×

Doğal Beslenme: Yedikçe Severim Ben Yazı Dizisi-11

Doğal Beslenme: Yedikçe Severim

 

 Yazı Dizisi-11

 

Mine Rana Dayıoğlu


Yola çıktığımda tüketmediklerimin listesini hiç yapmadım, her zaman tükettiklerime odaklandım. Yolu kolaylaştırmak ise basit. Elimizdeki negatif duygular, negatif cümleler bizi yorar, yolumuzu uzatır ve gittiğimiz yoldan dönmemize neden olur. Ben ne tüketebilirim? YAZIN, bir kenara asın, duvarınıza, hatta evinizin başköşesine. BAKIN, her gün, hatta listeye ekleyin yiyebildiklerinizi. Liste uzayıp gidecek, yasak zannettiklerinizin karşısında yediklerinizin zaferini çıkaracaksınız.

KAZANAN ZİHNİNİZ, KAZANAN SAĞLIKLI BEDENİNİZ OLACAK.

YEDİKÇE SEVERİM BEN

• Lor Peyniri
• Kefir
• Sağyağı
• Tereyağı



• Badem (Kavrulmamış ve Tuzsuz )

•  Hindistancevizi Yağı
• Zeytinyağı
• Sirke
• Ev Yapımı Turşu• Yoğurt (Ev Yoğurdu)

• Manne Ekmeği (Glütensiz)


• Ceviz
• Fındık (Kavrulmamış ve Tuzsuz)


• Yerfıstığı
• Tuzsuz Kabak Çekirdeği
• Marul, Dereotu, Kırmızı Lahana, Roka, Maydanoz, Nane, Reyhan


• Domates, Salatalık (İyi Bir İkili)
• Yeşil Biber (Kırmızı Biber Sınırlı )
• Kabak (Balkabağı Sınırlı)
• Patlıcan (Sınırlı)
• Brokoli
• Karnabahar
• Brüksel Lahanası


• Beyaz Lahana (Genelde Çiğ)
• Yeşil Elma
• Portakal
• Ayva
• Avokado
• Böğürtlen


• Ahududu
• Nar

• Hünnap



• Kızılcık


• Yenidünya


• Yeşil Erik
• Şeftali
• Kiraz
• Çilek
• Sarı Nektarinin Ham Hali
• Sarı Erik


• Kayısı (Kurusu, Tazesi Vazgeçilmez Aroması ile Kan Şekeri Dostu)
• Kan Üzümü
• Dut Pestili
• Cennet Hurması


• Muşmula (Adı Ekşi Kendi Lezzetli)


• Kara Bulgur (Dolmanın içine, Sarmanın İçine, Kısıra Girince)


• Kara Buğday Yufka
• Kuşkonmaz
• Semizotu
• Tüm Ege Otları (Haşla, Limonla, Demirhindi ile Tatlandır)


• Somon, Levrek, Hamsi (Fırında Limonla, Portakalla)

 

Deniz ürünlerini dikkatli tüketirim, bana gereken OMEGA3 ise yeteri kadar yerim, denizden babam çıksa yerim derim ama karidesi, kalamarı, ahtapotu sadece tadarım.

Yedikçe sevdiklerimin arasında bezelye, mercimek, kuru fasulye vefıstık gibi bakliyatlar yer almamaktadır. Tabii ki nadir olsa da tüketirim ancak beslenme düzenim içerisinde sıklıkla yer vermemekteyim. Beslenme yolculuğumun ilk yıllarında her gıdayı kendi bedenimde denediğim zamanlarda vücuduma iyi gelmediğini hissettiğimden sanırım, bir daha da tabağımda yer edinemediler. Oysa zararlı gıdaları tüketmek yerine doğaya ait her gıda bedenimize iyi gelecektir. Alternatif bedenimizin bize verdiği sinyallerdir.

Bu sinyallerden biri de benim için tam tahıllardır.

Tam tahıllar, ot familyasındaki bitkilerin tohumlarıdır. Buğday, yulaf, arpa, çavdar, darı, mısır, pirinç gibi karbonhidrattan zengin gıdalara da yer vermedim, daha sonra tahıllarla ilgili okuduğum, araştırdığım makaleler ve kitaplardan vücudumuzun bunlara karşı hassasiyet ihtimalinin yüksek olduğunu öğrendim. Faydalı gıdaların tespiti ise sizin dengenizleorantılıdır. Tahıl tüketiminiz bakliyat tüketiminizle dengelenirse ve bolsebze tabağınızı işgal ederse sanırım ortada çok da sorun kalmayacaktır.Alkol ve sigara kullanmayan biri olarak hayatınızdan bunları çıkarmanız
için sizden sadece ricada bulunabilirim. Ötesi sizin bedeninize verdiğiniz ödül olacaktır.

Hiçbir şey gereğinden fazla tüketilmemeliydi, tükettiğiniz her şey sizi hafif hissettirmeliydi.

