×

Depremde Hangi Binalar Yıkılır?



Depremde Hangi Binalar Yıkılır?

Cem Kafadar 
 
Depreme yönelik çok şey yazıldı, çizildi. Fakat ne yazık ki fay hatları ve depremin ne zaman olacağı, gündemi daha fazla meşgul ettiği için yapıların deprem güvenliği konusu yeterince konuşulmadı ve toplumda sağlam yapı nasıl olmalı noktasında yeterli bilinç oluşmadı. Bu yazıda, depremde yıkılan binalardan yola çıkarak yaşadığımız ya da satın alacağınız, kiralayacağınız konutlarda nelere dikkat edilmesi gerektiğini basit bir kontrol listesi mantığıyla anlatmak istiyorum.

Her şey zeminle başlar

Deprem oluştuğunda yeryüzüne sırası ile iki çeşit hareket dalgası ulaşır: P-dalgası öncül dalgadır ve yer yüzeyine paralel doğrultudaki titreşimlerdir. P-dalgası yıkıcı özellik içermeyip yayılımı yere paralel olduğu için ilk önce yeryüzüne varan titreşimdir. S dalgası ise yer yüzeyine göre dik yönde hareket eder. Eğer zemin koşulları zayıfsa yapı S dalgasını daha şiddetli hisseder ve deprem ivmesi yükselir. Oluşacak S dalgalarının yapıya zarar vermemesi için projenin başında sağlıklı bir zemin etüdü yapılıp, buradan çıkan sonuçlara göre yapının taşıyıcı sistemi tasarlanmalıdır. Açılacak sondaj kuyularıyla belirli derinliklerden numuneler alınıp, çıkan bilgiler doğrultusunda sıvılaşma riski, toprak kayması, yeraltı suyu gibi birçok parametre değerlendirilerek zemin kaynaklı riskler saptanır. Ancak zemin etüd raporu alınsa bile uygulamada karşılaşılacak olası bir yanılma payı, farklı zemin özellikleriyle karşılaşma ihtimali her zaman için kontrol edilmelidir.

Zemin kattaki ticari alanların doğurduğu risk

Konut türü yapılarda kat yüksekliği üç metre civarında iken, zemin katı dükkan, mağaza, banka şubesi, otomobil galerisi ve benzeri amaçlarla kullanılan binalarda bu yükseklik dört metreden başlamaktadır. Bu durum, kolon boyları arttığı ve deprem yükleri de en çok zemin katı etkilediği için yapının rijitliğini (dayanımını) azaltır. Ayrıca bu mahaller tasarlanırken zemin kattaki taşıyıcı olmayan ara duvarların kaldırılması yumuşak kat etkisi yaratacağı için taşıyıcı sistemi zorlayacaktır. Ancak proje yüksek zemin kata göre hazırlanıp uygulanırsa bu risk büyük ölçüde ortadan kalkar.

Tünel kalıp neden avantajlı?

Tünel kalıp uygulaması ağırlıklı olarak betonarme perdelerden oluştuğu için yatay deprem yüklerine karşı daha güvenlidir. Ancak zemin koşullarına uygun bir temel sistemi projelendirilmediyse bir yapının tek başına tünel kalıpla inşa edilmesi deprem güvenliği açısından yeterli olmayacaktır. Tünel kalıp, yüksek maliyeti nedeniyle daha çok çoklu konut üretiminde kullanılmaktadır.

Yapının geometrisinin getirdiği avantaj ve dezavantaj

Yapının planının kare formuna yakın olması, zayıf kenar oluşturmayacağı için önemli bir avantajdır. Uzun kenar ile kısa kenar arasındaki fark yükseldikçe uzun kenara doğru gelecek bir yatay deprem yükü yapının kırılganlığını artıracaktır.

Çıkmalar ne zaman risk yaratır?

Yapılardaki ters kiriş mantığıyla çalışan çıkmalar, çıkma olan kenarın beşte birini aştığı durumlarda risk yaratır. Çıkmaları bulunan yapılar ağırlıkla 1999 yönetmeliğinden önce yapıldığı için binaların yapım koşulları nedeniyle de risk barındırmaktadır.

 

 
Her tadilat risk oluşturmaz, ancak...

Kolon, kiriş, betonarme perde gibi taşıyıcı elemanlar üzerinde yapılacak her türlü tadilat, yapı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Kolonu kesilmiş bir yapının deprem olmadan da kendiliğinden çökmesini bekleyebiliriz. Taşıyıcı olmayan ara duvarların kaldırılması ise yapının iskeletine doğrudan zarar vermez. Ancak zemin kattaki ara duvarların hepsinin yıkılarak mekan açılması durumunda bu, yapıda yumuşak kat etkisi yaratacağı için biz inşaat mühendisleri bunu istemeyiz. Hatay’da ana yolun kenarlarındaki yapılar yıkılırken, bir alt sokaktaki yapıların yıkılmamasının en önemli nedenlerinden birinin, cadde üzerindeki binaların zemin katlarındaki ticari mahallerde yapılan kolon kesimleri olduğu düşünülmektedir.

