×

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) Yazı Dizisi-7 “Akıllı Bağlantılı Varlıklar Aracılığıyla İşletme Değerinin Yönlendirilmesi

Y.D. 7
 

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT)

Yazı Dizisi-7

“Akıllı Bağlantılı Varlıklar Aracılığıyla Süreç Kontrolü Endüstrileri İçin İşletme Değerinin Yönlendirilmesi, Sonuç “
 

Don Clark, Dr. Peter Martin
 

Otomasyon sistemleri ve teknolojileri, endüstriyel operasyonlara ve işletmelere güvenli ve çevreye karşı sorumluluk sahibi bir biçimde daha fazla değer katılması için mevcuttur. Otomasyon kapsamındaki yeni trendler, iki seviyede değerlendirilmelidir: teknolojik seviye ve işlevsel seviye. Teknolojik seviye, teknolojik gelişmelerin otomasyon platformunun teknolojisi ve topolojisi üzerindeki etkisine odaklanır. İşlevsel seviye ise, operasyon ve işletme değerini yükseltmek için otomasyon platformuna sunulabilen, giderek artan işlevselliğe değinir. IIoT hareketi, net etkinin endüstri şirketlerinin otomasyondan elde ettiği değer içerisinde ciddi bir artış olmasıyla her iki seviyede de dikkate değer bir dönüşüm sağlar.

"Bu teknolojiler, otomasyon sistemlerine getirilen geleneksel teknolojik kısıtlamaların pek çoğunu ortadan kaldıran bir ortam oluşturur."

IIoT ile ilgili mevcut ilginin büyük kısmı, ilk seviyede görülmüştür. Bağlanabilirlik, ağ oluşturma, büyük ve küçük verilerin analizleri, bulut bilgi işlem, sis bilgi işlem, kablosuz haberleşme, siber fiziksel sistemler ve uç bilgi işlem dahil olmak üzere endüstriyel sektörde yüksek oranda kabul gören çok sayıda teknoloji bulunmaktadır. Bu teknolojiler birbirlerinden bağımsız olarak umut vericidir. Ancak bir araya geldiklerinde, eşi benzeri olmayan bir fırsat sunarlar. Bu teknolojiler, otomasyon sistemlerine getirilen geleneksel teknolojik kısıtlamaların pek çoğunu ortadan kaldıran bir ortam oluşturur. Otomasyon sistemleri tasarımcıları artık otomasyon sistemi tasarımlarına işin en başından başlayabilmektedir.

Daha eski teknolojilerin maliyet, hız ve boyut kısıtlamaları, otomasyon mimarilerinin ve topolojilerinin teknolojik kısıtlılıklar tarafından belirlenmesine sebep olmuştur. Sonuç ise, iki farklı endüstriyel operasyon topolojisinin gelişmesi şeklinde ortaya çıkmıştır: otomasyon sistemi topolojisi ve endüstriyel operasyonlar topolojisi. Bu da personelin bir tesisi verimli şekilde yönetmek için her iki topolojiyi de öğrenmesi gerektiğinden endüstriyel operasyonların karmaşıklığında artışa neden olmuştur.

IIoT tarafından sunulan yeni hız seviyeleriyle, otomasyon sistemlerinin topolojisi, hem uygulamayı hem de operasyonu büyük oranda basitleştirerek endüstriyel topolojilerle mükemmel şekilde birleştirilebilir.
Bu yeni otomasyon sistemleri topolojilerine endüstriyel operasyonlara doğal biçimde uyum gösterebilmeleri nedeniyle doğal topolojiler denecektir. Bu uyumdan beklenen sonuç; otomasyon sistemlerinin en basit ekipman parçasından süreç ünitelerine ya da çalışma hücrelerine, alanlara, tesislere, filolara ve işletmelere kadar endüstriyel operasyon dahilindeki her varlığa ve varlık grubuna uygulanması olacaktır. Bu da akıllı endüstriyel işletme kontrol sistemleriyle birleştirilen birleşik akıllı bağlantılı varlık kontrolü sistemlerine sahip basitleştirilmiş ortamlarla sonuçlanacaktır. Bu tür bir sistem dahilinde her varlığın ve varlık grubunun operasyonu, optimum çalışma sonuçlarına ulaşmak için kontrol edilir.

