Dedikodu mu Dediniz, Bayılırım Diyen Kaç Kişi?

Levent Taşkın 

Bazılarımızın büyük keyifle dahil olduğu ve dizi film izler gibi merakını gizlemekten sakınmadığı; bazılarımızın hiç tasvip etmediği ama bulaşmaktan kurtulamadığı bir illettir dedikodu. 

Uzun yıllar süren profesyonel yöneticilik hayatımda ekibime nasıl uzak durmaları gerektiğini defalarca anlattım, yol gösterdim. O kadar farklı insanları gözlemledim ki, bazı kişileri bu işi bir sanatçı edasıyla yaparken görürdüm. Assolist gibi şirketin bazı köşelerinin demirbaşlarıydı, sadece envanterde sayılmazlardı. Katlanır sandalyesini alıp sigara içme alanlarına günün belirli saatlerinde kamp kurup dedikoduya zemin hazırlayan ve sigara içerken herkesi yoklayan, sonrada kahve fincanı elinde masa masa dolaşıp bunları yayan; çalışmaktan çok buna zaman harcayan ve herkesin ablası, abisi havasında bunu yapan kişiler gördüm. 

Bazı yöneticiler dedikoduyu sever, bu dedikodulara göre kişileri değerlendirir. Dolayısıyla kendisine dedikodu taşıyanları da bir bakıma korur ve kollar. Onlara işini iyi yapmadığını bile bile sesini çıkarmaz. Dedikodu getirenin iş verimliliği canına tak deyinceye veya artık dedikodu yapan huzuru bozmaya başlayıncaya kadar onu kullanır. Bu tür şirketin muhtarı olan kişiler dedikoduya prim veren yöneticiler sayesinde yıllarca iş yapmadan geçinip giderler, ama sonunda da giderler.
 

 

İşyerinde yöneticilerden maaşlara, ikili ilişkilerden kimin ne kadar az çalıştığına kadar geniş yelpazede dedikodu yapılır. Bazı insanlar bunu iş edinir ve popüler olduğunu düşünüp her şey hakkında bilgi sahibi olmayı amaç edinir. Bunları paylaşarak da kendini önemli biri olarak hisseder. Bu arada kendisi hakkında hiçbir dedikoduyu da kaldıramaz. Kendi eksikliklerini, beceriksizliklerini başkaları hakkında dedikodu yapıp onların mutsuzluğu ile kapatmaktan zevk alırlar. Bazen de kıskançlıklardan dolayı karşı tarafı karalamak için bu işi yaparlar.

Uzak durmanın en doğru yolu etrafımıza duvar örmektir. Özel hayatımızı; şirket ve yöneticilerle ilgili görüşlerimizi, sorunlarımızı kimseyle paylaşmamaktır.  Paylaştıklarınız siz kariyer basamaklarında yükselmeye başladıkça sizi kıskananlar için arkanızdan dedikodu malzemesi olarak kullanılır. Sizi yıpratmak amacıyla onlar için bir fırsat haline gelir. Sorununuz varsa önce direk yöneticiniz ile görüşün. Onunla çözüm mümkün değil veya sizi dikkate almıyorsa onun üstü ile ikili görüşmelerle çözmeye çalışın. Doğru zamanda doğru ve yetkin kişilerle görüşmeyi bilmek sizi korur. Her konuyu, her sorunu, her duygusal iniş çıkışını başkasına anlatmak sorununuzu çözmez; sadece sizi malzeme yapar ve zayıf düşürür.