Tasarım ve Uygulamada Elektrik, Mekanik, Mimari, İşveren İlişkisi Yazı Dizisi-2
Tasarım ve Uygulamada Elektrik, Mekanik, Mimari, İşveren İlişkisi
Yazı Dizisi-2
Sabri Günaydın, Kirkor Boyacıoğlu
Elektromekanik Gruplar ile Mimari Gruplar Arasındaki Problemler, Çözüm Önerileri
Tasarımda Karşılaşılan Problemler, Çözüm Önerileri
Yatırımcı, İşveren, Mimar, MTT, ETT ne istediğini ve ne istemesi gerektiğini tam olarak tanımlayamıyorlar. Tasarım aşamalarında İşveren, Mimar, MTT, ETT detaylar konusunda gerekli zamanı ayırmıyor. Bunların sonucunda tasarımlar eksik ve hatalı olabiliyor ve uygulama sırasında bu hatalar düzeltilmeye çalışılarak hayli zaman, iş gücü ve parasal kayıplara neden oluyor.
İşveren ile mimar MTT ve ETT’ye tasarım aşamalarında gerçekçi süreleri vermeli ve yine tasarım aşamalarında işveren ve tasarım grupları gereken özeni göstermeli, gereken zamanı ayrılmalı ve tüm detaylar projeye işlenmelidir.
Mimari tasarımı yani ana tasarımı yapan mimarın, tasarımının başlangıcında, mekanik ve elektrik tesisat gereksinimleri başta olmak üzere temel bilgilere sahip olması, güncel ve geçerli gereksinimlerden haberdar olması ve bu gereksinimlerin gereğini tasarımına yansıtması gerekir.
İşverenler ve/veya Mimarlar genellikle mekanik ve elektrik teknik gereklilikleri yeterince önemsememektedirler. Elektromekanik gerekliliklerin genel olarak estetik ve ticari (satış/kira) kaygılarından daha önde olduğunu kabul etmeye yanaşmıyorlar. MTT ve ETT’nin tasarladıkları binanın daha konforlu, yaşanabilir bir mekân olması için uğraş veren kişiler olduğunu göremeyip, kendilerine zorluk çıkarmaya çalışan insanlar olarak görme eğilimindeler. Bu konular teknik mekan belirleme sürecini anlamsız bir şekilde Mimar, MTT, ETT çekişmesine/çatışmasına dönüştürmektedir. Bunu bildikleri için de genellikle MTT ve ETT ilk görüşmelerde kendilerine gerekenden daha fazla alanlar talep etmektedirler. Üzülerek belirtmek gerekir ki genel olarak Mimar tarafından yapının tasarımı sırasında mekanik ve elektrik tesisatları için yeterli alanlar/boşluklar (Klima santralleri, kazan daireleri, soğutma grupları, soğutma kuleleri, pompa istasyonları, kolektörler, düşey mekanik şaftlar gibi mekanik alanlar/boşluklar; trafo, jeneratör, kesintisiz güç kaynağı(UPS), pano odaları, panoların yerleşimleri, enerji/sayaç odası, güvenlik–otomasyon odaları, bilgi işlem odaları, düşeyde zayıf akım ve kuvvetli akım şaftları gibi elektrik alanları/boşlukları, elektromekanik cihazlara bakım onarımda erişilebilmesi için asma tavanda veya ilgili alanlarda bırakılması gereken erişim kapakları ve yeterli boşluklar ...vb) düşünülmemektedir veya düşünülse dahi alanlar ve boşluklar yeterli büyüklüklerde değildir.
İşveren ve/veya Mimar, mimari tasarımın kendi isteklerine uygun olup olmadığını incelerken MTT ve ETT’nin görüşlerini mutlaka almalıdırlar.
İşveren ve/veya Mimar, mimari tasarım aşamaları sonuçlanmadan, MTT ve ETT‘nin mimari tasarım çalışmalarına girmesini, teknik mahallerin mimari tasarımın en başından itibaren olması gereken yerlerde ve yeterli büyüklükteki alanlar olup olmadığını MTT ve ETT‘nin kontrol etmesini sağlamalı ve onayını almalıdır. MTT ve ETT‘nin uygun görmediği yerleşim alanları ve boşluklar mimari tasarımda yer almamalıdır. İşveren ve/veya Mimar, MTT ve ETT tarafından kendisinden istenilen boşlukların, alanların, yerleşimlerin, şaftların tartışmasını ve pazarlığını yapmamalıdır.
Yerleşimlerde ve tavan yükseklikleri ile ilgili toplantılarda Mimarlar tarafından 1-2 cm’nin pazarlığı yapılmakta tavan içindeki yüksekliler gereğinden çok daha küçük istenerek mekanik tesisatın tasarımı zorlanmakta ve elektrik–mekanik tesisatın tavan içinde koordinasyonunda problemler oluşmaktadır.
Asma tavan bulunan alanlarda asma tavan içi net boşluğu Mimar, MTT ve ETT tarafından müştereken tespit edilmelidir.
Tasarım ve uygulamada genel olarak İşveren, Mimar, MTT ve ETT’nin karşılıklı olarak birbirlerine mesleki olarak güven ve saygı duymaları gerekmektedir. Aksi takdirde çok anlamsız çatışmalar nedeniyle iş gücü kaybı meydana gelmektedir. Bu sorun birbirine mesleki olarak güvenen grupların birlikte çalışması ile aşılabilir.
Bazı durumlarda Mimar ve/veya İşveren tasarım ve uygulamada mimari ve dekorasyon açısından önemli boyutta harcamalar yaparak malzemeleri seçerken, bir yapının kalbi olan mekanik, elektrik tesisat cihazları/sistemleri için gereken özenin gösterilmesine yardımcı olmuyor ve önemsemiyorlar. Bu da yapının bakım işletme maliyetlerinin ve enerji giderlerinin artmasına neden oluyor.
Tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde de enerji tasarrufu ülkemiz kaynaklarının doğru ve verimli kullanılması açısından fevkalade önemlidir. Mimarlar, yapıda enerji tasarrufuna yönelik tasarım önlemlerinin alınmasına (Örneğin doğal aydınlatma, elektronik balast-trafo kullanımı, yeni nesil enerji tasarrufuna yönelik lamba kullanımı, dekorasyon nedenleriyle gerekli olmadıkça halojen lamba kullanılmaması, yapıda uygun yalıtım malzemelerinin seçilmesi, yapının tasarımında ısı kayıplarının göz önüne alınması, ısı geri kazanımı, otomasyon sistemlerinin gereği gibi tasarımının yapılmaması …vb) gereken özeni göstermelidirler. Mimar, MTT ve ETT’nin bu konularda birbirlerini teşvik etmesi ve koordineli çalışması doğru bir yaklaşım olacaktır. Mimar, enerji tasarrufuna yönelik tüm önlemleri, MTT ve ETT’nin görüşlerini alarak uygulamalıdır. Ülkemiz ve İşveren için en önemli şeyin ilk yatırım maliyeti ve enerji tasarrufu; yani “Para, Para, Para! “ olduğu Mimar, MTT ve ETT tarafından hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Genellikle Mimar, bazen İşveren; Yangın, Acil Aydınlatma ve Yangın Alarm Sistemi açısından, Can ve Mal Güvenliği ile ilgili olan bu konularda işin uzmanına (tesisat mühendislerine) danışmıyorlar, yanlış bir uygulama yapıldığını gördüğümüzde gereken uyarıda bulunulduğu halde uyarıları dikkate almayabiliyorlar.
MTT, ETT ve elektrik, mekanik tesisat yüklenicileri tarafından yönetmelikler ve standartların gerekleri Mimar ve İşveren’e ikaz edildiğinde gereği tartışılmaksızın yerine getirilmelidir.
Yapılarda kaçış yolları, yangın merdivenleri tasarımı doğru ve yönetmeliklere göre Mimar tarafından yapılmadığı zaman tasarım ve uygulamada elektromekanik tesisat açısından çok önemli problemler oluşmaktadır. Bu nedenle tasarım ve uygulamada iş gücü kaybı ve ek maliyetler oluşabilmektedir.
