistemlerin ilerlemesine büyük destek sağlamış durumda. Edge Storage ile artık tüm video datasının Cloud’a gönderilme ihtiyacı ortadan kalkarken, Edge Computing ile de AI özellikleri yine kameralar üzerinde çok daha verimli çalıştırılabilir hale geldi. 

Bu tip sistemler; lokasyonlardaki kayıt sunucuları gereksinimini ortadan kaldırarak sistem yönetimini Cloud tarafından yaptığından sistem işleyişi ve kullanımı basite indirgenmekte hem sistem yöneticisi hem de operatörü seviyesinde işler sadeleşmektedir. Bu tip sistemlerde bir kameradan binlerce kameraya çıkmak için yapılması gereken planlamalara, yazılım ve sunucu genişlemelerine de ihtiyaç duyulmamaktadır. Bir kameradan binlerce kameraya, bir lokasyondan yüzlerce lokasyona genişleme, anında yapılabilmektedir.

Özellikle çok lokasyona sahip kurumlar (süpermarketler, kafe zincirleri, restoranlar, perakende ve mağazacılık zincirleri vb.) bu tip sistemlere geçerek, yönetmek ve bakmakla sorumlu oldukları aktif cihaz sayılarını ciddi anlamda azaltırken, siber güvenlik, data güvenliği gibi konularda endişelenmelerine gerek kalmadan çok büyük sistemleri minimum personelle yönetebilir hale gelmektedir.

Yapılan pazar araştırmaları CCTV sistemlerinin %50’sinin, 2030 senesinde Cloud tabanlı çözümlere geçmiş olacağını öngörüyor. Her ne kadar hepsini bu kadar kısa bir makalede anlatamasak da burada sıraladığımız birçok avantaj, kurumların bu tip sistemlere geçişini hızlandıracaktır.