Bina Otomasyon Sistemi ile Devreye Alma İşlemleri ve Diğer Sistemlerle Bilgi Alışverişi Yazı Dizisi-1
Bina Otomasyon Sistemi ile Devreye Alma İşlemleri ve Diğer Sistemlerle Bilgi Alışverişi
Yazı Dizisi-1
M. Selçuk Ercan
Bina otomasyon sistemleri, gelişen yetenekleri ile binalardaki enerji yönetiminde en önemli araç haline gelmiştir. Binadaki dinamik değişikliklere göre davranmayı sağlayan bina otomasyon sistemleri, 2007 yılında Avrupa normu EN15232’nin geliştirilmesine yol açmış, binanın mümkün olan davranış değişikliklerine (yük, doluluk, eşzaman, arıza vb. gibi) en uygun çözümleri canlı olarak gerçekleştirilmesine yol açabilecek hale gelmiştir.
- GİRİŞ
Ses; kulak tarafından algılanabilen, hava, su ya da benzeri bir ortamdaki basınç değişimi olarak Binadaki ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinin oluşan hataların zamanında tespiti ve çalışmalarının optimizasyonu enerji yönetimi açsından en önemli uygulamalardan biridir. Bina otomasyon sistemlerindeki gelişmeler, değişik sistemlerin bir birlerine tümleşik çalışabilmesine olanak sağlamış, buradan toplanan bilgiler anlık ya da geçmiş kayıt değerlendirmeleriyle binaların beklenmedik verimlilikte işletilmelerine olanak sağlamıştır.
Avrupa birliği normu EN15232, “Bina Otomasyon Sisteminin enerji verimliliği üzerindeki etkisi” doğrudan bunu tanımlamaktadır.
- BİNA OTOMASYON SİSTEMİNİN GENEL YAPISI
Bu standard bina otomasyon sistemlerini yeteneklerine göre değişik sınıflandırmalara ayırmaktadır.
Yukarıdaki sistemlere işlevsel yapısına bağlı olarak sistem dört değişik tasnife ayrılmaktadır.
Sınıf A (Koyu Yeşil) : Yüksek performanslı Bina Otomasyon Sistemleri ve Bina Teknik Yönetimi
Sınıf B (Yeşil) : Gelişmiş Bina Otomasyon Sistemleri ve Bina Teknik Yönetimi.
Sınıf C (Açık Yeşil): Bildiğimiz Bina Otomasyon Sistemleri
Sınıf D (Sarı): Enerji etkin olmayan Bina Otomasyon Sistemleri
Bina teknik yönetimi, enerji yönetimi için gereken tüm işletme, bakım ve yönetim yeteneklerini sağlayan bilgiyi sağlamaktadır. Bina da ki teknik sistemlerde oluşan arızalar aslında binanın sınıfını değiştirmektedir.
Örneğin bir oda kontrolünde otomatik kontrol yoksa ya da sadece ısıtma ya da soğutma kaynağında kontrol varsa sınıf D dir. Eğer bir elektronik kontrol cihazıyla kontrol ediliyorsa sınıf C, eğer bir Bina Otomasyon Sistemine bağlıysa sınıf B, Eğer talep kontrolü gerçekleştiriliyorsa, meşguliyet kontrolü, iç hava kalitesi vb. gibi sınıf A kapsamı oluşmaktadır.
Ayrıca Bina Otomasyon Sistemlerinin diğer sistemlerle ilişkili çalışabilme yeteneği, doluluk, bakım, bina ile ilgili aktivite planları vb. gibi bilgileri diğer bilgisayar sistemlerinden alarak en optimum çalışmayı gerçekleştirecektir. En optimum çalışmanın ise, sadece cihaz hatalarını değil, optimumdan uzaklaşmayı da tespit edebilecek bir yetenek sağlayacaktır. A sınıfı bir sistemin, hatasız çalışmaya dayandığı kolayca anlaşılmaktadır.
Hatasız çalışma ne demektir ve nasıl sağlanacaktır? Hatasız çalışma sistemin istenen performansta çalıştığından, yani en uygun konfor koşullarını, en düşük enerji tüketimi ve maliyetlerde karşılamak ve en az emisyon yaratmaktır.
Nasıl sağlanacağı ise bilgisayarların gittikçe gelişmekte olan teknolojisinde yatmaktadır. Sürekli işletmeye alma sistemleri bina otomasyon sistemleriyle düşük maliyetlere gerçekleştirilmekte ve sistemin performansından emin olunmaktadır.
3.1. İşletmeye alma ve Hataların Belirlenmesi
Temel olarak ikiye ayrılır. Aktif işletmeye alma ve pasif işletmeye alma testleri olarak adlandırılırlar. Pasif testlerde sisteme hiç müdahale edilmez ve sadece BOS tarafından kayıt edilen verile işlenerek hatalar test edilmeye çalışılır.
Aktif testlerde ise değişik hatalar yaratılarak sistemin davranışı izlenir. Aktif testler genellikle bir uzman tarafından gerçekleştirilir, maliyeti yüksektir ama daha kısa zamanda tamamlanır. Uzman sadece insan olmayıp, uzman yazılımlarda bu testlerde kullanılabilmektedir. Hatta bazı cihazlar çalışmaya başlandığı zaman, örneğin bir soğutma gurubu, öncelikle çalışma koşullarıyla ilgili bazı aktif testleri otomatik olarak gerçekleştirir ve bu testler başarıyla çalışmışsa cihaza yol verilir.
Pasif testler de ikiye ayrılırlar. İlk yöntem verileri toplayıp, uygun aralıklarla değerlendirilmeleri gerçekleştirilir. Çok sayıda veri değerlendirilebilir. Cihazların bir günlük performanslarından bir yıllık performanslarına kadar uzun süreli değerlendirme gerçekleştirilebilir.
Pasif testlerin diğer bir türü ise, kontrol programları içine konulan hata belirleyici kodlardır. Bu tür uygulamalar genellikle DDC programlarının, dolayısıyla Bina Otomasyon Sistemlerinin mühendislik maliyetlerini oldukça artırırlar.
Bundan sonraki yazımızda “ Pasif Testler” anlatılacaktır.
Paylaş:
E-BÜLTEN KAYIT
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!
Güncel makalelerimizden haberdar olmak için e-bültene kayıt olun!