Binalarda Mimar tarafından yapılması gereken kaçış yolları, yangın merdivenleri, acil durum çıkış (exit) merdivenleri, yangın zonlarının tasarımı konunun uzmanlarına danışılmadan yapıldığı için, eksik/hatalı olmakta ve bu durumda mekanik ve elektrik tesisat tasarımı tümüyle hatalı bir şekilde ilerlemekte, işin sonunda konu tekrar ele alındığında tasarım ve uygulamada iş gücü kaybı ve ek maliyetler oluşabilmektedir. Yapıların bir çoğunda yangın zonlaması göz ardı edildiği, doğru olarak yapılmadığı veya yapılan hatalar nedeniyle daha sonra yangın senaryosu yapılarak uygulamaya girildiğinde önemli problemler yaşanmakta veya yapılarda bu konular maalesef can güvenliği yönünden fevkalade tehlikeli bir şekilde ihmal edilmektedir. Tasarım aşamasında çok yanlış bir şekilde yangın zonlarının her bir disiplin tarafından bağımsız olarak, birbirinden kopuk belirlendiği görülmekte ve uygulama aşamasında yükleniciler tarafından hazırlanması gereken/hazırlanan “uygulama projesi “ sırasında; “kesin proje“ aşamasında önemli değişiklikler yapılması gerekliliği genel olarak ortaya çıkmaktadır.
Herhangi bir yapıda yangın zonlarının tasarımı Mimar tarafından “kesin proje“ aşamasında yapılmalı/yaptırılmalı ve “ön proje” aşamasında yangın zonu bilgileri MTT ve ETT’ye kesin olarak verilmelidir.
Mimari - Elektrik - Mekanik projeleri arasında bir öncelik sıralaması yoktur. Önce mimari daha sonra mekanik daha sonra elektrik sıralaması bir kerede düzgün bir tasarıma engeldir.
Tüm bu disiplinler adım adım ve tasarımın tüm aşamalarında tasarımlarını disiplinler arası isteklere göre gözden geçirmek durumundadır. Elektrik ihtiyaçlarına göre mimari, mekanik optimizasyonu için mekanik-elektrik-mimari gibi çok yönlü bir etkileşim söz konusudur ve bu etkileşim tek seferde sağlanabilen, içine kapanarak yapılabilen bir süreç değildir. Yapılan tasarım değişiklikleri zorunlu ve iyileştiricidir. Ancak gereken değişiklikleri her disiplin, diğer disiplinin gereklerini anlayan ona yardımcı olan bir yaklaşımla yapmalıdır
Uygulamada Karşılaşılan Problemler , Çözüm Önerileri
Mekanik ve elektrik tesisatının yapımına başlanmadan önce, imalatçı firmaların seçilen cihazlarının tip ve ölçüleri kullanılarak mekanik, elektrik tesisat işleri yüklenicilerinin “Uygulama Projesi (Yapım çizimleri ve hesapları)“ hazırlama gerekliliği bulunmaktadır. Mekanik ve elektrik tesisatta kullanılacak seçilmiş cihazların son yerleşimi ve kesin boyutlandırılması ancak bu hesaplar ve çizimlerle mümkün olur. Bu konu, İşveren ve Mimar tarafından genellikle göz önüne alınmadığı için uygulamada problemler yaşanabilmektedir.
Aşağıda belirtilen detayları içeren “Uygulama Projeleri“ uygulama aşamasında mekanik, elektrik işleri yüklenicileri tarafından yapılacaktır.
1) Kesin proje aşamasında, seçimine karar verilen cihaz ve malzemelerin boyut, tip ve teknik değerlerinde işin gereği sonucu (işverenden veya diğer bağlı disiplinlerden kaynaklanan) ortaya çıkan değişiklikler,
2) Tipi, boyutu, teknik değerleri kesinleşmiş olan cihazlara göre kesin projede verilemeyen hesap, yerleşim, detay ve benzeri.
Mekanik tesisat ve elektrik tesisatındaki cihazların deprem yüklerine göre tahkiki ve gerekli önlemlerin alınması ihmal edildiğinde, üzücü sonuçlar oluşmaktadır. Bilindiği gibi hiçbir zaman geriye getirilemeyecek can kayıpları ve ekonomik kayıplar yaşanmıştır.
Mekanik tesisat ve elektrik tesisatındaki cihazların deprem kuvvetlerine göre tahkiki için gereken tüm veriler statik projelendirmeyi yapan inşaat mühendislerine verilmeli, seçilen cihazların deprem kuvvetlerine göre tahkiki inşaat mühendislerince yapılmalı ve uygulamada gerekli önlemler İşveren ve Mimar tarafından aldırılmalıdır.
Tavan koordinasyon planları ( Asma tavan içi, tavan üstü) genel olarak Mimar tarafından yapılmadığı veya yapılsa dahi elektromekanik gruplarla koordinasyon hiç yapılmadığı ve teknik gerekler göz önüne alınmaksızın sadece görsel değerlendirmeler yapılarak menfez, sprinkler, aydınlatma armatürü, yangın ihbar detektörü yerleşimi yapıldığı, tavan içindeki elektromekanik sistemler, tavan yapısı göz önüne alınmadığı için; uygulamada işverene büyük ek maliyetler getirecek, yüklenicilere iş gücü kaybına neden olacak problemler yaşanabilmektedir.
Tavan içi ve üstü koordinasyon planları, detayları; yüklenicilerin MTT ve ETT‘lerin müşterek koordinasyonu sağlanarak ve onayları alınarak Mimar tarafından yapılmalıdır.
Uygulamada genellikle Mimar ve bazen işveren tasarım aşamasında seçilmiş olan aydınlatma armatürlerinin tiplerini ETT, MTT‘ye danışmaksızın, onayı olmaksızın değiştirmekte, hatta ilaveler yapmaktadır. Bu gerek elektrik tesisatı, gerekse mekanik tesisatta önemli tasarım ve uygulama değişikliklerine yol açabilmektedir. Bu nedenle uygulamada işverene ek maliyetler gelmekte, yüklenicilerin iş gücü kaybına neden olmaktadır.
Mimar uygulama sırasında ETT, MTT onayı olmaksızın aydınlatma armatürü tip, nitelik ve adetlerini değiştirmemelidir.
Bir yapının tasarımı yapılırken Mimar yapının kullanım özellikleri, kişi /m2 sınırlarını belirler ve kullanılan elektromekanik cihazların dinamik ve statik yüklerini de göz önüne alarak yapıyı, yangın merdivenlerini, kaçış yollarını, normal merdivenleri, asansörleri tasarlar. MTT ve ETT‘de bu verilerden yola çıkarak “kesin proje”lerini yaparlar. Uygulamada genellikle İşveren tarafından kişi/m2 sınırlarının bilinçsiz bir şekilde yükseltilmesi ile özellikle mekanik tesisat sistemleri, elektrik tesisatı, kesintisiz güç kaynakları yetersiz kalmaktadır. Mimari açıdan ele alır isek yangın yönünden çok tehlikeli bir şekilde kaçış yollarının, yangın merdivenlerinin yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca asansörler, bazen yürüyen yol ve merdivenlerin kapasiteleri, turnikelerin adetleri dahi yetersiz hale gelebilmektedir.
Bir yapının tasarımı yapılırken Mimar tarafından yapının kullanım özellikleri, niteliğini kişi/m2 sınırları çok iyi belirlenmeli ve daha sonra İşveren tarafından talep edilse dahi sakıncaları belirtilerek değiştirilmemelidir. Aksi takdirde tasarımda, uygulama sırasında, uygulamanın bitirilip yapının işletmeye alınmasından sonra kişi/m2 insan yükleri değişir ise elektromekanik tesisatta, yangın merdivenlerinde, asansörlerde, turnikelerde..vb can ve mal güvenliğini dahi riske atabilecek, yapının belirlenen konfor şartlarında çalışmamasına neden olacak problemler çıkacağı muhakkaktır.
Bundan sonraki yazımızda” Elektromekanik Gruplar ile İşveren Arasındaki Problemler, Çözüm Önerileri" anlatılacaktır.
Aşağıda belirtilen detayları içeren “Uygulama Projeleri“ uygulama aşamasında mekanik, elektrik işleri yüklenicileri tarafından yapılacaktır.
1) Kesin proje aşamasında, seçimine karar verilen cihaz ve malzemelerin boyut, tip ve teknik değerlerinde işin gereği sonucu (işverenden veya diğer bağlı disiplinlerden kaynaklanan) ortaya çıkan değişiklikler,
2) Tipi, boyutu, teknik değerleri kesinleşmiş olan cihazlara göre kesin projede verilemeyen hesap, yerleşim, detay ve benzeri.