İşlevsel seviyede otomasyon sistemleri, aslında süreçlerin gerçek zamanlı olarak kontrol edilmesi için geliştirilmiştir. Bugüne kadar uygulanan gerçek zamanlı süreç kontrolünün büyük kısmı, bir bütün olarak operasyonun değil, bir sürecin ya da makinenin verimliliğinin geliştirilmesine odaklanmıştır. Verimliliğin geliştirilmesi önemli olmasına rağmen, bu yaklaşım, endüstriyel operasyonlarda gerçek zamanlı kontrolün uygulanması gereken etki alanından oldukça uzaktır. Endüstriyel işletmelerin hızı son on yıl içinde sürekli olarak arttığı için, beşeri ve işleme dayalı bir program üzerinde endüstriyel varlıkların yönetilmesinin yetersiz olduğu kanıtlanmıştır. Karlılık, güvenlik riski, çevresel risk, güvenilirlik ve emniyet riski gibi geleneksel olarak günlük, haftalık ya da aylık bir programla yönetilen önemli endüstriyel değişkenler, artık gerçek zamanlı hale gelmiştir. Dolayısıyla, artık bunların aynı şekilde yönetilmeye devam etmesi mümkün değildir.

Bu önemli iş öğelerinin desteklenmesi için gerçek zamanlı kontrollere ihtiyaç vardır. Manuel ya da otomatik, geri bildirimli ya da öngörücü kontrollerden etkilenen kararlar, bir süreç operasyonunun olumlu şekilde etkilenmesi için yeterince hızlı verilmelidir. Endüstriyel işletmelerdeki her varlık ve varlık grubu için verimlilik, güvenilirlik, karlılık, güvenlik riskleri, çevresel riskler ve emniyet risklerinin iyileştirilmesi için gerçek zamanlı kontrollerin uygulanmasına ihtiyaç vardır. Bu da daha sonra optimum işletme performansı sağlayacak olan gerçek varlık performansı kontrolüyle sonuçlanacaktır.

Sonuç

IIoT'ye gösterilen ilginin bir heyecan kasırgasına ulaşmış olmasına rağmen, IIoT'nin bir devrim değil bir evrim olarak görülmesi için çeşitli nedenler bulunmaktadır. Son kullanıcılar, endüstriyel otomasyon ve kontrol sistemlerine yüz milyonlarca yatırım yaparlar ve bu sistemleri yeni teknolojilerle değiştirmek için kesinlikle tekrar milyonlar yatırmak istemezler. Geçerli bir iş durumunun IIoT'nin avantajları dolayısıyla "söküp at ve değiştir" sistemi için oluşturulmuş olabilmesine rağmen, son kullanıcılar yüksek çalışılmayan süre riski ve ilgili maliyetler nedeniyle yine de bu değişikliğe direnmektedir.

Bunun yanı sıra, vizyon sahibi otomasyon tedarikçileri ve seçkin son kullanıcılar, 15 yılı aşkın süredir bu amaç doğrultusunda sessizce çalışmayı sürdürmektedir. İşletme bünyesinde herhangi bir yerden bilgilere "şeffaf biçimde" her zaman ve her yerde mevcut erişim sunmak için dahili web sunucuları ve Ethernet'in gerçek zamanlı bir kontrol ağı olarak kullanımı kavramı, ilk olarak 1990'ların sonunda pazara tanıştırılmıştır. “Transparent Factory” olarak pazara sunulan kavramlar, günümüzün IIoT hikayesinde açıkça yansıtılmaktadır.

IIoT'nin potansiyelini tam olarak kavramak için standartlar dahilinde hala gelişmelere ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, yavaş benimsenme oranına rağmen, IIoT'nin üretim üzerindeki etkisi çok geniş kapsamlı olacaktır. Tedarikçiler ve kullanıcılar, piyasada rekabet edebilmeye devam etmek istiyorlarsa, ürünlerinde ve operasyonlarında IIoT teknolojilerini benimsemeye başlamalıdır. İyi haber ise, teknolojik gelişmenin artık kurumların ve işletmelerin zaman içerisinde fiziksel altyapı tabanlarını değiştiren yeni teknolojileri aşama aşama uygulayarak IIoT çözümlerini benimseyebilmelerini sağlayacak kapasiteye sahip olmasıdır. Bağlantılı sensörlerin maliyeti hızla düşerken, açık IP tabanlı protokoller giderek artan bir oranda ilgi görmekte ve bulut tabanlı çözümlerin benimsenmesi bir gerçeklik haline gelmektedir. Tedarikçiler, IIoT teknolojilerini üretim sistemlerine uygulamak ve evrimi daha verimli, daha güvenli ve daha sürdürülebilir olan akıllı üretim kurumunu hedeflemeye yönlendirmek için üretim şirketleriyle çalışacak uzmanlığa sahiptir.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt