×

Başarı-Takım Olma İlişkisi



Başarı-Takım Olma İlişkisi 

Levent Taşkın

 
‘’Başarılı Olmak İçin İyi Bir Takım Oyunu Oynamalıyız.’’ 

Bu klasik cümlenin önemini iş hayatım boyunca hep gözlemledim ve önemsedim. Takım haline gelmek emek ve zaman ister. Liderlik ve iletişim becerilerinizin üst seviyede olmasını gerektirir. Sizi geliştirir ve sürekli değişime zorlar. En çok bu yönünü sevdim. 

Hepimiz iş yerlerinde, sosyal yaşamımızda veya spor yaparken birileriyle birlikte hareket ederiz. Birden fazla kişinin bir araya geldiği topluluklara ‘’grup’’ adı verilir. Bir grup insanın bir araya gelmesi onların ortak bir amaç için iletişim ve etkileşim halinde olması demektir. 

Gruptaki insanlar arasında en fazla etkileşimi sağlayan kişinin gruba liderlik yaptığı söylenebilir. Bir grupta yer almak o gruba ait olma hissini her grup üyesine vermeyebilir. Ya da grup üyelerinin her birinin amaca yönelik fikirleri, yapmak istedikleri veya iş birliği aynı yönde olmayabilir. Grup üyeleri aynı oranda sorumluluk alıp elini taşın altına koymaz. Bu nedenle bir grup çalışmasında şu şekilde bir sonuç almak mümkündür:
 

 
‘’Gruba verilen bir iş vardı ve belirli bir sürede tamamlanması isteniyordu. Bu işi gruptan birkaç kişi beraber çalışsa tamamlayabilecekti. Grupta bunu tek başına yapacağına inanılan kişiler bile vardı. Grupta bir iş dağılımı, planlama, ortak çalışma, ortak hedef gibi kavramlar olmadığı için herkes bunu birisinin yapacağından emindi. Herkes birisinin bunu yapacağını düşünürken sürenin sonunda işi kimse yapmamıştı. Gruba işi veren kişi bunun nedenini sorup tepki verdiğinde ise herkes birbirini suçlayarak sorumluluktan kaçabildi’’

Bir grupta anlaşma veya anlaşamama, gerginlik ve yüksek tansiyonda tartışma, iş birliğinin gerçekleşmemesi, fikirlerin herkes tarafından verilmemesi veya önerilerin dinlenmemesi gibi birçok sorun yaşanması olasıdır. O yüzden bir grubun başarıya gitmesi takım haline gelemez ise çok ama çok zordur. 

Bir grup içinde; bireyler arasında güven tam olarak yoktur ve rekabet vardır, görev tanımıyla sınırlı davranışlar ön plandadır, hedeflere ulaşmak için savaşılır ama gerçek bir mücadele çoğu zaman verilemez ve grup üyeleri her zaman bulundukları ortamdan memnun değillerdir.

Takım olunduğunda gruptaki bireysellik ortadan kalkar. Grup üyelerinin tek bir hedefe odaklanması mümkün olur. Gruptakilerin beceri ve yetkinliklerinin farkında olunarak bunların nerede, nasıl kullanılacağı bilinir. Liderlik hedefe giden yolda gerekirse el değiştirir. Yapılan her işin ve sonucun sorumluluğu takım üyeleri tarafından alınır. Herkes elini taşın altına koyar. Bu şekilde başarılı olmanın yolu açılmış olur. 
 


Çünkü Takım bir grup değildir…. Takım bir hedef ulaşmak için yetkinlik ve becerilerini ortak kullanmayı bilen ve ortak hareket ederek sorumluluk alan birbirine bağlı kişilerden oluşur. Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler.

Takım olmak bazen işin bir gereğidir, bazen de başarı için bir zorunluluktur. Takım olmak tek başına ulaşamadığımız hedeflere, bilgi ve becerileri birleştirerek ulaşmaktır. Takım olmak bilgimizin yetmediği alanda ya da yaratıcılığımızın iflas ettiği noktada tamamlanmaktır. Herkesin iş bölümü yaparak, gerektiğinde diğerinin eksiğini tamamlayarak, ortak sorumluluk duygusu ile hareket ederek her bir kişinin tek başına yapabildiğinden çok daha fazlasını başarmaktır.

Takım içindeki her üye farklı görevlerin yerine getirilmesine ve farklı islerin tamamlanmasına katkıda bulunur. Ekip üyeleri dürüst, açık ve samimidir.