Her pazara gittiğinde, her yeni patikadan yürüdüğünde gördüğün dünya lezzete açılan yolları getirecektir. Otlar hayattır, bedeniniz hayata bağlanmak için patikalardan geçmelidir. Her geçtiğiniz yolda tanıştığınız her masal otların melodisini fısıldarken, size yeni bir lezzet katacaktır.

- Maş Fasulyesi
Ekşi ile arası iyi olan her şeyin benimle de arası iyidir. Mesela maş fasulyesi limonu, nar ekşisini, demirhindiyi, mercanköşkü pek sever, lezzetine lezzet katar.


-Yeşil Domates
Mevsim sonbahara döndüğünde ve güneş artık ısıtmayı yavaş yavaş
unutmaya başladığında pazar tezgahlarına düşer kimi turşu olmak için
kimi kızarmak üzere, oysa soframın en bereketli yemeğidir. Az zeytinyağı,
bir adet kırmızı biber, sarımsak ve nane ile muhteşem bir lezzete dönüşür.



Yeşil ve daha ekşi olan her şey listenin uzayıp gitmesine neden olur. Her gün yeni bir sebze ekleyin; sebzeyi, meyveyi araştırın, okuyun. Vücudunuzun ona ne kadar ihtiyacı olacağını sorgulayın. Yediğiniz zaman sizde yaratacağı etki ile bedeniniz arasındaki bağı kurun.

HER YEDİĞİNİZ NİMETTİR, NİMETE SAHİP ÇIKIN, TANIYIN VE HAYATINIZA ÖYLE SOKUN.

Benim listem düzenlidir, sürekli giriş çıkış olmaz. Arada denemek istediğim sebzeleri araştırırım, benim yaşam biçimimle bağlantısını, bana getireceği ve beni besleyip güçlendireceği yönlerini keşfederim. Keşifler hep yolun sonunu görmemi sağlar. Keşifler yeni kitaplar, yeni bilimsel veriler demektir. Ondandır yüzlerce beslenme kitabını bir çırpıda okumuşluğum. Her uzmanın ve yaşayanın deneyimini gözlemlerim, bir karma yaratırım, tek doğru bulma çabamız bizi gerçekten uzaklaştırır. Tüm doğruları birleştirip kendi zihninde yarattığın doğru ve her gün değiştirip yeniyi bulma çaban seni dinç tutacaktır, hayat akıp giderken her şey yerli yerine oturacaktır.

Beslenmek İlk Çağlardan beri hem ruhumuza hem bedenimize şifa olmuş, damağımızı tatlandırırken doğayı sevmemize vesile olmuştur. Doğayı keşfe çıkan insanoğlu bulduğu ve yiyebileceği her şeyi sofrasına tat olarak katmıştır. Beslenmek deneyerek, yanılarak, severek, emek vererek şekillenmiştir. Tüm çağların en önemli konuşmaları yemek sofralarında yapılmıştır. Anneler en büyük endişelerini bebeklerini beslemek için taşımışlardır. Beslemek için emek, beslenmek için çaba gösterilmiştir. Ne zaman emeksiz ve çabasız beslenmeye kalktık, orda hatalı yollara saptık. Ekonomi beslenmenin önüne geçmişse, insan orada kaybetmeye başlar. Hazır olana yenik düşen her birey, sağlığını kaybetmek üzere yola çıkmış demektir.

İnsan çiğ süt emmiş diye boşuna denmiyor, tam 1 milyon yıl her bulduğunu pişirmeden yedi. Ateşle pişirmeyi keşfetmeden önce doğada aklınıza gelecek her şeyi çiğ olarak tüketti, hatta aklınıza gelenden fazlasını. Pişirmenin keşfi ile beyin büyüdü, tabii hormonlar da değişti. Ne fazla pişirmek ne çiğ bırakmak... Yemek her şeyin temeli, sorun doğru beslenmekte, çözüm de orada.

Mutfağının duvarına listeni asmayı unutma, ne yemediğini değil ne yediğini yaz her yere. Her hafta yiyeceklerinle yeni lezzetler keşfet. Zamansız zamanlar yarat kendine, yenilgiyi kabul etme.
Yaşama dair ne yaparsan tüketmeden yap yediğin her tada anlam kat Sınırını bildiğin gıdaların sinirlerini ve ruhunu iyileştirdiği bir hayat, ne kadar az tüketirsen o kadar paylaştığın bir yaşama dönüşür.

Bundan sonraki yazımıza” Akşam Hava Kararınca Mutfağın Yolları Taştan"  ile devam edilecektir.

Mutluluk Reçetesi : Doğal Beslenme kitabının yayını için izin veren Sn. Mine Rana Dayıoğlu’na Elektrik Tesisat Portalı olarak  içtenlikle teşekkür ederiz.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
E-Bülten Kayıt