Mekanik tesisat ve elektrik tesisatındaki cihazların deprem yüklerine göre tahkiki ve gerekli önlemlerin alınması ihmal edildiğinde, üzücü sonuçlar oluşmaktadır. Bilindiği gibi hiçbir zaman geriye getirilemeyecek can kayıpları ve ekonomik kayıplar yaşanmıştır.
Mekanik tesisat ve elektrik tesisatındaki cihazların deprem kuvvetlerine göre tahkiki için gereken tüm veriler statik projelendirmeyi yapan inşaat mühendislerine verilmeli, seçilen cihazların deprem kuvvetlerine göre tahkiki inşaat mühendislerince yapılmalı ve uygulamada gerekli önlemler İşveren ve Mimar tarafından aldırılmalıdır.
Tavan koordinasyon planları ( Asma tavan içi, tavan üstü) genel olarak Mimar tarafından yapılmadığı veya yapılsa dahi elektromekanik gruplarla koordinasyon hiç yapılmadığı ve teknik gerekler göz önüne alınmaksızın sadece görsel değerlendirmeler yapılarak menfez, sprinkler, aydınlatma armatürü, yangın ihbar detektörü yerleşimi yapıldığı, tavan içindeki elektromekanik sistemler, tavan yapısı göz önüne alınmadığı için; uygulamada işverene büyük ek maliyetler getirecek, yüklenicilere iş gücü kaybına neden olacak problemler yaşanabilmektedir.
Tavan içi ve üstü koordinasyon planları, detayları; yüklenicilerin MTT ve ETT‘lerin müşterek koordinasyonu sağlanarak ve onayları alınarak Mimar tarafından yapılmalıdır.
Uygulamada genellikle Mimar ve bazen işveren tasarım aşamasında seçilmiş olan aydınlatma armatürlerinin tiplerini ETT, MTT‘ye danışmaksızın, onayı olmaksızın değiştirmekte, hatta ilaveler yapmaktadır. Bu gerek elektrik tesisatı, gerekse mekanik tesisatta önemli tasarım ve uygulama değişikliklerine yol açabilmektedir. Bu nedenle uygulamada işverene ek maliyetler gelmekte, yüklenicilerin iş gücü kaybına neden olmaktadır.
Mimar uygulama sırasında ETT, MTT onayı olmaksızın aydınlatma armatürü tip, nitelik ve adetlerini değiştirmemelidir.
Bir yapının tasarımı yapılırken Mimar yapının kullanım özellikleri, kişi /m2 sınırlarını belirler ve kullanılan elektromekanik cihazların dinamik ve statik yüklerini de göz önüne alarak yapıyı, yangın merdivenlerini, kaçış yollarını, normal merdivenleri, asansörleri tasarlar. MTT ve ETT‘de bu verilerden yola çıkarak “kesin proje”lerini yaparlar. Uygulamada genellikle İşveren tarafından kişi/m2 sınırlarının bilinçsiz bir şekilde yükseltilmesi ile özellikle mekanik tesisat sistemleri, elektrik tesisatı, kesintisiz güç kaynakları yetersiz kalmaktadır. Mimari açıdan ele alır isek yangın yönünden çok tehlikeli bir şekilde kaçış yollarının, yangın merdivenlerinin yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca asansörler, bazen yürüyen yol ve merdivenlerin kapasiteleri, turnikelerin adetleri dahi yetersiz hale gelebilmektedir.
Bir yapının tasarımı yapılırken Mimar tarafından yapının kullanım özellikleri, niteliğini kişi/m2 sınırları çok iyi belirlenmeli ve daha sonra İşveren tarafından talep edilse dahi sakıncaları belirtilerek değiştirilmemelidir. Aksi takdirde tasarımda, uygulama sırasında, uygulamanın bitirilip yapının işletmeye alınmasından sonra kişi/m2 insan yükleri değişir ise elektromekanik tesisatta, yangın merdivenlerinde, asansörlerde, turnikelerde..vb can ve mal güvenliğini dahi riske atabilecek, yapının belirlenen konfor şartlarında çalışmamasına neden olacak problemler çıkacağı muhakkaktır.
Bundan sonraki yazımızda” Elektromekanik Gruplar ile İşveren Arasındaki Problemler, Çözüm Önerileri" anlatılacaktır.
Paylaş:
SON YAZILAR
Krizlerde Çalışanların İşten Çıkarılmasındaki Öncelikler
07 Kasım 2024
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
29 Ekim 2024
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!