Takımdaki her kişi birbirini açık ve net şekilde uyarır. Geri bildirim verir ve alır. Gücenme ve kırılma yerine dinleme ve dikkate alma vardır. İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına gereksinim duyarız. Bundan alınmamalıyız; tam aksine, böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız.

Takım içerisinde her bireyin yeteneği ve yetkinliği farklıdır. Yeri geldiğinde liderlik el değiştirmeli ve o konuyla ilgili daha yetkin kişi liderliği ele alabilmelidir. Takımda liderlik bir krallık değildir. Yaptığımız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başkasına bırakmak gerekiyor.

Ekip üyelerinin rollerinin açık ve net bir şekilde belirlenmiş olması ekibin işleyişini kolaylaştırır. İyi bir ekipte kimin ne yapacağı herkes tarafından bilinir. Bir ekip , birbirinden farklı özellikteki üyelerden oluşur. Hiçbir oyuncu diğeriyle aynı değildir ama her oyuncunun katkısı vazgeçilmezdir. Bir ekipte hiçbir kimse diğerinden “önemsiz” ya da “değersiz” değildir. İş hayatında da iyi bir ekip farklı bireylerin, farklı yeteneklerin, farklı alanlarda uzmanlaşmış insanların bir araya gelmesiyle oluşur.

Ekip içerisinde farklılıkları kabullenmek ekip başarısını artırır. Her farklı fikre sahip olan ve farklı davranan kişiyi “aykırı” veya "zor" ya da "ekibe ters" diye değerlendirmemeliyiz. Aksi takdirde ekibimizde ve şirketin genelinde gelişim sağlanamaz. Çünkü bu kişilerin sağlayacağı öneri ve düşünceleri ihmal ederek ekipteki düşünce zenginliğini yok etmiş oluruz.

Başarının ve fark yaratmanın ana kaynağı önce farklı karakter, beceri, yetkinlik ve görüşteki kişilerle oluşan bir ekip ile çalışmaktan gelir. Doğru ekip, bir orkestra gibi çok sesli olmalıdır. Herkes birbirini tamamlamalı ve farklı görüşlerle değerlendirme, analiz becerisi olmalı ki doğru analiz ve kararlar için temel sağlam olsun. 


Takımın her zaman strateji net ve tanımlanmıştır. Stratejilere uygun hedefler ölçülebilir kriterlerle ve zaman kıstasıyla belirlenmiş ve takım üyeleri tarafından ortak hedef olarak kabul edilmiştir. Bu hedeflere ulaşıldığında ancak takım başarısı vardır. Bireysel başarı takımda önemli değildir.

Takım üyeleri ve lider arasında düzenli bir şekilde hedefe yönelik ilerlemeyi kontrol eden toplantılar, fikir alışverişleri, öneriler ve sıkı bir iletişim mevcuttur. Bunun için en hızlı ve şeffaf iletişim metotları kullanılır. 
 

 
Takım üyeleri arasında güven problemi yoktur, olmamalıdır. Herkes birbirine güvenir, verilen sözler tutulur, lider takımın arkasındadır, herkes sorumluluğu alır, açık ve şeffaf bir iletişim ile kafadaki bulutlar ve endişeler dağıtılır. Bilgiler proaktif olarak paylaşılır. Fikirlere ve uzlaşmaya önem verilir, bu şekilde önemsenme ve güven duyulma duygularının gelişmesi sağlanır. 

Herkesin birbirine destek olması, yardım etmesi şarttır. Sorunların karşılıklı anlayışla çözülmesi, ekip üyelerinin birbirlerine olan güvenini, duygusal bağlarını ve aidiyet hislerini besler. Bu şekilde takım lideri ve atkım üyeleri kişiselleştirmeyi, alınganlığı ve dedikoduyu önlemiş olurlar. Olası çatışmalar daha kolay yönetilir ve çatışmalardan olumlu ve yaratıcı çözümlerin çıkması sağlanır. İletişim daha saygılı ve seviyeli olduğu için kişilerin birbirini dinleme ve anlama özellikleri daha gelişmiştir. Egolar takımda geri plandadır. Ön planda olan hedefe odaklanmak, iş birliği ve başarı elde etmektir. Başarı ve takdir takımda motivasyon gücüdür. Bu nedenle bir takımda dayanışma, yardımlaşama ve birlikte hareket etme duygusu ön plandadır. Başarı zaten verimli iş birliği sayesinde kaçınılmaz hale gelir. 
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt