Doğal Beslenme: Meyvenin Gücü Adına-1

 

Yazı Dizisi-13

 

Mine Rana Dayıoğlu

Size doğanın armağanıdır meyve. Şekerin gerçeğidir, özüdür, size yoldaş olur, tüm tatlılara karşı durmanızı sağlayacak cezbedici bir ilahtır. Kızımı ve oğlumu küçük yaşlarda pasta ve bunun
gibi rafine şekerli gıdalardan uzak tutmak için hedefi yönelttiğim sihirdir. Kızımla daha bebekken gittiğimiz doğum günü partilerinde yanıma bir muz alır, pasta ortaya çıktığında muzun sihrini kullanırdım. Ve aynı şey okula başladığında çikolata kreması ile başlayan okul kahvaltılarında renginden de istifa ederek kavanozla pekmez göndererek caydırdığımdır. Meyve hayattır, meyve tek çıkış yolumuzdur. Miktarı,şekli ve ismi ne olursa olsun yeterince tükettiğimizde önümüzden akıpgiden tüm şekerlemelere, çikolatalara, içinde gerçeği idame ettirmeyen şekerli gıdalara karşı en güçlü destekçinizdir. Benim tükettiklerim sınırlı olsa dahi, yeterli ve yerinde yediğinizde her meyve tüketilebilir.

Kendi bedenimin sinyallerini takip ettiğim ve vücuduma şeker olarak döndüğünü hissettiğim muz, üzüm, dut, incir, karpuz, kavun ve aşırı şekerli bulduğum birçok meyveyi en azından bu yolun başında tüketmemeye özen gösterdim. Ancak bedenimi tanımaya başladığım andan itibaren özgürlüğüm ve zafer benimdi. Artık dönem dönem yine iç sesimi dinleyerek hepsini tüketiyorum ancak sınırlı şekilde.

Her gıdanın macerası, içeriği, size anlattıkları farklıdır. O nedenle tükettiğiniz meyvenin sizinle konuşması gerekir, kulak verin hem bedeninize hem bana.



Elma, günde 1 elma yemeden uyumam diyenlerden misiniz? Sabah kalktığınızda elma gibi taze, elma gibi çıtır uyananlardan oldunuz demektir. Ben her gece yatmadan bir elma yerim, üstüne tarçınımı, arada limonumu sıkarım. Sabah uyandığımda tadı damağıma sinmişse midem selam durur güneşe. Aydınlık bir günün sinyalini 1 elmaya borçlu olabilir misiniz? Elma çekirdeği midede su ile temasa geçince şişer ve tokluk hissi yaratır. Elmanın masal diyarı da tıpkı kendi gibi sihirlidir.



Yeşil Erik bir şölendir. Mevsimi hızla geçerken onu sadece şu cümleler ifade edebilir; muadili olmayan, dondurulamayan, ömrü kısacık, lezzeti dayanılmaz, bağımlı kılan ama 10 ay bizi yokluğuna esir eden. İşte bu sınırsız meyvenin tadı damağınızda kalırken yaza hafif girmenize de neden olacaktır. Bol sulu eriğin kalorisiz lezzetti baharda sınırsız tüketimi ile sizi hafifletecektir. Yolun başında yol arkadaşım, ağırlıklara veda ederken beni hiç yalnız bırakmayan mucize meyve.



Şeftali yaşadığım şehirdir. Havasını, suyunu içine kattığımdır. Yaz meyvesidir ama kışın kavanozda dilim dilim sakladığımdır. Kayınvalidemin eşsiz şekersiz şeftali suyudur. Tüm kış keklere, kurabiyelere ve aklınıza gelecek tüm tatlılara kullanabilirsiniz, marmelat haline getirirseniz daha iyi sonuç alırsınız.



Kiraz, Hayat Veren Şifalı Otlar kitabının yazarı Maurice Messegue “Eğer meyve bahçenizin önde geleni elma ağacı ise, ikincisi kiraz ağacı olmalıdır” diyerek kirazın meyve tahtındaki yerini sağlamlaştırır. Ödem attırıcı özelliği ile hem şişkinliğinize hem bağırsaklarınızın temizlenmesine neden olur. Halk arasında da esprili bir dille anlatılan kirazın ‘’Arkamdan dut gelmese, ben yapacağımı bilirim’’ sözü kirazı sayıp yememiz gerektiğine dair bir uyarıdır. Hem sapından, hem yaprağından, hem çekirdeğinden yararlanabildiğiniz bu muhteşem meyvenin yapraklarını demleyip günde 3-4 bardak içmek hem tokluk hissinizi hem de ödeminizi atacaktır.



Gilaburu, işte ekşi severlerin vazgeçemeyeceği ve benim de tesadüfen karşıma çıkan, halen zevkle yediğim meyve. Doğa, dallarına hücum eden bu kırmızı sihri sonbahara saklar. Çünkü kış vücudun kendini sımsıkı tuttuğu mevsimdir, ta ki ilkbahar gelip bağlarımızı koparana dek... Bu mucize meyve, tüm kış yağ depolayan vücudunuzun dilini çözer. Biraz kakule, biraz zencefil ekşi tadını sakinleştirir. Aslında şifa niyetine diyebilirsiniz ancak sırrı içinde bu meyvenin faydaları saymakla bitmez. Ekşi niyetine bol bol tüketebileceğiniz yeşil eriğe kardeş olabilecek lezzet.
Marmelatı da nefis oluyor. Ayrıca süzüp suyunu tüketmek ödemi, şişkinliği alır. Böbreğe iyi gelen bu şifalı meyve sonbaharın armağanıdır bize ve kaybetmememiz gereken lezzetin keşfi size yeni bir kapı açacaktır. (Mide rahatsızlığı geçirenlerin dikkatli tüketilmesi önerilmektedir.)



Mürver, sihri ağacında o kadar minik minik meyvesi vardır ki süslenmiş ağaç dallarına hayranlıkla bakarak önünden geçersiniz. Oysa mürver en önemli ödem attırıcı, kabızlığı tedavi edicidir. Sağlıklı beslenmek her ne kadar kabızlığa mani ise de stres ve hormonal değişiklikler kabız olmanıza neden olacaktır. O zamanlarda hem bedeninizi, hem psikolojinizi düzeltmek için bu meyveden yararlanmak gerekir. Hem vücut şişkinliğine, hem soğuk algınlığına iyi gelecek.

Minik bir formül:
• Taze mürver meyvesi veya çiçekleri
• Hurma suyu veya elma suyu (1 su bardağı)
• Bir adet limon suyu
• 1 tatlı kaşığı toz zencefil
• 10 adet karanfil

Ayva çekirdeğinden yapılma jöle (Kışın biriktirmenizi tavsiye ederim) Meyveyi su koyup pişirin. Piştikten sonra meyve veya çiçekleri ayıklayın. Elde ettiğiniz suya hurma suyuna katın tadını arzu ettiğiniz şekilde, en son zencefil ve karanfil ilave edin. Kaynatıp bir şişeye alın.

Bundan sonraki yazımıza ” Meyvenin Gücü Adına İkinci Bölümü  ”  ile devam edilecektir.

Mutluluk Reçetesi : Doğal Beslenme kitabının yayını için izin veren Sn. Mine Rana Dayıoğlu’na Elektrik Tesisat Portalı olarak  içtenlikle teşekkür ederiz.