Yapının projesine uygunluğunu nasıl anlayabilirsiniz?

Güneydoğu depreminde güncel deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş çok sayıda binanın yıkılmasında akla gelen ilk soru, uygulamanın projeye göre yapılıp yapılmadığı oldu. Ne yazık ki kağıt üzerinde her şey kuralına uygun gözükse de yapım aşamasında beton kalitesi, betonun korunması, etriyelerin (sarma demirlerinin) ve düşey donatının projeye uygunluğu istenen niteliklerde olmuyor.

Bitmiş bir yapının projesine sahip olmadan bunu anlayabilmek imkansız. Projeye sahip olunduğunda da beton dayanımının, demirlerin doğru yerleştirilip yerleştirilmediğinin anlaşılması için yapı deprem testi yapılmalıdır. Yeni bir konut alırken doğaldır ki bu testi yaptırma şansınız yok. Bu durumda yapılabilecek en akıllıca davranış, yapının inşaatında tam zamanlı bir mimar ya da mühendis şantiye şefinin çalışıp çalışmadığını öğrenmektir. İmkan olabilirse o arkadaşla tanışılmasında, aklınıza takılan soruların yanıtlarını doğrudan ondan almanızda fayda vardır.

Depremin yapıyı en çok zorladığı bölge: Kolon kiriş birleşimleri

Kolon kiriş birleşim bölgelerindeki düşey demirleri saran etriye donatılarının yetersizliği ve bu etriyelerin kancalarının iyi kapatılmaması, şiddetli bir depremde taşıyıcı betonarme demirlerinin betonun içinden çıkmasına neden olur.

Etriye donatısı hazırlamak demirci ustası için biraz daha fazla uğraş getirdiği için kolon kiriş bağlantı noktalarında yapılması gereken etriye sıklaştırmaları genellikle projeye uygun yapılmaz. Maalesef bu durum yapı stoğumuzdaki karakteristik hatalardan biridir. Çok basit bir işçilik ihmal edildiği için birçok yapı depremde bu noktalarda oluşan gerilmelerden dolayı yıkılmıştır. Her beton dökümünden önce betonarme demirleri, kalıplar ve kolon kiriş kesitleri teknik bir çalışan tarafından kontrol edilmelidir.

 
Betonun korunması

Beton dökümü aşırı sıcak ya da soğuk havalarda yapılıyorsa betonun içine gerekli oranlarda kimyasal katkı maddesi eklenmelidir. Dökülen betonda rötre çatlakları olmaması, betonun nemini kaybetmemesi için beton döküm sonrası bir süre sulanmalıdır.

Hazır beton kullanılmayan yapılarda risk daha büyüktür

Elle karılmış betonun istenen beton dayanımını verebilmesi kolay değildir. Beton dökümünde karşılaşılan bir sıkıntılı durum da betonun kolay işlenmesi için işçiler tarafından sulandırılmasıdır. Bu nedenle beton dökümleri mutlaka teknik bir çalışanın gözetimi altında yapılmalıdır.

Nervürlü betonarme demirinin kullanılması

Yeni yönetmelikler, nervürlü betonarme demirinin kullanımını zorunlu kılıyor. Bu demirin kenarlarındaki tırnaklar, betonla demirin daha iyi bir aderans yapmasını (yapışmasını) sağlıyor. Düz demirler bir sarsıntı anında kolaylıkla betondan çıkabiliyor.

Fay hatları üzerinde inşa edilen yapılar

Artık fay hatlarının geçtiği yerler biliniyor. Bu hat üzerinde inşa edilen yapılar, deprem dalgalarını çok daha yüksek hissedeceği için ciddi risk barındırmaktadır.

Konut aldığınız yer, imara açılan tarım alanı mı, dere yatağı mı, heyelan bölgesi mi?
Özellikle devrilen binaların taşıyıcı sistem kusurundan değil, zemin koşullarındaki yetersizliklerden devrildikleri görülmektedir.

Çevre drenajı ve bodrum su yalıtımındaki eksikler

Bodrumun su alması, betonarme demirlerinin zamanla korozyona uğramasına ve yapının taşıyıcılığının zayıflamasına neden olmaktadır. Bodrumda karşılaşılacak suya karşı hızla önlem alınmalıdır. Bu kaynağı belirsiz su, temel altına inip kumlu zeminlerde zemin sıvılaşmasına, yani deprem anında yapının zeminden ayrılmasına neden olabilecektir.


Her gece yattığımızda uykumuzdayken deprem olur mu, üst kat üzerimize düşer mi sorularını sormak yerine içinde yaşadığım yapı, olası bir depreme karşı dayanıklı mı, bu konuda neler yapabilirim diye sorarak işe başlayabiliriz. Deprem güvenliğine yönelik toplumsal bilincimiz geliştikçe daha sağlam binalar inşa edip, depremleri bir felaket olarak yaşamayacağımıza inanıyorum.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt